Türkiye traktör pazarının halen faaliyette olan en köklü üreticisi TürkTraktör, 2017 yılına ait finansal sonuçlarını açıkladı. 2016’yı da rekor sonuçlarla kapatan şirket; 2017’de de farklı alanlarda yine çok başarılı sonuçlar elde etti.
TürkTraktör, Ankara ve Erenler’de bulunan fabrikalarında 2017’de toplam 48 bin 302 adet traktör ve 38 bin 620 adet motoru üretim bantlarından indirdi. Lider üretici gerçekleştirdiği bu üretimlerle, traktör üretimini yüzde 5, motor üretimini ise yüzde 4 oranında artırmış oldu. TürkTraktör’ün 2017’de yaptığı bu üretim; yeni bir rekor olarak kayıtlara da geçti.
Yurt içi satışlarını yüzde 12’lik bir artışla tarihinin en yüksek adedi olan 37 bin 590’a taşıyan şirketin yurt dışı satışları ise 2017 yılında 12 bin 023 adet olarak gerçekleşti. Bu adetlerle TürkTraktör 2017’yi yeni bir rekor sonuç olan 49 bin 613 adetlik toplam satış ile kapattı. TürkTraktör bu sayede pazardaki payını da artırarak yüzde 49.3’e çıkardı.
Türkiye’nin traktör devi, satış adetlerinde yaşanan yüzde 7’lik bu artışla, toplam ciroda da başarılı bir yükseliş sağladı. 2017 senesini 4 milyar 215 milyon TL toplam ciro ile kapatan TürkTraktör; bu sonuçla cirosunu geçtiğimiz yıla göre yüzde 22 artırmayı başardı.
TürkTraktör’ün 2017’deki brüt kârı 731 milyon TL, brüt kâr marjı yüzde 17.3 olarak gerçekleşirken, faaliyet kârı 423 milyon TL olarak ve FAVÖK tutarı 492 milyon TL oldu. Şirketin faaliyet kâr marjı ve FAVÖK marjı ise sırası ile yüzde 10.0 ve yüzde 11.7 olarak gerçekleşti.
Şirketin 2017 yılında elde ettiği sonuçlarla birlikte net kârı ise 321 milyon TL olarak kaydedildi.
TürkTraktör’ün bu yıl için temettü teklifi 300 milyon TL olarak açıklandı. Böylece şirket 2017 yılı kârının yüzde 94’ünü Mart ayında pay sahiplerine kâr payı olarak dağıtmayı planlıyor.
TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta: Pazardaki konumumuzu her sene daha da güçlendirmek için çalışıyoruz
2017’yi hedeflerini gerçekleştirdikleri bir sene olarak tamamlamış olmaktan büyük bir gurur duyduklarını ifade ederek açıklamalarına başlayan TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta; elde edilen sonuçları şu şekilde değerlendirdi: “Türkiye traktör pazarı 2017’de yüzde 4 oranındaki bir artış ile 72 bin 949 adede çıktı. Biz de pazarın üzerinde bir büyüme yakalayarak %7’lik bir artış ile yeni bir rekora imza attık. Türkiye’nin toplam traktör üretiminin yüzde 67’si fabrikalarımızda yapılıyor. Her 4 traktörden birini ise yurt dışı pazarı için üreterek, Türkiye’nin toplam traktör ihracatının yüze 87’sini tek başımıza gerçekleştirdik. Sektörde bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarımızın ardında daima tarımı ve çiftçimizi geliştirmek üzere farklı birçok alanda yaptığımız yatırım ve çalışmalarımız yatıyor. Bu yaklaşımımız ise bize son 31 senede, 11 yılı kesintisiz olmak üzere; 19 kez pazar liderliğini getirdi. Bu sayede güven ortamı oluşturduğumuz bir pazarda, 2017 yılında tarihimizde bir ilk olarak 3 ve 2 yıl vadeli toplam 150 milyon TL nominal değerli tahvil ihracımızı da gerçekleştirildik.
