Dolar/TL ABD Türkiye ilişkilerinde artan gerilim ile ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının Türkiye ekonomisine etkilerine ilişkin endişeler ve bu süreçte para politikasına yönelik soru işaretleriyle önceki gün illikit piyasada 5.4250 ile tarihi zirveyi gördükten sonra salı sabahı erken saatlerde 5.23 civarında seyretti. Pazartesi günü dolara karşı yüzde 6,7 değer kaybeden TL salı günü yaklaşık yüzde 1 oranında toparlandı. Dolar/TL haber akışına göre 15 kuruşluk bir bantta dalgalı seyir izledi.
Dolar/TL'deki zirve seviyelerinden düşüşte ise ABD Hazine Bakanlığı tarafından açıklanan yaptırım kararı sonrası iki ülke arasındaki diplomatik görüşmelerle ilgili olarak belli konularda ön mutabakat sağlandığı ve süreci daha ileri taşımak için Ankara'dan bir heyetin Washington DC'ye gideceği haberleri etkili oldu. Türkiye'nin enflasyon ve cari açık gibi makro ekonomik ve ABD ile ilişkiler kaynaklı siyasi risklerin baskısıyla TL'nin yılbaşından bu yana dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 30'a ulaşırken, benzer gelişmekte olan ülke para birimlerinden de negatif ayrışıyor. Haftalık performanslara bakıldığında Türk Lirası yüzde -6,34 kayıpla gelişen ülke para birimleri arasında ABD Doları’na karşı en çok değer yitiren para birimi oldu. Yılbaşından buyana dolara karşı en kötü performansta liradan daha kötü durumda olan Arjantin Pezosu ise son bir haftada pozitif ayrıştı. Arjantin Pezosu yüzde 0,34’lük getiriyle yeşilde yer aldı. Türkiye 10 yıllık tahvillerin faizi, salı günü 42 baz puanlık yükselişle rekorunu tazeleyerek yüzde 20.09'a çıktı. 5 yıllık CDS'ler ise 349 baz puanı aşarak 2011'den beri görmediği seviyeye ulaştı.
Piyasa kulislerinde IMF yardımı konuşuluyor
İsveçli banka SEB’in gelişen piyasalar stratejistlerinden Per Hammarlund, “Türkiye ekonomik açıdan faiz oranlarını yükseltmek istemeyen bir tür mali politikaya kilitlenmiş gibi görünüyor, buna Türkiyenin gerçekten ihtiyacı yok. Bu durum lirayı sert bir şekilde vuruyor ” diyor. Öte yandan piyasa kulislerinde Uluslararası Para Fonu (IMF) kurtarma paketi konuşulmaya başladı. ABD cephesi Türkiye’ye karşı yaptırımları devreye sokup yaptırımları genişletme tehdidi savururken Merkez Bankası liranın tarihi düşük seviyelere düştüğü bir ortamda sessiz kalmayı yeğliyor. Türk Lirası pazartesi günü son on yılların en düşüğüne gerilerken, 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisi tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve Borsa İstanbul 100 Endeksi ise düşüyor. Bloomberg’in haberine ise göre Nomura stratejistlerinden Henrik Gullberg, konuya ilişkin gönderdiği e-postada, “Piyasalardaki gelişmeler, Merkez Bankasının kayıtsız şartsız olarak faizleri yükseltmesi ve oranları enflasyonu döndürene dek yüksek tutmasına kadar bu şekilde kalacak. Piyasalara bu tarz bir kararlılık gerekiyor” ifadelerini kullandı. İsveç’in başkenti Stockholm'de yer alan SEB Bankası gelişen piyasalar stratejisti Per Hammarlund ise “Türkiye'nin destek için IMF'ye gitmek zorunda kalacağı an, gittikçe daha da yakınlaşıyor” diye uyarıyor. Liradaki kan kaybı sadece tüketici güveni ve cüzdanını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda şirket bilançolarını zorluyor. Yabancı para cinsinden büyük oranda borçlanan firmalar zayıfl ayan lira nedeniyle ağır bir yükle ile karşı karşıya. New York’taki AllianceBernstein’ın gelişen piyasalar borç yöneticisi Shamaila Khan’a göre, Türk Lirasının gerçekten ihtiyacı olan şey; “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, daha sıkı mali politikalar ve IMF programı.”
Kaynak: Aydın ŞAHİNALP / DÜNYA