İstanbul Sanayi Odası (İSO) "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının 2017 yılı sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, 2017 yılında üretimden satışlara göre ilk sırayı 309.4 milyon TL ile Oğuz Gıda aldı.
Araştırmada ikincilik 309.2 milyon TL üretimden satışlarıyla Zeki Mensucat’ın olurken, üçüncü sırada ise 308.3 milyon TL ile S.S. Marmara Zeytin yer aldı.
Üretimden satışlar yüzde 30.9 arttı
Araştırmaya göre, İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2016 yılında 82.2 milyar TL olan üretimden satışları, 2017 yılında yüzde 30.9 artarak 107.6 milyar TL’ye yükseldi.
İkinci 500 kuruluşlarının, “üretimden satışlar” ile “esas faaliyet karı” gibi temel bazı parametrelerde, aynı mayıs sonunda açıklanan İSO 500 kuruluşlarındaki gibi iyi bir performans sergiledikleri görüldü.
İkinci 500'ün karlarındaki artış İlk 500'ü solladı
Araştırmanın ortaya koyduğu veriler incelendiğinde, üretimden satışlardan bu satışlardaki reel değişime, esas faaliyet karından vergi öncesi kar ve zarar toplamına kadar son yılların en iyi performansını ortaya koyan İSO 500 gibi, İkinci 500 kuruluşları da çok iyi bir performans sergiledi.
İkinci 500 verilerinde en dikkati çeken gösterge, karlardaki sıçrama oldu. İkinci 500’ün karlarındaki artış oranlarının Birinci 500’ün de üzerinde gerçekleştiği görüldü.
2017 yılında İkinci 500’de faaliyet karı yüzde 43.9, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (FAVÖK) yüzde 49.3, vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise yüzde 67.2 büyüdü. Bu oranlar Birinci 500’de ise sırasıyla yüzde 34.8, yüzde 24.4 ve yüzde 40.7 olarak gerçekleşmişti.
İkinci 500’ün her üç kar büyüklüğüne reel olarak bakıldığında da faaliyet karı yüzde 28.5, FAVÖK yüzde 33.4, vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı (VÖDKZ) yüzde 49.3 gibi çok ciddi artışların söz konusu olduğu görüldü. Bu oranlar İSO 500’de aynı sırayla yüzde 20,5, yüzde 11.2 ve yüzde 25.7 olarak gerçekleşmişti.
İkinci 500’ün karlılıklarındaki bu olumlu verilere karşın, aynı İSO 500’de olduğu gibi İkinci 500’deki sanayi kuruluşlarının da ağır bir finansman yükü altında oldukları ve 2017’deki faaliyet karlarının yüzde 42.8’ini finansman gideri olarak kaybettikleri görüldü. 2017 yılında faizlerde görece bir düşüş olmakla birlikte bugünkü mevcut faizlerle bu karlılıkların sürdürülebilirliği mümkün görülmediği kaydedildi.
Ar-Ge harcamaları yükseliyor
İkinci 500 şirketlerinin Ar-Ge harcamalarını artırmaları, araştırmanın dikkati çeken bir başka bulgusu oldu. İkinci 500 şirketleri geçen yıla göre Ar-Ge harcamalarını yüzde 68.5 artırarak 488.5 milyon TL’ye çıkarırken, Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranını da yüzde 0,35’den yüzde 0.45’e yükseltmeyi başardı. İkinci 500’ün Ar-Ge yapan firma sayısı ise 177’den 188’e çıktı.
Ar-Ge harcamalarındaki artış oranı İSO 500 şirketlerinde yüzde 23,7 iken, yapılan harcamaların üretimden satışlara oranı da yüzde 0,57’den yüzde 0.53’e gerilemişti. Ar-Ge yapan firma sayısı da 239’dan 254’e yükselmişti.
