75 ülkeye ihracat yapan Keskinoğlu Şirketler Grubu, bu yıl 1.2 milyar TL ciro hedefliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Keskinoğlu, büyük üretim ve ihracat hedeflerine ulaşmak için ortaklık ya da halka arzın gündemlerinde olduğunu söylüyor…
Tavukçuluktan tanıdığımız Keskinoğlu Şirketler Grubu, Akhisarlı bir ailenin çalışmalarından doğmuş bir şirket. İş hayatına kerestecilikle başlayan, yanı sıra at arabacılığı, tütün dikiciliği, bıçkıcılık dahil olmak üzere birçok işte çalışan İsmail Keskinoğlu, başlangıçta 10-15 tane tavuk ile alana girmiş. İlerleyen dönemde tavuk adedi 200-300’e çıkmış. Zamanla kuluçka makinası alan Keskinoğlu, böylece tam anlamıyla tavukçuluk işine girmiş. Keskinoğlu Şirketler Grubu’nu 1963’te bir tavuk çiftliği olarak 63 yaşındayken kurmuş. 98 yaşına kadar oğulları Mehmet ve Fevzi Keskinoğlu ile birlikte bilfiil çalışan İsmail Bey 101 yaşında vefat edince şirkette işleri ikinci kuşak devralmış.
Bugün Keskinoğlu Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığını Fevzi Keskinoğlu, Yönetim Kurulu Vekilliğini ise abisi Mehmet Keskinoğlu yürütüyor. İki kardeş, şirketlerini çocukları İsmail, Hamit, Keskin ve Esin Keskinoğlu ile beraber yönetiyor.
Gıda güvenliğini 360 derece korumak için yem üretiminden lojistiğe kadarki tüm süreçleri aynı şirket çatısı altında toplayan sektörün tek markası olan Keskinoğlu, perakende yumurtada yüzde 70’leri geçen pazar payıyla lider konumda. Piliç etinde ise Türkiye’nin en büyük üç üreticisinden biri.
Türkiye’nin ilk ve tek tam entegre tavukçuluk kuruluşu olan Keskinoğlu, İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan Türkiye’nin ‘En Büyük 500 Sanayi Şirketi’ 2014 sıralamasında da 77’nci sırada yer alıyor.
Grup bünyesinde 3 bin 500 kişi çalışıyor, 400 fason üreticisi, 21 bölge müdürlüğü ve 65 bayisi bulunuyor. Günde 50 bin noktaya dağıtım yapan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Keskinoğlu ile şirketin satılacağına ilişkin söylentileri, ileriye dönük hedeflerini ve hobilerini konuştuk…
Keskinoğlu’nu rakamlarla yani üretimi, cirosu ve yatırımları konusunda bilgi vererek anlatabilir misiniz?
Keskinoğlu Şirketler Grubu olarak Türkiye’yi dünyanın 75 ülkesinde temsil ediyoruz. Tesislerimizde yıllık 170 bin ton piliç eti, 40 bin ton ileri işlenmiş piliç eti ve şarküteri ürünleri, 1 milyar adet yumurta, 450 milyon adet viol (yumurta kabı), 11 milyon adet yumurta yönlü dişi civciv, 4 milyon adet yarka, 80 milyon adet broiler (etlik civciv) ve 50 bin ton organik gübre üretimi ile 15 bin ton zeytinyağı üretimi yapma kapasitesine sahibiz. Ayrıca iki adet yem fabrikamız var. Şirketimizin toplam yem üretim kapasitesi 1 milyon 250 bin ton. 2015 yılı ciromuz 1 milyar 150 milyon TL.
Ayrıca grubumuzun FEM Lojistik ve Tavvuk Restoran isimli Akhisar’da bir girişimi daha bulunuyor. FEM lojistik ile 200’e yakın gıda şirketinin lojistiğini yapıyoruz. Bu şirketin 2015 yılı cirosu ise 87.5 milyon TL.
