Akdeniz ve İç Anadolu'yu birbirine bağlayan, yaşanan kazalar nedeniyle "ölüm yolu" olarak adlandırılan, Toros Dağları'ndaki yaklaşık 60 kilometrelik "Kuş Yuvası", 10'u tamamlanan devasa 20 tünelle aşılıyor.
Akdeniz'i İç Anadolu'ya bağlayan en kısa yol olmasına rağmen düşük standartlarda yayla ve orman yolu olarak hizmet veren Alanya-Taşkent yolu, Alanya-Gazipaşa Ayrımı Taşkent-Hadim Yolu olarak yeniden projelendirildi. Bu kapsamda yolun 65 kilometrelik Antalya bölümünde 20 tünelin projesi hazırlandı. 2011 yılında ihale edilen "Kuş Yuvası" yolunda yapımına başlanan 20 tünelden 10'u hizmete girdi.
Tünellerin toplam uzunluğu 8 kilometre
Yaklaşık 2 kilometrelik uçurumların olduğu güzergahta geçmişte yaşanan kazalar nedeniyle "ölüm yolu" olarak adlandırılan "Kuş Yuvası" yolu , toplam uzunluğu 8 kilometreyi bulan tünellerin hizmet vermeye başlamasıyla kısmen kapandı. Güzergahta ulaşım, artık tünellerin olduğu yeni yoldan sağlanıyor.
"Yolun 20 kilometresi tünellerle geçilecek"
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, yaptığı açıklamada, Antalya-Alanya sahilini iç bölgelere bağlayan en kısa yolun "Kuş Yuvası" olduğunu söyledi.
Yolun dar ve sarp olduğunu dile getiren Karaloğlu, şöyle devam etti:
"Alanya-Mahmutlar'dan çıkıp daha sonra Sarıveliler, Taşkent ve Konya'ya uzanan Antalya sınırındaki 60 kilometrelik bir yolumuz var. Bu yolla alakalı Alanya'da yaşayan herkesin bir hatırası, hikayesi var çünkü yol çok zor, doğa çok zor. Zamanla açılan orman yollarında çok can kaybı yaşanmış, çok araba uçuruma yuvarlanmış. İnsanların binek hayvanlarla da yuvarlanarak can verdiği bir yol."
"Kuş Yuvası" yolundaki zorlukların bölgede yapımına başlanan 20 tünelle aşılacağını aktaran Karaloğlu, tünellerden 10'unun tamamlandığını ve vatandaşların bu 10 tüneli kullanmaya başladığını belirtti.
Bölgedeki 4 tünelin inşaatının ise devam ettiği, Mahmutlar bölgesindeki 6 tünelin de proje çalışmasının sürdüğünü ifade eden Karaloğlu, "Aslında yolun zor kısmı bitti. Kolay kısmının projesi sürüyor. Bu 60 kilometrelik yolun 20 kilometresi parça parça tünellerle geçilecek. İnşallah 2021-2022'de hedefimiz bitirmek. Zaten yolun en vahşi bölümünü 10 tünelle çözdük. Vatandaşın dilinde olan bölümleri tünellerle çözdük." diye konuştu.
Türkiye'nin farklı bölgelerinde de zorlu yolların olduğuna dikkati çeken Karaloğlu, Torosları aşmanın kolay olmadığını anlattı. Karaloğlu, "Devletimizin imkanları var. Vatandaşlarımızın daha rahat etmesi için sıkıntıları çalışarak çözüyor. Allah devletimize zeval vermesin." dedi.
"Kışın başımıza taş düşer diye korkuyorduk"
Alanya'nın Gümüşkavak Mahallesinde 10 yıldır muhtarlık yapan Yücel Sezel ise "Kuş Yuvası"nın Türkiye'nin her yerine açılan meşhur bir yol olduğunu belirtti.
Daha önce "ölüm yolu" olarak anılan "Kuş Yuvası"nın insanlara korku ve ürperti verdiğini vurgulayan Sezel, şunları söyledi:
"Eskilerimiz, tüneller yapılsa ve açılsa göremezdik diyorlardı. Artık bu devirde yapılmayacak iş yok. Bu tüneller 2-3 yılda yapılır dediğimizde inanmıyorlardı. Şu anda tünellerimizi kullanıyoruz. Kışın burada geçerken başımıza taş düşer diye korkuyorduk. Geçme şansımız yoktu. Şimdi buradan rahatlıkla yaylalara gidiyoruz. Tünellerimizden her türlü faydalanıyoruz."
"Kuş Yuvası"nda eskiden çok üzücü kazalar yaşandığını anlatan Sezel, yolun 8-9 kilometrelik en tehlikeli kısmını şimdilerde araçla 1-2 dakikada geçtiklerini aktardı. Sezel, "2 arabanın yan yana geçemediği, bazen bir tekerleğinin havada kaldığı Kuş Yuvası'nda tüneller yapıldı yapılalı kaza neredeyse olmadı." dedi.
"Kartallar burada yuva yapardı"
Gümüşkavak sakinlerinden Kemal Sezel ise "Kuş Yuvası"nda bugüne kadar bildiği 6 yol olduğunu söyledi. Bu yolun ilk zamanlarda kazıklar dikilerek yapılan patikadan ibaret olduğunu dile getiren Sezel, "Daha önce burada kartallar vardı. Kartallar burada yuva yapardı. O yüzden de ismi Kuş Yuvası olarak kaldı." dedi.
Yeni yol yapıldı yapılalı "Kuş Yuvası"ndan rahat geçtiklerini ifade eden Sezel, şöyle konuştu:
"Tam hatırlamıyorum ama 1980'li yıllarda şimdiki yol yapıldı. Bu yolda çok kazalar yaşandı. Uçanı, kazası çok olunca da mimlendi. Bazı yerler çok dardı, bir metre yoktu. Hayvan sırtında gelip gidiyor, bir günde yolu aldığımız oluyordu. Bir de eskiden kar olduğunda buralardan geçiş olmazdı. İnsanlar geri dönerdi. Kardan yol kapanır, aşırı yağışta ise araçların tepesine taşlar düşebilirdi. Bu yoldan başka bir geçiş, ulaşım da yoktu. Kullanmaya mecburduk."
"Uçuruma gidenin kurtulması mümkün değil"
Gümüşkavak sakinlerinden 60 yaşındaki Murat Günter de bu yolda çok tehlikeler atlattığını belirtti. Geçmişte ölümlü kazaların yaşandığı yolun insanlarda korku ve ürperti oluşturduğunu dile getiren Günter, şunları kaydetti:
"Bu yolda çok tehlikede atlattık. Arabaya oturduğumuzda kaza olacak diye rahat değildik, iki kez de kaza geçirdik ve ucuz atlattık. Uçuruma gidenin kurtulması mümkün değil. Bu yoldan misafirlerimiz gelene veya gidene kadar tereddütteydik."