ABD'de temaslarda bulunan Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, ABD yönetiminin ithal çelik ve alüminyuma getirdiği ek vergiler konusunda, "Eğer yakın zamanda Türkiye lehine bir değişim söz konusu olmazsa Dünya Ticaret Örgütüne müracaatımızı yapacağız ve karşı önlemler alacağımızı bildireceğiz. Şu noktada ABD'nin yapacağı son değerlendirmeleri bekliyoruz." yorumunu yaptı.
ABD'nin başkenti Washington'da Hazar Politika Merkezi (CPC) tarafından düzenlenen 2018 Trans-Hazar Forumu'na katılan Metin, Türk-Amerikan ekonomik ilişkilerine dair AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
ABD'nin ithal çelik ve alüminyuma getirdiği ilave vergilerle ilgili değerlendirmeler yapan Metin, ABD'li muhataplarıyla bu konuyu Washington'da görüştüğünü kaydetti.
"Korumacı politika anlayışı çelişkili"
Metin, "ABD'nin almış olduğu bu karar, dünya ekonomisindeki pozisyonuna uyan bir karar değildir. Serbest ticaretin öncüsü olması gereken bir ülkenin, korumacı bir politika anlayışıyla hareket etmesi çok çelişkilidir. Bunu kendilerine açıkça ifade ettik." şeklinde konuştu.
İkili ilişkilerde, halihazırda ABD lehine bir dış ticaret profili söz konusu olduğunu ifade eden Metin, şunları söyledi:
"Hal böyle ve Türkiye'nin serbest ticaretle ilgili adımları ortadayken, kendilerini bu şekilde korumacı bir anlayışla kapatmaları, kabul edilebilir bir durum değil. Eğer yakın zamanda Türkiye lehine bir değişim söz konusu olmazsa Dünya Ticaret Örgütüne müracaatımızı yapacağız ve karşı önlemler alacağımızı bildireceğiz. Şu noktada ABD'nin yapacağı son değerlendirmeleri bekliyoruz."
"18 ürünü kapsayan bir çalışma yaptık"
"18 ürünü kapsayan bir çalışma yaptık ve bu ürünlerde, ABD'den gelen mallara karşı biz de o oranlarda mütekabiliyet esasına göre bir çalışma yaptık. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili gelişmeleri göreceğiz. Ancak bizim dileğimiz serbest ticaretin mümkün mertebe libere olmasıdır." şeklinde konuşan Metin, umutlu olduklarını dile getirdi.
Metin, Türkiye'nin, doğu ile batı arasında bir köprü ve transit ticaretin merkezi olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, bölgesinde güçlü bir ülke ve yükselen bir yıldız. Bugünkü programda tüm katılımcıların da dile getirdiği gerçek budur. Hazar bölgesi olarak adlandırılan bölgede 8 ülke var. Türkiye'nin bu ülkelerle ticareti, son 20 yılda 300 milyon dolardan 10 milyar dolara çıktı, yani yaklaşık 35 kat büyüdü." dedi.
Söz konusu bölgedeki ülkelerin, hammadde ihracına dayalı bir ekonomik yapıları olduğunu kaydeden Metin, sadece petrol ve doğalgaza bağımlı bir ekonomik performansın sürdürülebilir olmadığını dile getirdiklerini kaydetti.
Trans-Hazar Forumu
2018 Trans-Hazar Forumu'na Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Afganistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan'dan farklı düzeylerde temsilciler konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Aydan Karamanoğlu kısa bir konuşma yaparak, Türkiye'nin jeostratejik değerine ve bölgesel işbirliklerine verdiği öneme işaret etti.
Dışişleri Bakanlığı Enerji ve Çok Taraflı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Zafer Ateş de yaptığı sunumda, Türkiye'nin Trans-Hazar yaklaşımını kapsamlı şekilde anlattı. Türkiye'nin mega projelerle doğu-batı hattındaki ulaştırma imkanlarını maksimum seviyeye çıkardığını kaydeden Ateş, Türkiye'nin, tüm bölgelerin geçiş alanı üzerinde olmasının avantajını en iyi şekilde kullandığını vurguladı.
Trump imzalamıştı
ABD Başkanı Donald Trump, 9 Mart'ta ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 oranlarında gümrük tarifesi uygulanması kararını imzalamıştı.
ABD, geçen yılın ocak-eylül döneminde ithal ettiği 26,9 milyon ton çelikle dünyanın en büyük çelik ithalatçısı konumuna gelmişti. Türkiye ise bu dönemde, yüzde 7 ile ABD'nin en çok çelik ithal ettiği 6'ncı ülke olmuştu.