Türkiye’deki pazar payınız nedir?
Keskinoğlu, perakende yumurta pazarında yüzde 70’leri geçen pazar payı ile lider konumda. Piliç etinde iç pazarda üçüncü büyük üreticiyiz. İhracatta ise Türkiye lideriyiz.
İhracat konusunda 2016 yılı hedefiniz ne?
75 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2015 yılı ihracatımız piliç etinde 35 milyon dolar, yumurtada 2 milyon dolar, zeytinyağında 2 milyon dolarlık ürün olarak gerçekleşti. Toplam 39 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl ise Irak, Singapur, Gürcistan ve Afrika pazarında daha da güçlenmeyi ve Japonya’ya piliç eti ihracatı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 2023 hedefimiz ise 100’ün üstünde ülkeye 150 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirmek.
Bu yıl ne kadarlık bir ciro hedefliyorsunuz ve yeni yatırımlarınız olacak mı?
2016 ciro hedefimiz 1.2 milyar TL. Bu yıl 30 milyon TL tutarında yenileme yatırımı planlıyoruz.
Klasik otomobil koleksiyonunuz var. Bu merak nereden çıktı?
Sadece araba değil, traktör ve motosikletler de var koleksiyonumda. Toplanacaklarla birlikte 200 adedin üzerinde yaklaşık 6-7 milyon TL civarında değere sahip bir koleksiyon. 1985 yılında bizi Manisa İl Emniyet’ten aradılar. O zamanlar oğlum Keskin (Keskin Keskinoğlu) daha ilkokulla gidiyor. Babam İsmail Bey’in 1950 model sarı bir Reno’su vardı. Onu satmış. Ama noterden devrini yapmamış. “Sizin adınıza bir araba var, gelin vergisini ödeyin” dediler. Bende babam ve oğlumla birlikte gittim ödemesini yaptım. Sonra babam, o araba ile ilgili anılarını anlatmaya başlayınca oğlum bir yıl boyunca Akhisar sanayide o arabayı toplatmakla uğraştı. O zamanlar oğlum daha 7 yaşında... Ve babam ardından oğluma araba kullanmayı öğretti. İşletmenin içinde ana yola çıkmadan iki sene o arabayı kullandı.
Böylece koleksiyonculuk başladı diyorsunuz…
Aslında o sarı Reno ilk. Ama asıl oğlum üniversiteye giderken Kasımpaşa’da 1955-56 model iki Amerikan arabası görüyor. İyi bir pazarlıkla 20 bin dolara ikisini de alıyor. Eskihisar Topçular’dan getirirken tanesini 10 bin dolara aldığı arabalara, 25’er bin dolardan 50 bin dolara müşteri buluyor. Oğlum hemen beni “Ne dersin” diye aradı. Ben “Hayır satma getir ikisini de buraya” dedim. Ve böylece koleksiyon merakımız başladı. Artık biz aramıyoruz. İnsanlar bizi biliyor, kendileri arıyor ya da haberdar ediyor. Sayı da her geçen gün artıyor.
Peki bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Şu anda burası halka açık. Ama önümüzdeki günlerde burayı bir müze haline getirmek istiyoruz. 2-3 sene içinde emekli olmayı düşünüyorum. Emekli olduğumda da tulumu giyip eski araçları toplayıp bakımını yapmak ve bu araçları kullanmak istiyorum. Çünkü hurdalığa giden bir aracı toplamak ve bu araçları kullanmak çok hoşuma gidiyor.
Uzun süredir Keskinoğlu’nun satılacağı konuşuluyor, son durum nedir?
Biz çok hızlı büyüdük. Nihai hedefimiz de dünyada söz sahibi olabilmek. Belli bir seviyeye geldikten sonra daha iyi bir konuma gelebilmek için zorunlu olarak ortaklık görüşmeleri yapıyoruz. Yüzde 50 ve üstünü isteyenler de var yüzde 50’nin altını kabul eden de... Şimdilik ortaklık görüşmelerimiz devam ediyor. Bu konuda değişik yöntemler var. Aile önceliği ortaklığa vermek istedi. Ancak önümüzdeki günlerde piyasa koşullarına göre halka arzı da düşünebiliriz.
