Dünya Bankası'nın, "Küreselleşmek: Deniz Üstü Rüzgarın Büyüyen Piyasalara Genişletilmesi Raporu"na göre, teknolojideki hızlı gelişmeler ve fiyatlardaki istikrarlı düşüşler sayesinde artık rüzgar enerjisi, gelişmekte olan ülkelerde elektrik üretimi için gelecek vadeden bir kaynak olarak değerlendiriliyor.
Brezilya, Hindistan, Fas, Filipinler, Güney Afrika, Sri Lanka, Türkiye ve Vietnam'ın teknik olarak 3,1 teravatlık deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeli bulunuyor. Bu rakam, AB üyesi ülkelerin toplam elektrik enerjisi kurulu gücünün üç katına tekabül ediyor.
Deniz üstü rüzgar potansiyeli ölçümünde her ülkenin kıyı sınırlarından 200 kilometreye kadar yayılan alan inceleniyor. Buna göre, Hindistan, Sri Lanka ve Türkiye gibi bazı ülkelerde, sığ denizlerde ciddi rüzgar potansiyeli olduğu değerlendiriliyor.
Türkiye'de en cazip bölge Ege Denizi
Rüzgar hızının saniyede 9 metreye kadar ulaştığı Ege Denizi'nin kuzeybatısı, Türkiye'de deniz üstü rüzgar enerjisi için en cazip bölge konumunda bulunuyor.
Marmara Denizi ve Karadeniz ise saniyede 7-8 metreye kadar ulaşan rüzgar hızıyla öne çıkan verimli bölgeler arasında yer alıyor.
Türkiye, su derinliği 50 metreden az bölgelerde 12 gigavat, 50-1000 metre arasındaki derinliklerde ise 57 gigavat olmak üzere toplamda yaklaşık 70 gigavatlık deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip bulunuyor.
Rapora göre, buradan üretilecek enerjinin iletiminde Türkiye'nin kuzeyde ve batıda 154 ila 380 kilovoltluk güçlü iletim hatlarına sahip olması sebebiyle sorun yaşamayacağı da öngörülüyor.
Deniz üstü projelere yabancı yatırımcı ilgisi artacak
Rapora ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Goo Enerji Danışmanlık Yatırım Uzmanı Gülay Uçar, Türkiye'nin deniz üstü rüzgar potansiyelinin birçok Avrupa ülkesinden yüksek olduğunu ifade etti.
Bu nedenle Türkiye'de rüzgarda inşa edilecek deniz üstü projelere yabancı yatırımcının ilgisinin giderek artacağını belirten Uçar, "Dünyada yeni trend teknolojilerle birlikte offshore rüzgar yatırımları artacaktır. Yatırımcı ilk başlarda daha küçük ölçekli santrallerle deniz üstü projelere yatırım yapmayı deneyecektir. Daha sonra orta ve uzun vadeli daha büyük yatırımlar gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Uçar, rüzgarda Türkiye'yi bir üst lige çıkaracak deniz üstü projelerin gelecek 5 yılda hız kazanacağını öngördüğünü dile getirerek, "Özellikle ABD ve Avrupa ülkeleri bu alandaki yeni teknolojileri yakından takip ediyor. Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veriyor. Bizim de bu potansiyeli iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin orta vadede deniz üstü rüzgarda 3 milyar dolarlık yatırım alabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.
Bu yeni alanda kamu tarafında gerekli düzenlemeleri hızla hayata geçirmesinin yatırımcının işini kolaylaştıracağına işaret eden Uçar, rüzgarda tüm paydaşların ortak çalışma anlayışı geliştirmesiyle sektördeki büyümenin katlanacağını kaydetti.