Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) vatandaşların ödeme şartlarını rahatlatmak için tüketici kredileri ile kredi kartlarında taksit sayısının artırılmasına ilişkin çalışma yaptığını açıklaması, birçok sektörde memnuniyetle karşılanırken, çalışmanın cari açığa etkisi de tartışılmaya başlandı.
Uzmanlar, özellikle ithalat yoğun sektörler için çalışmanın kapsamının önemli olduğunu vurgularken, cari açık boyutu dikkate alındığında, taksit sınırlaması uygulamasının kaldırılmasının kısa vadeli bir politika olması gerektiğini savunuyor. Uzmanlar, uzun vadede ise söz konusu düzenlemede "sektörel seçicilik" yapılması önerisinde bulunuyor.
"Sektör bazında seçici olmak daha doğru"
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, taksit düzenlemesinin kısa dönemde Türkiye ekonomisinin canlandırılmasına yönelik politikaların bir parçası şeklinde düşünülebileceğini, bu anlamda iç talebin hareketlendirilmesinin doğru bir seçenek olduğunu söyledi.
Cep telefonu gibi ithal ürünlerde sınırlamanın devam etmesinin ya da diğer sektörlere göre daha az taksit imkanı sağlanmasının daha doğru olacağını vurgulayan Aslanoğlu, şunları kaydetti:
"İthal ürünlerde taksit sayısının artırılması, orta vadede cari açık için olumsuz etkide bulunabilir. Bu nedenle burada biraz sektör bazında seçici olmak, içeride katma değeri yüksek ve ithal girdi oranı düşük sektörleri öncelikli düşünmek daha doğru. Türk halkı iç talebin büyümesinde önemli bir lokomotif görevi görür. Bu anlamda iç talebi öncelikli düşünmek, tüketimi artırmaya çalışmak yanlış değil. Ama bunu orta ve uzun vadede daha iyi düzenlemek gerek. Taksit sınırlandırmasının kaldırılması kısa vadeli bir politika olmalı ve sektörel seçicilik yapılmalı."
"Taksit düzenlemesinde kapsam çok önemli"
İş Yatırım Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu da taksit düzenlemesinde kapsamın çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Taksit sınırlandırmasının kaldırılmasının neleri kapsayıp neleri kapsamayacağı bütün hikayeyi belirleyecektir. Şimdilik net bir şey söylemek zor. Ancak ithal ürünlere yönelik taksit uygulamaları yapılırsa o zaman cari açık üzerindeki etkisi daha büyük olacaktır. Biz bu durumu cari açık tahminimiz üzerinde risk unsuru olarak gördüğümüzü belirttik. Uygulamanın kapsamı görüldükten sonra cari açığa net etkisini rakam olarak söyleyebileceğiz. Neticede tüketimi artırdığınız her durumda tüketimin bir kısmının ithalata gitmesinden dolayı cari açığı etkileyecek bir durum ortaya çıkacaktır."
"Şu anda cari açık ve enflasyonun ikinci planda"
Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal ise taksit sınırlaması uygulamasının kaldırılmasının cari açık üzerinde sınırlı bir etkisi olacağını düşündüğünü dile getirerek, konuşulanların taksitlerin 9 ayla sınırlı kalacağı yönünde olduğunu, şu anda cari açık ve enflasyonun ikinci planda bulunduğunu, hükümetin tamamen üretim ve tüketimin koordineli bir şekilde canlandırılması için çalıştığını söyledi.