15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, ifadesinde, "Yapılan planlamada da beni Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak görevlendirmişlerdir. Bu vakte kadar emir gereğini yerine getirmek için yetiştirilmiş olduğumdan emrin gereğini yerine getirmek için çalıştım. Doğru olduğuna inandığım bir emri uyguladım" dedi. Aydoğdu'nun sorgusundan satırbaşları şöyle:
13 Temmuz günü Yurtta Sulh Hareket Planı'ndan bahsedildi. Tugayımın yapacağı işler bana anlatıldı. Bunun üzerine ben de hazırlık amacıyla askerin çarşı çıkışlarını iptal ettim. Olay günü saat 18.30 sularında emrin yazılı bir metin halinde geldiğini gördüm. Metin ıslak imzalı değildi. Gizlilik numarası vardı. Gönderen Genelkurmay Başkanlığı imzası vardı. Emrimdeki askeri birliklerin Sabiha Gökçen Havalimanı, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü'nün Anadolu Yakası, Üsküdar Çevik Kuvvet Amirliği, 1. Ordu Komutanlığı'na yönlendirilmesi, Ümraniye Avea, Acıbadem Telekom binalarının emniyet altına alınması hususları vardı.
Gelen yazı üzerine birlikleri harekete geçirdim. Tanklar bomba ve mermilerle yüklü halde birliklerden çıktı. Yazılı emirde sıkıyönetim gereği polise bize yardımcı olmaları tebliğ edilecekti.
Bir süre sonra görevli personel beni telefonla arayarak insanların tanklara çıkmaya başladıklarını söyledi. Korkutmak için havaya ateş etmelerini söyledim.
Tanklar insan kalabalığı arasına sıkışıp kalmıştı. İrtibatım kesildi. Vatandaşlar nizamiye kapısını kapattığı için takviye de gönderemedim.