Küresel konjonktürde büyüme sıkıntısı yaşayan ülke sayısı giderek artarken, ilk çeyrekte yüzde 4,7 ve ikinci çeyrekte yüzde 3,1 Gayrisafi Yurt içi Hasıla artışı yakalayan Türkiye'de, tüketimin artırılmasına yönelik alınan önlemler devam ediyor. Bu kapsamda "Yapısal reformlara devam" kararlılığını vurgulayan hükümet yetkililerinin, Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) banka ve kredi kartları ile kredi işlemlerine yönelik aldığı kararlar da yürürlüğe girdi.
Uzmanlar, son alınan önlemlerin, elektronik ve cep telefonu gibi ithalata dayalı sektörlerde geçerli olmamasından ötürü cari açığa etkisinin nötr olabileceğini vurgularken, özellikle tüketici kredilerinde vadenin artırılmasının ve kredi kartlarının mevcut borç bakiyelerine 72 aya kadar taksitlendirme imkanı getirilmesinin büyümeye pozitif yansıyabileceğini ifade ediyor.
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, alınan tüm önlemlerin kritik bir geçiş dönemine yönelik uygulama olarak görülmesi gerektiğini belirterek, büyümede ivme kaybını azaltmak için aynı anda birçok şeyin yapıldığını, bunu nihai bir politika şeklinde değerlendirmenin yanlış olabileceğini söyledi.
Saltoğlu, cari açık artarken alınan bazı önlemlerin "eskiye dönüş" gibi düşünülebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ancak şu an çok istisnai bir dönemden geçiyoruz. Temel öncelik, beklentilerin bir şekilde normalleştirilmesi. Kredi kartı harcamalarında özellikle elektronik eşya konusunda taksit sayısının artırılmaması cari açık yaratma konusunda önleyici bir unsur. Diğer yandan da azalan ticari faaliyetleri tekrar hızlandırmada faydası olabilir. Parça parça yapılan bu tür değişiklikler dışarıdan çok koordineli gibi görünmeyebilir. Hepsini toplu olarak yapıp, yapısal önlemlerle de uyumlu olduğunu sunmak gerekiyor. Bunu da mümkün olduğunca bir komite ile ve tek sesle kamuoyuna sunmakta fayda var. Bizim ev ödevimizi iyi yaptığımızı somut ve özlü açıklamalarla göstermemizin etkili olacağını düşünüyorum."