Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, yapısal reformlar ve açılımlarla Türkiye ekonomisine yeni bir boyut kazandıran 24 Ocak Kararları'na ilişkin, "Ekonomik İstikrar Programı, Cumhuriyet tarihinin şahitlik ettiği en önemli politik ekonomi gündemidir." dedi.
Karagöl, AA muhabirine, önemli yapısal reformlar içeren ve 24 Ocak 1980'de kamuoyuna açıklanan "Ekonomik İstikrar Programı" ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kamuoyunda "24 Ocak Kararları" olarak bilinen programın, kamu maliyesindeki açıklardan doğan kriz ekonomisinin iyileştirilerek dengelenmesinde önemli rol oynadığına işaret eden Karagöl, aradan geçen 39 yıla rağmen Cumhuriyet tarihinin şahitlik ettiği en önemli politik ekonomi gündeminin "Ekonomik İstikrar Programı" olduğunu dile getirdi.
Söz konusu programın ihracat ve yatırım odaklı yeni bir perspektifle Türkiye hikayesinin yönünü değiştirdiğine dikkati çeken Karagöl, şöyle konuştu: "Türkiye için radikal kararların alındığı bu programda ülke ekonomisinin büyüme stratejisi değişti ve ithal ikameci politikalar terk edildi. 1980 yılının başında azınlık hükümeti kuran Süleyman Demirel, Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal'ı tam yetkiyle donatarak ekonomi yönetiminin başına getirmişti.
Özal, bir taraftan 1980'li yıllara damgasını vuracak ekonomi programında radikal kararlara yer verirken, diğer taraftan Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana uygulanan 'devletçilik' politikasının yeniden değerlendirilmesine olanak sağlamış oldu.
Ekonomik İstikrar Programı'nın en temel hedefi, ülke ekonomisini uluslararası sermayeye entegre ederek serbest piyasa ekonomisine geçişi sağlamaktı. Kamunun ekonomideki payının azaltılması ise serbest piyasa ekonomisine geçiş için önem arz ediyordu."
"Kararlar, geniş kapsamlı bir reform sürecini başlattı"
Bu kapsamda alınan kararlarla, öncelikle enflasyonun kontrol altına alınması ve düşürülmesinin hedeflendiğine işaret eden Karagöl, piyasa koşullarına uygun kur politikasına geçilmesi, döviz gelirlerinin artırılması, teşviklerle ihracatın artırılması ve kamu üzerindeki mali yükün azaltılmasının önemli hedefler arasında yer aldığını aktardı.
Karagöl, aynı zamanda üretim ve istihdamı artırmayı amaçlayan programın, Türkiye'nin küresel serbest piyasa ekonomisine dahil olmasını sağlayacak bir uygulama olarak hayata geçtiğini dile getirdi. İhracata yönelik sanayileşme modelinin hayata geçmesinin Türkiye'ye fon akışı ve yatırımların artmasını sağladığını vurgulayan Karagöl, böylece geniş kapsamlı bir reform ve serbestleşme sürecinin başladığını söyledi.
Karagöl, programın sadece ekonomik değil mali, kurumsal, toplumsal ve siyasi yönleriyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, 24 Ocak 1980'de kamuoyuna açıklanan kararların ana hatlarını şöyle sıraladı:
- Yüzde 32,7 devalüasyon yapılarak günlük kur ilanı uygulamasına gidildi.
- Gübre, enerji ve ulaştırma dışında sübvansiyonlar kaldırıldı.
- Yurt dışında sunulacak müteahhitlik hizmetleri desteklendi.
- Devletin ekonomideki payını küçülten önlemler alındı.
- KİT'lerdeki uygulamaya paralel olarak tarım ürünlerini destekleme alımları sınırlandırıldı.
- Dış ticaret serbestleştirildi.
- Yabancı sermaye yatırımları teşvik edildi.
- Kar transferlerine kolaylık sağlandı.
- İthalat kademeli olarak serbestleştirildi.
- İhracat vergi iadesi, düşük faizli kredi, imalatçı ihracatçılara ithal girdide gümrük muafiyeti, sektörlere göre farklılaşan teşvik sistemiyle teşvik edildi.
- Dövize çevrilebilir mevduat uygulamasına son verildi.
- Döviz alım satımı serbest bırakıldı.
- Döviz piyasası üzerindeki kontroller kaldırıldı, faiz oranları serbest bırakıldı ve reel faiz politikasına geçildi.
- Fiyat kontrol ve sınırlamaları kaldırılarak serbest piyasa uygulamasına geçildi.