Milli savaş uçağının üretileceği arazinin Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas OSB’ye (HAB) bırakıldığını belirten Bölge Müdürü Keskiner, “Proje, HAB’ın faaliyete geçişini hızlandıracak” diye konuştu
Türkiye'nin 2023 projeleri arasında yer alan ve 2023'te ilk uçuşunu gerçekleştirmesi planlanan Milli Muharip Uçak Geliştirme Projesi TUSAŞ TF-X, Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (HAB) üretilecek. Türk Havacılık Sanayi'nin (TAİ) uçak üretiminin gerçekleştirileceği arazinin tahsisini organize sanayi bölgesi sınırlarına bırakmasıyla birlikte TF-X bölgenin amiral projesi olacak, bölgedeki sisteme büyük katkı sağlayacak. Proje, aynı zamanda uzay ve havacılık yatırımları için büyük önem taşıyan HAB'ın yavaşlayan çalışmalarını hızlandıracak en önemli motivasyon kaynaklarından biri olacak. Çünkü bir muharip uçağın 2023 yılında uçurulması için en geç 2021 yılına kadar üretilmesi gerekiyor.
UZUN SOLUKLU BİR PROJE
HAB Bölge Müdürü İbrahim Keskiner, çalışmalarda yaşanan bazı sıkıntı ve aksaklıklara karşı milli savaş uçağı projesinin bölgelerinde üretilme kararının kesinleşmesinin kendilerine büyük motivasyon kaynağı olduğunu belirtti. Keskiner, "TF-X uçağının ilk uçuşunun 2023 yılında gerçekleştirilmesinin planlanması sebebiyle ağırlık buraya verilecek. Çünkü bu uzun soluklu bir proje. Uçuş öncesi yer testleri, alt sistem tesisleri gibi aşamalarının gerçekleştirilmesi için de uçağın prototip üretimin en geç 2021'te tamamlanması gerekiyor. Bunun için de uçak üretiminin gerçekleşmesi için de HAB'ın tüm ekosistemiyle birlikte hayata geçmiş olması gerekiyor. Bu yüzden HAB'ın açılışının gecikmemesi hayati önem taşıyor" diye konuştu. TAİ'nin milli savaş uçağı projesinin gerçekleştirileceği araziyi OSB sınırları içerisine bırakmasının bölgeye büyük katkılar sağlayacağını belirten HAB Bölge Müdürü İbrahim Keskiner, "Projenin OSB'ye katılmasının alt yapımızı daha yukarı taşıyacak. Çünkü muharip uçaklar havacılıkta en üst teknoloji olarak görülüyor. Uçakların hızları, hem silah teknolojileri gibi bir çok konularda geliştirilmesi gereken özellikleri var. Bu özelliklerin geliştirebilmesi, test edebilen teknolojinin gerekliliği OSB'mizin en üst teknolojiye sahip olması gerekliliğini beraberinde getirecek" şeklinde konuştu.
'SİYASİ GÜCÜ ARTIRACAK'
Milli Muharip Uçak Geliştirme Projesinin Türkiye'deki savunma sanayisinin dışa bağımlılığını azaltacağını vurgulayan İbrahim Keskiner sözlerine şöyle devam etti: "Dışa bağımlılığının azalması sizin siyasi gücünüzün artması anlamına geliyor. Çünkü siz siyasi bir hamle yaptığınız zaman karşı taraf size bir ambargoyla cevap veriyor. Bu ambargo da silah ihracatının karşı taraftan bize doğru kısıtlanması veya durdurulması şeklinde olabiliyor. Mesela, size yedek parça vermezsem uçağı uçuramazsın diyebiliyorlar. Bunlar gerek terörle mücadelede gerek çevredeki yabancı tehdit unsurları bertaraf edici, caydırıcı güce sahip olmasını engelleyen faktörler. Bu gelişmeler de elinizi kolunuzu bağlayabildiği için bunlara karşı tedbirler alınması lazım."
DİĞER SEKTÖRLERE DE KATKI SAĞLAYACAK
Karadan havaya çıkıldıkça teknoloji gelişmişliğinin arttığını ifade eden Keskiner, "Savunma sanayi karadaki unsurları, savunma sanayinin havacılık dalı ve uzay sanayi olmak üzere güç olarak yukarıya doğru yükselen teknolojiler arasında özellikle havacılık ve uzay teknolojileri büyük önem taşıyor. Bu ileri teknolojiler aynı zamanda çığır açıcı gelişmelerle diğer sektörlere büyük katkı verebiliyorlar. Diğer sektörlerin teknolojisinin ilerlemesi ve yaygınlaşarak hızlanmasına katkısı oluyor. Havacılık ve uzay teknolojilerindeki gelişmelerin yansımasını medikal, kimya, gıda, bilişim gibi sektörlerde rahatlıkla görebilirsiniz. Çünkü, OSB'mizde geliştirilecek söz konusu teknoloji en üst teknolojidir. Üstelik maliyetlerini burada karşıladığınız ve 1 defa geliştirdiğiniz için diğer sektöre adaptasyonu daha kolay olur. Artık keşfetmişsindir" diye konuştu.