Şehirlerarası yola çıkan şoförlerin sürekli yakındıkları hız sınırlamaları ve trafik cezalarına getirilen elektronik kontrol ve denetleme çalışmaları sonucun hayatımıza; Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) veya daha bilinen ismiyle Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) girdi.
Pilot bölge seçilen bazı illerde hizmete giren Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES), sürücülerin kurallara uymasını sağlamaktan çok, tuzağı andırıyor. Ordu'da 18 Kasım'da hizmete giren TEDES, Ünye ilçesi girişinden başlayarak kurulan 9 kule radar cihazı ile 11 araç plaka tanıma sistemi ışık ve hız ihlallerini görüntülü ve fotoğraflı olarak tespit ediyor.
Ancak, adeta sıralı tuzak gibi kurulan sistem nedeniyle, bu yoldan geçen sürücüler, ceza yemeden kurtulamıyor. Çünkü tabelada 110 kilometre olan hız limiti, 150 metre sonra 50'ye ya da bir anda 30'a inebiliyor. Fizik kurallarına aykırı olarak kurulan, sosyal medyada klipi çekilen, hatta adına şarkılar yazılan TEDES'ten, 280 TL'den başlayıp 4 bin 500 TL'ye kadar radar cezası yiyen dahi var.
Kaçışı olmayan ve bir yılda 470 bin araç sürücüsünü ağına düşüren tuzak, vatandaşlardan da büyük tepki görüyor. Bir diğer pilot bölge Edirne'de de yine benzer görüntüler yaşanıyor.
PEKİ TEDES VEYA EDS NEDİR?
Trafiktesiniz ve EDS tabelaları görüyorsunuz. Bu tabelalar hem şoförlerin hem de trafikteki diğer araç ve yayaları korumak için; “can ve mal güvenliğini sağlamak, düzenli ve güvenli trafik akışını temin etmek amaçlarına hizmet etmek üzere kurulmuş veya kurulacak sistemlerle trafik kural ihlallerinin izlenerek görüntülendiği ve tespit edildiği, bilgilerin toplandığı, trafik idari para cezası karar tutanağına dönüştürüldüğü ve “Trafik Elektronik Denetleme Sistemi” olarak adlandırılan ana izleme ve görüntüleme sistemidir.”
TEDES’le birlikte hız limitleri düştü, cezalar arttı; tartışmalar beraberinde geldi. Araç sahipleri bunun sürücülere ceza kesmek için planlanan bir tuzak olduğu görüşünde.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2011 tarihli ek 16. Maddesi’nde; "Belediyelerce kendi bütçe kaynakları kullanılarak, karayollarında can ve mal güvenliğini sağlamak, düzenli ve güvenli trafik akışını temin etmek amaçlarına hizmet etmek üzere kurulmuş veya kurulacak elektronik sistemlerin Emniyet Genel Müdürlüğünce trafik ihlallerinin tespiti amacıyla kullanılması durumunda, aylık dönemler halinde yapılan tespitlere dayanılarak düzenlenen trafik idari yaptırım karar tutanaklarında yer alan trafik idari para cezasının % 30'u oranındaki tutar, izleyen ayın sonuna kadar Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinden ilgili belediyelere sistem kullanımı hizmet bedeli olarak ödenir" denildi.
BAKANLIK OLAYA MÜDAHİL OLDU
Cezaların haksız olarak kesildiği ve arttığı şikayetler üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Belediyelerle hasılat paylaşımı sistemi konusunda anlaşıp belli kritik noktalara hileli radar sistemi kuran firmalara kötü haberi verdi.
Bakan Mehmet Özhaseki; “sürücülere kesilen trafik cezalarından elde edilen hasılatın yüzde 30’u ‘sistem kullanım bedeli’ belediyelere ödeniyor. Sistem için yeterli kaynağı olmayan belediyeler de gelir elde etmek için bunu şirketlere havale edip ‘hasılat paylaşımı’yla sistem kurduruyor. Şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hız limitinin bir anda 40’a 50’ye düşürülüp ceza yazılıyor.” dedi ve belediyelerinin payının yüzde 10’a düşürüleceğini açıkladı.
ÖZELLİKLE OSMANCIK VE ORDU
Kayseri, Ordu, Bozüyük ve Osmancık şikayetlerin sosyal medyada sıklıkla dile getirildiği bölgeler. Konuyla ilgili olarak Osmancık özelinde yaptığımız görüşmelerden bir sonuç alamadık. Çorum Valiliği ve Belediyesi konunun Osmancık özelinde olduğunu ve Kaymakamlık veya Osmancık Belediyesi’nin konuyla ilgilendiğini belirttiler.
Osmancık Kaymakamlığı ve Belediyesi ise konunun Emniyet Müdürlüğü’nün görev ve sorumluluğunda olduğunu belirttiler. Osmancık Emniyet Müdürlüğü Basın Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmede ise; konuyla ilgili yetkili kişinin eğer konuyla ilgili konuşmasında bir sakınca görmezse dönüş sağlayacağı bildirildi.
Ordu da ise durum daha vasat. Belediye konuyla ilgili aramalarımızı Ulaşım Koordinasyon Merkezi'ne yönlendiyor, Ulaşım Koordinasyon Merkezi ise konuyla amirlerinin ilgilendiğini söylüyor fakat defaatle yaptığımız aramalara cevap alamıyoruz. Benzer durumu Bozüyük Belediyesi'nde de yaşıyoruz.
Bizim haberci olarak ulaşamadığımız yetkililere vatandaşların nasıl ulaşacakları ise ayrı muamma. Vatandaşlar; öncesinde herhangi bir uyarı olmadan yerleştirilen fotoradarların birer tuzak olduğunu, birbirlerine sık aralıklarla konulmasının ise tuzak düşüncesini kanıtladığını dile getiriyorlar. Yurdum hikayesi olan ceza bilmecesi ile ilgili vatandaş hız limitlerinin artırılması veya şehirlerarası çevreyollarıyla bu sorunun çözüme kavuşturulmasını bekliyor.
