Ana sektörlerin görünümünü ortaya koyan çalışmalar gerçekleştiren TSKB Danışmanlık Hizmetleri, Türkçe ve İngilizce olarak hazırladığı son raporunda ekonominin ve modern hayatın vazgeçilmez girdilerinden olan enerjiyle ilgili çok boyutlu ve eksenli bir yaklaşımla, sektörün bugününü ve sektöre ilişkin öngörüleri paylaştı.
Burcu Bektaş, Can Hakyemez, Emre Yanık ve Dr. Kubilay Kavak tarafından hazırlanan “Sektörel Görünüm: Enerji” başlıklı raporda, düz çizgilerle değil iniş-çıkışlarla ilerleyen, dev yatırımcılarla küçük ölçekli aktörleri aynı düzlemde buluşturan ve belli yönleriyle derinleşmiş Türkiye enerji piyasasının mevcut durumuna değiniliyor ve durumun özet resmi sunuluyor. Raporda, enerji verimliliğinin enerji politikasının önde gelen gündem maddelerinden birisi olmaya devam edeceğine işaret ediliyor.
Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yükselişte
2010-2018 yılları arasında kurulu gücün elektrik talebinden daha fazla büyüdüğüne dikkat çeken TSKB Ekonomik Araştırmalar Yöneticisi Can Hakyemez, mevcut fazlalığın bir kısmının, kaçınılmaz biçimde rezerv yedeği gerektiren yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimindeki büyümeye atfedilebileceğini belirtti.
Hakyemez Türkiye elektrik kurulu gücüyle ilgili şunları söyledi: “1980’li yılların başında 5 gigavat (GW) civarında olan Türkiye toplam kurulu gücü, 2018 yılı sonunda 88,5 GW’a ve 2019 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla ise 90,7 GW’a ulaştı. Bu artışta, son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarından ve yerli kaynaklardan elektrik üreten santrallere verilen teşviklerin etkisi yüksek. 2019 yılı Eylül ayı itibarıyla Türkiye toplam kurulu gücünün %48,4’ü yenilenebilir ve %61’i yerli kaynaklarla elektrik üreten santrallerden oluşturuyor.”
Raporda yer alan rakamlara göre, 2018 yılı sonunda 5,4 GW civarında kurulu güce sahip olan lisanssız santraller 2019 yılı Eylül ayı sonunda 5,9 GW’a ulaştı. 2019 yılı ilk dokuz ay içerisinde 2,2 GW civarında gerçekleşen kurulu güç artışının büyük bir çoğunluğu yerli kaynaklardan elektrik üreten santrallerden meydana geliyor. 1,1 GW’lık kurulu güç artışı lisanslı yerli kömür santrallerinden sağlanmakta iken toplam artışın 0,53 GW’lık kısmını güneş enerjisi santralleri (GES) oluşturuyor.
Devreye alınan santrallerin geriye kalanının ise 165,7 megavatlık (MW) kısmı hidroelektrik santralleri (HES), 388,1 MW’ı rüzgâr enerjisi santralleri (RES), 437,1 MW’ı da biyokütle, atık ısı ve jeotermal enerji santralleri. Bu dönemde doğal gaz santrallerinin kurulu gücünde 549,7 MW’lık bir azalma gerçekleşti.
Enerji verimliliğinin önemi artmaya devam ediyor
“Sektörel Görünüm: Enerji” raporuna göre, enerji verimliliği, özellikle gelişmiş ülkelerde enerji politikasının önde gelen gündem maddelerinden olmaya devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, 2017 yılında toplam 1,8 trilyon dolarlık enerji yatırımının %13’ü (yaklaşık 235 milyar dolar) enerji verimliliği için yapılırken, bu alandaki yatırımlar 2016’ya göre %3 artış gösterdi.
Küresel enerji yatırımları 2018’de önceki yılla benzer şekilde 1,85 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Enerji verimliliğine 240 milyar dolar yatırım yapıldığının belirtildiği raporda, “Enerji verimliliği yatırımlarında ağırlıklı bir payı bulunan inşaat sektöründe 2018 yılında meydana gelen gerilemenin etkisiyle, bahsi geçen dönemde yatırımlarda göreceli bir durgunluk izlendi” ifadeleri yer alıyor. Raporda ayrıca, kaynak verimliliği ve dışa bağımlılığın azaltılması kapsamındaki önemi ile enerji verimliliğinin gelecek dönemde de önemini artırarak koruyacağına işaret ediliyor.