Türk varlıklarına aylardır ihtiyatla yaklaşan yabancı fon yöneticilerin yeni dönemde alacakları kararlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politikaları belirleyici olacak. Yatırımcılar saygın ve iş dünyası dostu isimlerin kabinede yer alıp almayacağını ve Erdoğan'ın kabul görmemiş politikaları savunmaya devam edip etmeyeceğini görmek istiyor. Reuters'ın derlediği habere göre; seçimlerde galip gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yabancı yatırımcıları ekonomi ve para politikası üzerinde daha sıkı kontrol sözlerine açıklık getirdiği takdirde tekrar cezbedebileceği düşünülüyor.
"İlk sırada ekonomi olacağı kanıtlanmalı"
Türkiye'nin TL cinsi tahvilleri için portföyünde ağırlık indiren Lombard Odier Investment Managers'ta baş yatırım stratejisti Salman Ahmed, "Yatırımcılara ekonomik istikrarı gündemin ilk sırasına getireceklerini kanıtlamak zorundalar" dedi. Ahmed, "Bu, para politikasının daha da sıkılaştırılması, mali alanda daha fazla reform ve alınan son derece popülist bazı kararların geri çekilmesi anlamına geliyor... Buna yönelik daha somut belirtiler görmedikçe, temelde zayıf bir ülke olduğu için Türkiye konusunda hâlâ çok temkinliyiz" ifadelerini kullandı.
"Kabine atamaları, gelecek politikasının sinyalini verecek"
Yatırım yönetim şirketi Allience Berstein'ta gelişmekte olan Orta Doğu ve Afrika (CEEMEA) piyasa ekonomisti olan Markus Schneider, zaferin Erdoğan'a alışılagelmiş politikaları tekrar ele almak için bir fırsat verdiğini ifade etti. Schneider, "Erdoğan seçimi daha az farkla kazansaydı ve yetkileri için seçmenden aldığı destek zayıf olsaydı yatırımcı daha çok endişelenirdi... Böyle bir durumda Erdoğan pozisyonunu sağlamlaştırmak için daha çok eylemde bulunurdu" dedi. Schneider'e göre önümüzdeki 7-10 gün içinde yapılacak olacak kabine atamaları Erdoğan'ın gelecek politikasında ne istediğini gösterecek.
"Para ve maliye politikasının nasıl evrileceği önemli"
Gelişmekte olan ülke tahvillerinde 1.5 milyar dolar fonu bulunan M&G'de fon yöneticisi olan Claudia Calich, "Enflasyondaki zirveyi henüz görmedik. TL'deki değer kaybının geçişkenliğini göz önüne aldığımızda manşet rakamlara yansıması birkaç ay daha alır" dedi. Calich geçmişte Türkiye'nin cari açık konusunda oldukça ihtiyatlı davrandığını, ancak son yıllardaki mali teşviklerin ekonominin şu anda kapasite üzerinde büyüdüğü anlamına geldiğini söyledi. Türk devlet ve şirket tahvilleri için ağırlık azalt olan pozisyonunu geçen haftalarda değiştirdiğini ifade eden Calich, para ve maliye politikasının nasıl evrildiğini görmeden pozisyonunda başka değişiklik yapmayacağını ifade etti.
"Türkiye ucuz, ama..."
Gelişmekte olan ülke tahvillerinde yaklaşık 14 milyar dolar pozisyonu bulunan Aberdeen Standard Investments'ın üst düzey yatırım yöneticisi Viktor Szabo, şirketin seçim sonrasında lokal faizlerde ağırlık azalt olan pozisyonunda değişim olmadığını söyledi. Szabo, "Türkiye temellerine bakıldığında ucuz. Borç düzeyi ve hatta kırılganlık olarak bahsedilen yabancı yükümlülükler göz önüne alındığında bile. Ancak politika yapılırken büyüme yanlısı eğilim ve merkez bankasının bağımsızlığı ile politikaları hakkındaki soru işaretleri... Bütün bunlar zehirli bir karışım yaratıyor" dedi.