Şirketimizin çoğunluk hissesini de satabiliriz diyorsunuz. Peki ya torunlarınızın şirketi devam ettirmek isterlerse?
Şartlar gerektirirse çoğunluk hisseyi de verebiliriz. Torunlarımın bu şirkette çalışması şart değil. İstedikleri yerde çalışabilirler. Onlar için en büyük isteğim çok iyi okumaları. Biz okuyamadık. Okusunlar global çocuklar olsunlar. Ne istiyorlarsa onu yapsınlar. Çünkü önemli olan insanın sevdiği işi yapması. Çalışınca her şey oluyor.
Eğitim konusunda da ciddi yatırımlarınız var…
Evet eğitim konusunda Akhisar’da dört tane ilköğretim, bir tane de Kırkağaç’ta anaokulu olmak üzere beş okul yaptık. Toplam öğrenci sayımız bin 200. Şu anda 2017-2018 yıllarına yetişmek üzere Akhisar’da eşimin adına yapacağımız bir okul üzerine çalışıyoruz. Kız meslek lisesi gibi bir okul düşünüyoruz. Ayrıca 300 kişiye burs veriyoruz. Bu sayıyı da artırmak istiyoruz.
“Değişik tatlara meraklıyım”
1948 yılında Manisa Akhisar’da doğan Fevzi Keskinoğlu, ilköğrenimi Akhisar’da tamamlamış. Küçük yaşta çalışmaya başlayarak Keskinoğlu Şirketler Grubu’nun kurulmasına büyük katkı sağlamış.
İki çocuk (Keskin ve Esin Keskinoğlu) ve üç toruna sahip olan Fevzi Keskinoğlu, bir gurme gibi yemek yemeğe ve değişik tatlara çok meraklı olduğunu söylüyor. Kendisi dünyanın pek çok yerini görmüş. Seyahatlerini planlarken de öncelikle yemek yiyeceği yerleri belirliyormuş. Emekli olduktan sonra dünyayı gezmeye devam edeceğini belirten Keskinoğlu’nun hayali henüz göremediği Küba, Avusturya ve Arjantin’i ziyaret etmek.
Ravika Köyü, şirketin kurucusu merhum İsmail Keskinoğlu anısına Manisa Akhisar’ın Kayışlar Kasabası’nda yaklaşık 100 dönüm arazi üzerine 2005 yılında 2.5 milyon TL yatırımla kurulmuş. İsmail Keskinoğlu’nun 1900 yılında doğduğu, Yunanistan’ın Drama Kasabası’na bağlı Ravika Köyü örnek alınarak iki yılda inşa edilen köyde muhtarlıktan yağhaneye, okuldan köy evlerine kadar birçok ayrıntı aslına sadık kalınarak yapılmış. 2008 yılında ise Ravika Köyü’ne İsmail Keskinoğlu Müzesi eklenerek, İsmail Bey tarafından yapılan metal kafes kümesler, şirketin ilk kuruluş yıllarında kullanılan otomobil, minibüsler vb. sergilenmeye başlamış.
1972-2004 yılları arasında Keskinoğlu şirketinde çalışan Fevzi Bey’in eşi Sıdıka Keskinoğlu Türkiye’nin ilk civciv seksörü. Bu konuda Kanada’da eğitim alan Keskinoğlu civciv cinsiyeti ayırırken.
Türkiye’de ilk kez Keskinoğlu’nun kullanmaya başladığı kontinü soğuk hava tünelinde piliçler 4.5 km uzunluğundaki hat boyunca soğutma işlemine tabi tutuluyor.
Kaynak: Patronlar Dünyası
