Bankacılık sisteminin garanti yatırımları fonlama eğiliminde olması nedeniyle Ar-Ge'nin ve yenilikçiliğin finansmanında sıkıntı yaşandığı belirtilerek, yenilikçi girişimcilere teminat verecek bir kredi garanti fonu oluşturulması önerildi.
Hacettepe Üniversitesi yarı zamanlı öğretim görevlisi ve Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanı Dr. Mehmet Cansız tarafından hazırlanan "2023'e Doğru Türkiye'nin Teknoparkları" isimli araştırma yayımlandı.
Türkiye'de faaliyette olan 55 teknoparkta yaklaşık 4 bin 475 yenilikçi firma faaliyet gösterirken, araştırma kapsamında, 15 ilde örneklem metoduyla belirlenen bin 112 teknopark firmasıyla görüşme yapılarak işletmelerin sorunları ve çözüm önerileri ele alındı.
Araştırma raporunda, teknoparkların en önemli yönetim probleminin üniversitelere bağlı olarak kurulması olduğu belirtilirken, "Türkiye'de teknoparkların hakim ortaklarının üniversiteler olması, yönetim kurullarında rektör ve akademisyenlerin ağırlıklı bir şekilde bulunması hatta bunun uzantısı olarak teknopark genel müdürlerinin akademisyenlerden seçilmesi göreli olarak üniversite alanının sorunlarını teknoparklara taşıyabilmekte. Bu durum ise gelenek sahibi üniversiteler dışındakilerde önemli sorunlara neden oluyor." ifadesine yer verildi.
Raporda, teknopark yönetimlerinde, özel sektörden atanacak kişilerle denge sağlanması önerildi.
Silikon Vadisi uyarısının da yer aldığı raporda, başarılı girişimci ve projelerin Silikon Vadisi ve daha gelişmiş ekosistemlere göç ettiğine dikkat çekildi.
Raporda, bu göçün, gelişmekte olan ülkelerin temel kısıtları arasında yer aldığına işaret edilerek, "Girişimciler kendi ülkelerindeki ekosistemlerin eksiklikleri ve sınırlılıkları ya da gelişmiş ekosistemlerin ticarileşme ve diğer farklı avantajları nedeniyle daha gelişmiş bölgelere doğru hareket ediyor. Daha gelişmiş ekosistemlerin çekiciliği öne çıkıyor. Silikon Vadisi'ne göç eden Türk girişimcilerle yapılacak görüşmelerle ülkemizdeki ekosistem daha da geliştirilmeli." tespitine yer verildi.
Türkiye'deki bazı girişimcilerin, şirketlerini doğrudan Silikon Vadisi'nde veya dünyanın diğer gelişmiş bölgelerinde kurarak faaliyetlerine devam ettiğinin ifade edildiği raporda, bir sorun olan bu alanın Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Maliye ve Kalkınma Bakanlıkları ile TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlar tarafından analiz edilmesi istendi.
Raporda, teknoparklarda geliştirilen teknolojilerin ticarileşebilmesi için girişimcilerin mevcut sanayicilerle bağlantısının kurulmasına ihtiyaç olduğu belirtildi.
"Bölge ülke girişimcilerini Türkiye'ye çekelim"
Silikon Vadisi'ne gidişe karşın, Türkiye'nin bölge ülkelerinden yenilikçi sınıf ve başarılı girişimcileri çekme konusunda önemli potansiyeli olduğuna işaret edilen raporda, "Kalkınma Ajansları tarafından desteklenebilecek güdümlü projeler yardımıyla çevre ülkelerdeki bu kesimler, daha gelişmiş metropoller olan İstanbul, Ankara ve İzmir'e çekilebilir." önerisinde bulunuldu.
Raporda, teknoparklarda faaliyet gösteren girişimcilerin finansman sıkıntısına da işaret edilerek, şu tespitlere yer verildi:
"Bu alanın finanse edilmesi önem taşıyor. Bankacılık sistemi genel olarak garanti yatırımları fonlama eğilimine olup, özellikle Ar-Ge'nin finansmanı konusunu dışlıyor. Yenilikçi girişimciliği fonlayacak bankacılık sistemi gelişmemiştir. Bu durumda yenilikçi girişimciliğin fon ihtiyacı, girişim sermayesi ve melek yatırımcılara kalıyor. Yenilikçi girişimcilere yönelik bir kredi garanti fonu oluşturmanın faydaları olabileceği değerlendirilmektedir. Böyle bir fon, bu alanda bankacılık sektörünü hareketlendireceği gibi girişim sermayesi yatırımlarının da artmasını sağlayabilecektir. Ar-Ge ve yenilikçiliğin finansmanında uzun vadeli kredi imkanları için Kalkınma Bankası da kullanılabilir."
Türkiye'de yerel yönetimlerin de girişimcilik ekosistemine katkısının artırılmasına ihtiyaç duyulduğunun bildirildiği raporda, "Girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi için özellikle büyükşehir belediyelerinin kolaylaştırıcı birtakım unsurlar ile sisteme dahil olmaları gerekiyor. Teknoparklar arasında ringler konulması, belediyelerin yenilik projelerinde teknoparklarla iş birliği yapması, kent merkezlerinde tasarım, hızlandırıcı ve kuluçka merkezleri için yerler tahsis edilmesi, bisiklet kullanım alanlarının yaygınlaştırılması, yeşil alanların genişletilmesi ve sanatsal faaliyetlerin desteklenmesi gibi yenilikçi kentlere dönüşme konularında yerel yönetimlerin önemli etkileri bulunabileceği değerlendiriliyor." önerileri sıralandı.
Raporda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından teknoparklardaki sorunlara yönelik firmaların görüş, öneri ve beklentilerinin izleneceği bir izleme ve değerlendirme sisteminin kurulmasının fayda sağlayacağı da ifade edilirken, teknoloji transfer ofisleri arası koordinasyonu sağlayacak, gelişmiş ülkelerdeki teknoloji eğilimlerini takip edecek, pazar ve kritik endüstriler için gelecek teknoloji araştırmaları yapacak bölgesel yenilik merkezlerinin kurulması gerektiği de aktarıldı.