İSO İkinci 500 şirketlerinin başarılı olduğu bir diğer alan da ihracat oldu. İkinci 500’ün ihracatı üç yıl aradan sonra yeniden artış gösterdi. 2014’te yüzde 5.4, 2015’te yüzde 17, 2016’da yüzde 2.8 gerileyen İSO İkinci 500’ün ihracatı 2017 yılında yüzde 16.9 oranında artarak 8.9 milyar dolara yükseldi. İSO 500’de olduğu gibi İSO İkinci 500’de de ihracat artışı, Türkiye ihracat artışının üzerinde gerçekleşti.
Üretimden satışlar güçlü performans gösterdi
Finansman giderlerinin İSO 500’de olduğu gibi İSO İkinci 500’de de sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyici olmayı sürdürdü. İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2016 yılında 82,2 milyar TL olan üretimden satışları, 2017 yılında yüzde 30.9 artarak 107.6 milyar TL’ye yükseldi. 2016 yılında reel olarak hemen hemen aynı kalan üretimden satışlar, 2017 yılında oldukça güçlü bir performans gösterdi.
2017 yılında faaliyet giderlerinde yaşanan göreceli daha yavaş artışın da katkısıyla İkinci 500’ün faaliyet karlılığında önemli bir iyileşme yaşandı. 2016 yılında 8.7 milyar TL olan toplam faaliyet karı, 2017’de yüzde 43.9 artarak 12.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Faaliyet karının net satışlara oranı da aynı dönemde yüzde 9.4’ten yüzde 10.3’e yükseldi.
Araştırmanın sonuçları, sanayi kuruluşlarının 2016 yılında 4.4 milyar TL olan finansman giderlerinin 2017 yılında yüzde 21.7 oranında artarak 5.4 milyar TL’ye ulaştığını ortaya koydu. Finansman giderlerinin net satışlara oranı da 0.3 puan azalarak yüzde 4,4 oldu.
2017 yılında İSO İkinci 500’ün FAVÖK ile vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı büyüklükleri de şöyle gerçekleşti:
"2016 yılında 11.1 milyar TL olan faiz amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü 2017’de yüzde 49.3 oranında artarak 16.6 milyar TL’ye yükseldi. Vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı da yüzde 67.2 oranında artışla 4.4 milyar TL’den 7.4 milyar TL’ye yükseldi. Her iki kar büyüklüğü de reel olarak önemli artışlar gösterdi."
Son yıllarda İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarında görülen zayıf büyümenin, 2017 yılında yerini reel büyümeye bıraktığı görüldü. Bu bağlamda 2017 yılında üretimden satışların reel olarak yüzde 17 büyümesi dikkati çeken bir faktör olarak öne çıktı.
Satışlardaki artışta iç ve dış talepteki büyümenin yanı sıra ihracat gelirlerinde etkili olan döviz kurlarındaki artışın da rol oynadığı tahmin ediliyor. Gerçekleşen bu reel büyüme oranı, İSO İkinci 500’de son 14 yılın en yüksek ikinci oranı olarak dikkati çekti.
Kuruluşlar, karın daha düşük bir payını finansman giderlerine ayırdı
Araştırmaya göre, 2017 yılında küçük bir gerileme olsa da finansman giderlerinin, sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı sürdürdüğü görüldü.
İkinci 500’de finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 2017’de yüzde 50.6’dan yüzde 42.8’e geriledi. Sanayi kuruluşları 2017 yılında elde ettikleri karın daha düşük bir payını finansman giderlerine ayırdı. Buna rağmen sanayinin mevcut mali yapısı içinde faiz ve kur dalgalanmaları sanayi sektöründe karlılığı ve sermaye birikimini etkilemeye devam etti.
Finansal göstergeler içinde borçlanma ile öz kaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısı, kuruluşların finansal yapılarını ortaya koyan en önemli göstergelerin başında geliyor.
Oranlara bakıldığında İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun kaynak yapısında toplam borçların payının 2013-2016 döneminde yüzde 61,2 ile yüzde 60.5 arasında istikrar gösterdikten sonra 2017 yılında yüzde 66.2’ye yükseldiği dikkat çekti. Öz kaynak payının ise yüzde 33.8 ile son 10 yılın en düşük seviyesine gerilediği görüldü.
