Ankara-Tatvan seferini yapan Vangölü Ekspresi, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.
Dağların yamaçlarından ve doğal güzelliklerin arasından adeta süzülerek gelen Vangölü Ekspresi, yerli ve yabancı yolcularına eşsiz güzellikteki manzaralar eşliğinde seyahat yapma fırsatı veriyor.
Ankara, Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Muş güzergahlarından geçerek Bitlis'in Tatvan ilçesine gelen Vangölü Ekspresi, kentin ve bölgenin turizmine de büyük katkı sunuyor.
Farklı illerden ekspresle Muş Garı'na gelen yolcular, ilk önce baharın gelişiyle renk cümbüşüne dönüşen Muş Ovası'nın doğal güzellikleriyle karşılaşıyor.
Yolcular, ayrıca Bitlis'te yemyeşil tabiatın yanı sıra önemli turizm potansiyeline sahip Atatürk ve Nemrut Dağı ile Van Gölü'nün eşsiz manzarasının tadını çıkarıyor.
8 vagon ve 320 yolcu taşıma kapasitesine sahip Vangölü Ekspresi'ni tercih eden yolcular, doğa ile iç içe yaptıkları seyahat boyunca karşılaştıkları yerleşim yerlerinin ve doğal güzelliklerin fotoğraflarını da çekmeyi ihmal etmiyor.
4 ayda 13 bin 232 yolcu taşındı
TCDD Taşımacılık AŞ Yolcu Servisi Müdür Yardımcısı Yücel Arıcan yaptığı açıklamada, Vangölü Ekspresi'nin haftanın iki günü Ankara ve Tatvan arasında yolcu taşıdığını söyledi.
Ekspresle yolculuğun son zamanlarda daha fazla tercih edilmeye başlandığını anlatan Arıcan, şöyle dedi:
"Yolcu sayısı az gibi görünüyor ama doluluk oranımız iyi. Tercih edenlerimiz var. Yöre insanı da trene önem vererek tercih ediyor. Çok güzel bir güzergah. Elazığ, Muş ve Tatvan arasında manzara çok güzel. Trenimizin manzarası... Güzel yerlerden geçiyor. Gerçekten son dönemde bir akım var. Doğu Ekspresi ile başladı. Şimdi de Vangölü Ekspresi. Bu yılın ilk 4 ayında Vangölü Ekspresi ile 13 bin 232 yolcu taşımışız. Hem biz hem de yolcularımız bu tutkudan memnun ve devam etmesini diliyorum."
Trende klimalı pulman, kuşet ve kompartman tipi vagonların yer aldığını kaydeden Arıcan, hijyen konusunda da gerekli önlemlerin alındığını ifade etti.
"Doğanın içinden geçiyorsunuz"
Ekspresle seyahat eden üniversite öğrencisi Uğur Baysal da yolculuğa Kırıkkale'nin Irmak ilçesinden başladığını belirterek, "Tatvan'a kadar 24 saat sürüyor. Vangölü Ekpresi'ne üçüncü binişim. İlk bindiğimde çok memnun kaldım. Ondan sonra da binmeye devam ettim. Mümkün olduğunca ve tren yolu olduğu müddetçe bineceğim. Denemek lazım çünkü restoranı ve yatma imkanı var. Birçok yeri görüyorsunuz, doğanın içinden geçiyorsunuz. Herkesin denemesini isterim." diye konuştu.
Mehmet Uygun da otobüs yolculuğunun yorucu olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Eşim hamile olduğu için trene binmeye karar verdik. Otobüs yorucu olacağı için treni tercih ettik. Hem sarsıntısı az hem de odaları çok güzel ve rahat. Memnunuz. Ekspresin tekrar sefere başlamasından memnunuz. Otobüsler tren kadar konforlu değil. 24 saat sürmesine rağmen treni tercih ediyoruz. Personeli iyi. Haftada iki sefer yapılıyor ancak her gün seferlerin olması bizi mutlu eder. Bu sayısının artırılmasını istiyoruz. Hızlı tren seferleri de Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelse gayet memnun kalırız."
Ayşe Uygun da eşiyle ilk defa trene bindiklerini ifade ederek, "Çok güzeldi. Otobüsle gidemedik. Yükseklik korkusu olduğu için de uçağa binemedik. Bu nedenle treni tercih ettik ama memnun kaldık. Bundan sonra da binmeyi düşünüyoruz. Daha uzun seferlerde tekrar binmeyi düşünüyoruz. Çok güzel doğal güzelliklerin içinden geçtik. Görsel bir ortamda seyahat ettik." görüşünü paylaştı.
"Seyahati bu manzaraya bakmak bile özel kılıyor"
Mustafa Ersin İşgüzar da trene Kayseri'den bindiğini ve doktora başvurusu yapmak için İran'a gideceğini kaydederek, "Çok güzel manzaralar. Hizmet gayet yerinde ve çarşaflar temiz. Çikolata, bisküvi ve su ikramı var. Personel güler yüzlü. Hepsine teşekkür ediyorum. Gayet memnunum. Trenle seyahat etmeyi seviyorum. Seyahati sadece yatmak veya temiz çarşaflar değil, bu manzaraya bakmak bile özel kılıyor." ifadelerini kullandı.
Samsunlu Mutlu Acar da Ankara'da yaşadıklarını ancak Bitlisli eşiyle ilk defa trenle yolculuk yapmaya karar verdiklerini dile getirdi.
"Bizim için güzel ve değişik bir deneyim oldu. Değişik bir atmosfer. Herkese tavsiye ederiz." diyen Acar, şöyle devam etti:
"Otobüs ve uçak yolculuğundan uzun sürüyor ama rahatlıkla gidilebilecek, ev ortamında bir atmosfer. İlk defa bindik. Bir ev ortamı gibi. Yataklarımız, buzdolabı, oda, lavabolar ve priz dahi var. Her şeyi rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Çok farklı bir şey. Doğanın içinden geçiyorsunuz. Bütün güzellikleri görüyorsunuz. Özellikle kış seyahati çok farklı olur. Biraz daha tanıtımı yapılabilir ve devletimiz desteklerse çok daha güzel bir kültür turizmi oluşabilir ama buna öncelikle halkımız inanmalı.
Yerel halkımız kullanırsa turizm daha fazla patlar. Bunu sosyal medyada daha fazla paylaşmak gerekiyor. Paylaştığım fotoğrafları gören ve tren yolculuğu yapmak isteyen birçok arkadaşım var."