Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenen uluslararası gayrimenkul fuarı MIPIM'de basın mensuplarını sorularını yanıtladı.
Gayrimenkulün eskiden çok öncelikli sektörlerden olmadığını aktaran Ermut, kendilerinden daha katma değerli ve sıfırdan yatırımları getirmelerinin beklendiğini ancak gayrimenkulün de artık bu işin önemli bir parçası olduğunu ifade etti.
Ermut, hem Türkiye'nin ciddi gayrimenkul yatırımı çekmeye başladığını hem de global düzeyde gayrimenkul yatırımlarının önemli gündem maddesi haline geldiğini söyledi.
Türkiye'nin, 2002'ye kadar toplamda sadece 15 milyar dolar doğrudan yatırım almışken, 2002'den bugüne kadar 187 milyar dolar yatırım çektiğini belirten Ermut, özellikle 2003'te başlayan reform programıyla atılan pek çok adımla birlikte ülkenin yatırım ortamındaki iyileşmenin yatırımcılarda farkındalık oluşturduğunu kaydetti.
Ermut, Türkiye'ye doğrudan yatırımlarda zirvenin 22 milyar dolarla 2007'de görüldüğünü, global yatırımlardan en fazla payın ise yüzde 1,36 ile 18,3 milyar dolar yatırımın geldiği 2006'da alındığını bildirdi.
"Türkiye'yi bilen yatırımcılar 15 Temmuz'da halkın verdiği güçlü reaksiyonu ödüllendirdi"
Arda Ermut, Türkiye'nin iki seçim yaşamasına karşın 2015 yılını doğrudan yatırımda yüzde 35 artış kaydederek 17 milyar dolarla kapattığını, 2016'da ise bu rakamın yüzde 31 düşüşle 12,3 milyar dolara gerilediğini bildirdi.
Geçen yılın ilk yarısının çok zor geçtiğini ifade eden Ermut, yıllık doğrudan yatırım miktarı hedefini 10 milyar dolara kadar revize ettiklerini ancak ikinci yarıda yatırımlarda bir toparlanma yaşandığını kaydetti.
Geçen yıl çekilen yatırımların yüzde 56'sının darbe girişiminin yaşandığı temmuz ayından sonra geldiğine dikkati çeken Ermut, "Doğrudan yatırımların önemli bir kısmını halihazırdaki yatırımcılardan alıyorsunuz; genişleme yatırımı olarak... Türkiye'yi halihazırda bilen yatırımcılar bence terör saldırıları ve 15 Temmuz'da Türk halkının verdiği güçlü reaksiyonu ödüllendirdi. Çünkü Türk halkının demokratik, laik rejimine, meşru seçilmiş cumhurbaşkanına bağlı olduğunu gördüler. Bu bir tahmin edilebilirlik ve öngörülebilirlik sağladı." şeklinde konuştu.
Ermut, 2017'nin çok pozitif geçeceğine ve Türkiye'ye geçen yıldan daha fazla doğrudan yatırım geleceğine inandığını ifade ederek, "2015'teki seviyeleri yeniden yakalarsak ve Türkiye'nin yıllık doğrudan yatırım ortalamasını 17-18 milyar dolara doğru çekersek ondan sonra bunun üstüne çıkmamız daha kolay olur." dedi.