Kar eden kuruluş sayısı 434'e çıkarken, zarar eden kuruluş sayısı 66 oldu
İSO, "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının 2017 yılı sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, geçen yıl İSO İkinci 500’de kar eden kuruluş sayısı 434’e çıkarken, zarar eden kuruluş sayısı 66 oldu. Böylece İkinci 500 şirketleri, 2010 sonrasındaki en yüksek kar eden firma sayısına ulaştı.
Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar açısından bakıldığında ise kar eden kuruluş sayısı 2017 yılında 489, zarar eden kuruluş sayısı ise 11 oldu. 2014-2016 döneminde FAVÖK karı elde eden firma sayısı çok değişmezken, 2017 yılında son beş yılın en yüksek sayısına ulaşıldı.
İstihdam da maaşlar da arttı
Sanayi sektörü istihdam ve nitelikli insan kaynağı açısından önemli alanların başında gelmeye devam ediyor. Bu çerçevede İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nda çalışan sayısındaki gelişmeler ile çalışanlara ödenen maaş ve ücretlerdeki artışlar önemli bir gösterge niteliği taşıyor.
2017 yılındaki istihdam teşviklerinin de etkisiyle İSO İkinci 500’ün istihdamı yüzde 4.4 artarken, ödenen maaş ve ücretlerdeki artış da yüzde 14.2 olarak gerçekleşti.
Listeye 102 yeni firma girdi
Araştırmaya göre, geçen yıl İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasına 102 yeni firma girdi. Bunlardan 66’sı geçen yılki 1000 büyük kuruluşun dışından geldi. 36 kuruluş ise 2016 yılında İSO 500 içinde yer alan ama bu yıl İSO İkinci 500’e gerileyen şirketlerden oluştu.
"Yatırımlardaki canlanma, İSO İkinci 500’ün performansına net bir biçimde yansıdı"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO'nun "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının 2017 yılı sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, nispeten daha küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarının üretim faaliyetlerini inceledikleri bu araştırmanın hem küresel ve hem de Türkiye açısından zor geçen 2016 yılının ardından 2017 yılında Türk sanayisi açısından güçlü bir performansa işaret ettiğini bildirdi.
Geçen yıla girilirken, Türkiye ekonomisi için olumsuz tahminler yapıldığını, fakat yüzde 7.4’lük büyüme ile beklentilerin çok üzerinde bir performans gösterildiğini anımsatan Bahçıvan, şunları kaydetti:
"2018 yılının ilk çeyreğinde de sürdürdüğümüz bu büyüme performansına, sanayimizin verdiği güçlü destek her türlü takdire şayandır. İşte bugün açıkladığımız İkinci 500 araştırmamız da tıpkı İSO 500 araştırmasında olduğu gibi sanayi ve sanayicilerimizin bu her türlü övgüyü hak eden performansına ilişkin tabloyu açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle 2016’nın ardından 2017’de küresel ekonominin güçlü bir toparlanma evresine girerek ihracatımızı desteklemesi, bunun yanında kamunun da büyük desteğiyle iç talep ve yatırımlardaki canlanma, İSO İkinci 500’ün performansına net bir biçimde yansımıştır. 2017’de İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 30,9 artış ve yüzde 17 reel büyüme ile son yılların en güçlü artışlarını kaydederken ihracatını da yüzde 16,9 artırarak Türkiye’nin genel ihracat artışının üzerinde bir performans sergilemiştir."
Erdal Bahçıvan, 2017 yılındaki son yılların en başarılı ve devrim niteliğindeki finansal inovasyonu olarak gördükleri Kredi Garanti Fonu (KGF) mekanizmasının katkısıyla KOBİ’lerin finansman imkanlarında ciddi bir artış yaşandığını belirterek, "Fakat bu yıl sanayici özellikle faiz ve kurlardaki yüksek boyutlu dalgalanmanın baskısını daha fazla hissetmektedir. Bu da sanayiciler açısından finansman yükünün giderek ağırlaştığını göstermekte ve karlılıkların sürdürülebilirliği konusunda endişe yaratmaktadır." ifadelerini kullandı.