Örneğin, asgari ücret ile çalışanın yıllık kazancı 19 bin 200 lira bunun yüzde 20’sini yani 960 lirasını gelir vergisi olarak ödüyor" dedi. Çin’in kişisel gelir vergisinde indirime gitmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mazars Denge İstanbul Vergi Lideri Yeminli Mali Müşavir (YMM) Mustafa Tan, "Türkiye’de sadece gelir vergisi indirimi ekonomiyi canlandırmak için yeterli olmayabilir fakat geçici süreliğine özellikle alt ve orta gelir grubunda satın alma gücünü artıracaktır.
Türkiye’de yıllık ödenen gelir vergisi oranlarına baktığımızda 2018’de yıllık 14 bin 800 liraya kadar olan kazançtan yüzde 15, sonraki 19 bin 200 lira için yüzde 20, sonraki 86 bin lira için yüzde 27 ve sonrasında yüzde 35 oranında gelir vergisi ödenir" ifadelerini kullandı.
"VERGİ YÜKÜ AZALIŞI TÜKETİME POZİTİF YANSIR"
Dünya ticaretinde çok büyük bir paya sahip olan Çinin gelir vergisinde indirime gitmesinin gayrisafi yurtiçi hasılasında yılın üçüncü çeyreği itibariyle görülen yavaşlamanın etkili olduğuna dikkat çeken Tan, "Bu yavaşlama Çin hükümetini önlem almaya yöneltmiş gözüküyor.
Gayrisafi yurtiçi hasılanın büyütülmesinde hane halkı tüketiminin de etkisi büyük olduğu için kişilere nakit gelir sağlanması alınacak önlemler arasında. Bu noktada, gelir vergilerindeki yük azalışı hane halkı gelirlerine pozitif etki edeceğinden tüketime de olumlu yönde yansıma olacaktır. Özellikle düşük gelir grubuna yönelik vergi yükü azalışının tüketime pozitif yansıması daha yüksek orandadır" diye konuştu.
"SADECE GELİR VERGİSİ İNDİRİMİ YETERLİ OLMAZ"
Ekonomiyi canlandırmada vergi politikalarının etkili araçlardan biri olduğunu belirten Tan, "Türkiye ekonomisi açısından vergi indirimini tek başına değil, diğer başka yapısal tedbirlerle birlikte ele almak gerekir. Son dönem yaşanan ekonomik dalgalanma ve fiyatlardaki artışlar da ister istemez kişilerde tüketimin azalmasına neden oldu. Maliyet endeksli fiyat artışları satın alma gücünü azaltarak, talep ve tüketimi daralttı.
Özellikle alt ve orta gelir grubunun vergi yüklerindeki azalma tüketim talebinin artmasına pozitif katkı sağlayabilir. Bütçe dengeleri dikkate alınarak geçici dönem yapılan vergi indirimlerinin ekonomide canlılık sağladığını gözlemliyoruz" ifadelerini kullandı.
"ŞİRKETLERİN MALİYETLERİNE OLUMLU ETKİ EDER"
Kur, faiz ve fiyatlardaki ani yükselişler üreticilerin fiyat artışına gitmesine, tüketicilerin ise satın alma gücünün azalmasına neden olduğunu söyleyen Tan, "Bu dönemde de bireylerin satın alma gücünün artırılması için gelir vergisi oranlarındaki süreli indirim, asgari geçim indirim tutarlarının artırılması gibi önlemler düşünülebilir.
Gelir vergisinin çok büyük ölçüde ücretliler tarafından kesinti yoluyla ödenmesi dolayısıyla vergi yükündeki azalışın ekonomiye hızlı ve olumlu yansıyacağını düşüyorum. Net maaş ile çalışanlar açısından ise vergi yükü azalışı şirketlerin maliyetlerine olumlu etki sağlayacaktır" dedi.
YILLIK 19 BİN 200 LİRA KAZANÇ İÇİN YÜZDE 20 VERGİ ÖDENİYOR
Gelir vergisinin Türkiyede ikamet eden gerçek kişilerin elde ettiği kazançlar üzerinden ödediği dolaysız vergi olduğunu belirten Tan, "Gelir vergisinin ödenmesinde beyan ve tevkifat sistemi geçerli. Türkiyede tevkifat yani kesinti yoluyla ödenen verginin payı beyana göre ödenen verginin payından çok daha yüksektir.
Maaşlar özelinde baktığımızda beyan sisteminde de tevkifat sisteminde de aynı tarife üzerinden vergileme yapılmaktadır. 2018 yılı için yıllık 14 bin 800 liraya kadar olan ücret geliri yüzde 15, sonraki 19 bin 200 lira için yüzde 20, sonraki 86 bin lira için yüzde 27 ve sonrasında yüzde 35 oranında vergi ödenir" diye konuştu.
"MAAŞ ARTTIKÇA VERGİ DE ARTIYOR"
Maaş miktarı arttıkça kişinin ödediği verginin de arttığını belirten Tan, "Net maaş anlaşması olan çalışanlarda bu vergi artışları işveren üzerinde yük olurken, brüt maaş anlaşması olanlarda ise çalışan üzerinde yük oluşturmaktadır.
Yapılacak vergi indirimlerinde bütçe dengeleri çok önem taşımaktadır. Tüketimin canlandırılması için düşük ve orta gelir grubunun vergi yükünün azaltılmasının ekonomide olumlu etki yaratacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.