Zarrab New York’taki mahkemede İran’ın Halkbank’ta biriken doğalgaz ve petrol gelirlerinin Türkiye’den altın ve hayali gıda ticareti yöntemiyle çıkartılması için geliştirdiği metotları jüriye daha rahat anlatabilmek için duruşmalar esnasında ifadesini verirken çizdiği şemalar jürinin bunların üzerinde değerlendirme yapma isteği üzerine mahkeme sunumu olarak kayıtlara geçti.
1.5 yıldan fazla süredir cezaevinde yattıktan sonra suçlamaları kabullenip başsavcılıkla işbirliği anlaşması imzalayan Reza Zarrab’ın adeta bir uzman gibi hiçbir detay atlamadan beyaz panolara çizdiği şemalar jüri üyelerine kararlarını verirken yol gösterecek.
Zarrab’ın duruşmaya geldiği iki gün boyunca savcılık makamının sorgusu sırasında sık sık Hakim Richard Berman’a dönerek ‘İsterseniz şema üzerinden anlatayım Sayın hakim’ diye atıfta bulunduğu şemanın üzerinde uzun süre çalıştığı anlaşılıyor. Zarrab’ı neredeyse sıfır hatayla, hiçbir finansal aktörü atlamadan, renkli kalemler de kullanarak hazırladığı şemayı çizmeye davet eden kendisini sorgulayan Savcı Yardımcısı Sidharda Kamaraju olmuştu. Zarrab’a ‘Altın taciri misiniz ve İran için altın ticareti yaptınız mı?’ sorularını yönelten Kamaraju, ‘evet’ yanıtını alınca ‘Bu işlem nasıl gözükür bize bunu anlatan bir şema çizebilir misiniz?’ diye sormuştu.
Zarrab sol eliyle tahtanın en tepesine ‘İran Altın Ticareti’ başlığı attı. Zarrab’ın arada dönüp jüri üyelerinin gözlerinin içine baktıktan sonra çizmeye devam ettiği şemaya göre bütün iş İran’ın Türkiye’ye ham petrol ve gaz satmasıyla başlıyor.
- İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) Tüpraş’a petrol, Botaş’a gaz satıyor. Bunun üzerine Türkiye İran’a borçlanıyor.
Halkbank’ta NIOC’nin, Tüpraş ve Botaş’ın, İran’daki Sermaye Bankası’nın ve Zarrab’ın şirketi Safir Altın’ın ayrı ayrı hesapları var.
- Diyelim ki İran’daki Sermaye Bankası NIOC’den bir uluslararası ödeme talimatı aldı. Burada devreye Sermaye Bankası’nın paravan şirketi Toseh Tejarat giriyor. Dolayısıyla işe gerçek bir ticaret yapılıyormuş kılıfı yaratılıyor.
- NIOC Halkbank’taki parasını içerde Sermaye Bankası’nın Halkbank’taki hesabına aktarıyor çünkü ambargolar nedeniyle kendisi dışarıya para transferi yapamıyor. Dolayısıyla da transfer önce Sermaye Bankası’nın Halkbank’taki hesabından yine Halkbank’ta bulunan Safir Altın hesabına aktarılıyor.
- Sermaye Bankası Halkbank’a bir teleks çekiyor. Gönderici ismi olarak Toseh Tejarat, alıcı ismi olarak ise Zarrab’ın şirketi Safir gösteriliyor. Böylece İran’ın parası Safir’in hesabına geçmiş oluyor ve aslında İran’ın en başta verdiği uluslararası para transferi talimatı Zarrab’ın ofisi Royal’e gelmiş oluyor. Mesela Royal’e gelen para 20 milyon ise karşılığında 200 kilogram altın Rona’dan satın alınıyor. Bu altınlar fiziksel olarak Zarrab’ın personeli tarafından bavullar yüklenerek Dubai’ye götürülüyor. Türkiye’deki gümrük beyannamelerinde bu işlemin varış noktası Dubai üzerinden İran olarak gözüküyor. Ancak altın gerçekte hiçbir zaman İran’a gitmiyor, Zarrab’ın Dubai’deki ofisine gidiyor. Çünkü aslında İran’ın altına değil uluslararası ödemelerinin yapılmasına ihtiyacı var.
- Zarrab’ın ekibi Dubai’de altını satarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) parası dirhem satın alıyorlar. Bu arada Dubai’deki Rostamani Döviz Bürosu’nun ABD’deki Standard Charter’daki hesabı aracı olarak kullanılıyor. Zarrab’ın İstanbul’daki şirketi Royal, Dubai’deki şirketi Atlantis’e uluslararası ödeme talimatı veriyor. Atlantis de dirhem ödemesini Rostamani’ye yapıyor. Bu aşamada artık ödeme talimatıyla para buluşmuş oluyor. Zarrab bunu ‘kırmızı ve mavi oklar sonunda birleşti’ diye özetledi.
Bu karmaşık şemaya bakarak ‘Sonuçta bir ödeme talimatı için toplamda kaç işlem yapıldı’ diye soran Hakim Berman’a Zarrab’ın yanıtı ‘en az 10’ olmuştu. Zarrab ifade verdiği sonraki günde de Hayali Gıda ticaretini anlatan şemasını çizmişti.