TürkTraktör adının daima yeniliklerle birlikte anıldığına dikkat çeken Votta, “2017 de bu açıdan öncü çalışmalarla dolu bir yıl olarak geçti. Çiftçilerimizin talep ve ihtiyaçlarını dinleyerek; bu beklentileri gelişmiş teknolojiyle harmanladık ve pazara New Holland ve Case IH markalı yeni traktör serilerimizi ve markalarımızın ekipmanlarına ek olarak TürkTraktör markalı yeni tarım ekipmanlarını da sunduk. Traktör, ekipman ve iş makinelerine sahip olma imkanını artırmak ve alternatif bir yol sunmak için sektörde bir ilk olan TürkTraktör Finans hizmetimizi de 2017 yılında devreye aldık. Müşterilerimiz bayilerimizden kredi imkânını yerinde ve anında elde ederek, hızlı ve pratik bu çözümün rahatlığını yaşadılar. Sonuçlara da bakıldığında aynı kanaldan yapılan ve yıllık %8 olan traktör satış oranı, TürkTraktör Finans ile yüzde 20’lere kadar çıktığını görüyoruz.
Dünya Klasında Üretim metodolojsi ile sürdürdüğümüz çalışmalarımız ile Erenler fabrikamız sadece 3 yıl gibi çok bir kısa süre de Bronz Fabrika unvana sahip oldu. Türkiye’de sektöründe yine bir ilk olan ve Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yeni nesil Tier 4 traktör motoru üretimini de gerçekleştirdik. Bu motorların olduğu traktörlerimizi de 2018’in ilk çeyreğinde ihraç edeceğimizi gururla söyleyebilirim.” diye açıkladı.
Türkiye'nin geleceği için dijital tarıma geçiş ve çiftçilikte dönüşüm şart
Marco Votta, tarımda verimlilik artışının artık çok daha büyük bir önem arz ettiğine de dikkat çekerek; bunun için Türkiye’de bilinçli çiftçi profilinin artırılarak, tarımda dijital dönüşümün desteklenmesinin kaçınılmaz olduğuna değindi. Votta; ‘Çiftçilerimize yenilikçi, verimliği artıran ve bilgiye ulaşımı kolaylaştıran hizmetler sunmaktayız. Sektördeki ilk çağrı merkezinin sahibiyiz, 11 senedir hizmet veriyoruz. Ancak değişimi görüp, varolanla yetinmeyerek, web üzerinden talep, şikayet ve soruların interaktif bir ortamda alındığı ‘Canlı Destek’ hizmetimizi açtık. Bunun yanı sıra tarımda ‘Asistan’ dönemini başlatarak, başta çiftçiler olmak üzere uygulamayı kullanan herkesin sosyal ve iş hayatının daha verimli planlayabilmesine destek oluyoruz. Hava durumundan sektörel haberlere ve tarlalarına ektikleri ürünlerin fiyatlarına kadar birçok farklı bilgiye, eğitim videolarına ulaşabildikleri, bölgeye en yakın servisten randevu alabildikleri mobil cihazlar için ücretsiz bir aplikasyon çıkardık” diye açıkladı.
Herhangi bir kâr amacı olmadan, tarımın ve çiftçinin gelişimi için yepyeni bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattıkları Bilinçli Çiftçi Güvenli Tarım Hareketi’ne dair de açıklamalarda da bulunan Marco Votta, “Bugüne kadar her sattığımız traktör sahibine satış sonrası servislerimiz yeni traktör teslimatında kullanım ve bakım eğitimleri veriyordu. Ancak Türkiye çapında alınan istatistikler şunu gösteriyor ki, günde 9 adet traktör kazası meydana gelmekte. TÜİK’in 2016 verilerine baktığımızda 3 bin 263 kazanın 245’i ölümle sonuçlanmakta. Hem can hem de mal kaybına yol açan bu kazalar aynı zamanda tarımdaki üretimi de düşürüyor. Hiçbir şeyin insan hayatından daha önemli olmadığına bir kez daha dikkat çekmek üzere başlattığımız ‘Bilinçli Çiftçi, Güvenli Tarım Hareketi’ ile güvenli traktör sürüş ve ekipman kullanımı eğitimlerinden, farklı alanlarda gerçekleştireceğimiz farkındalık yaratma çalışmaları planlıyoruz. Bu hareketin sonucu olarak Türkiye’de tarımın güçlenmesi, çiftçilerimizin iş sağlığı ve can güvenliği sağlayarak işlerini gerçekleştirmeleri ve kayıpların azalmasını arzu ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.