Subaru markasının temelleri 1930’lu yıllarda uçak üretimiyle atıldı. Şirketin uçak üretiminden elde ettiği mühendislik birikimi ve mükemmeliyetçiliği, otomobil üretimindeki başarısına büyük katkı sağladı. 1958 yılının Mart ayında markanın ilk otomobili olan Subaru 360 piyasaya sunuldu. Farklı formu nedeniyle Ladybird (Uğurböceği) olarak anılan Subaru 360, Japonya'nın otomobil endüstrisi tarihinde bir kilometre taşı haline geldi.
Takvimler 1966 yılını gösterdiğinde markanın ilk Boxer motorlu modeli Subaru 1000 tanıtıldı. Mükemmel denge ve düşük ağırlık merkezi sunan yatay yerleşimli Boxer motor sayesinde Subaru 1000, sürüş tutkunları tarafından çok sevilen bir model oldu.
Subaru tarihinin bir diğer önemli otomobili ise 1972 yılının Eylül ayında tanıtılan Subaru Leone 4WD Station Wagon oldu. Leone 4WD Station Wagon’un üretimine kadar dört tekerlekten çekiş (4WD) sisteminin kullanımı sadece arazi tipi off-road araçlarla sınırlıydı. Ancak Subaru mühendisleri dört tekerlekten çekiş (4WD) sistemini bir otomobile aktarmayı başardı. Leone 4WD Station Wagon kayak ve balık tutma gibi açık hava sporlarının popülerliğinin artması sayesinde müşteri kitlesini sürekli genişletti ve Subaru’nun “Simetrik Sürekli Dört Çeker Sistemi”nin kökenini oluşturdu.
Subaru, markanın DNA’sını oluşturan Boxer Motor’dan 52 yıldır, Simetrik Sürekli Dört Çeker Sistemi’nden de 46 yıldır vazgeçmiyor.
70’ler ve 80’ler ise Subaru’nun model yelpazesinin çeşitlendiği bir dönem olarak dikkat çekiyor. Rex, Brat, Domingo, Alcyone gibi modellerin dışında markanın ikonik modelleri Justy ve Legacy bu dönemde yollara çıktı.
Marka, 1989'da piyasaya sunulan Subaru Legacy ile ilk kez 2.0 litre motora sahip bir otomobili pazara sunmuş oldu.
90’lar Subaru için bir dönüm noktasıydı. Efsanevi Impreza modelinin tanıtımı ve Dünya Ralli Şampiyonası’nda elde edilen başarılar bu dönüm noktasının en önemli unsurları arasında yer aldı. Impreza, Dünya Ralli Şampiyonası’nda elde ettiği şampiyonluklar ve etaplarda geçirdiği gelişimler sayesinde sürüş meraklılarının kalplerini ve zihinlerini ele geçirmeyi başardı.
1993 yılının sonlarında Outback modeli, geniş iç mekân kapasitesi, sportif ve güvenli sürüş özellikleriyle lanse edildi. Özel bir ön görünüm ve tampon, büyük sis lambaları, büyük çaplı dört mevsim lastikler, çift tonlu gövde rengi ve büyük boy yan koruyucularla ön plana çıkan Outback, ayrıcalıklı ve sağlam görünümlü premium dış tasarımıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
SUV araçlar ile bir binek otomobilin güçlü noktalarını birleştiren Subaru Forester ise 1997 yılının Şubat ayında yollara çıktı. Forester, elverişsiz yol koşullarında sunduğu üstün sürüş performansı ve SUV'lar için gerekli yerden yüksekliğe konuma sahip olmasıyla hızlıca pazarda kendisine yer buldu.
Son yirmi yıldır Subaru, güvenlik teknolojilerinde sürekli iyileştirmeler ve yenilikler yaparken tüm modellerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için sürekli olarak çaba gösterdi. Marka, herhangi bir sürücünün saf sürüş keyfini yaşayabildiği eğlenceli bir spor otomobil olan Subaru BRZ, Avrupa Yeni Otomobil Değerlendirme Programı’nın güvenlik performans testi olan Euro NCAP’ten en yüksek puan olan “5 yıldız”ı elde eden Subaru XV gibi ikonik modelleriyle ürün gamını geliştirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yılın sonunda yenilenen Subaru XV, Yeni Global Platforma sahip ilk model olarak günümüzde markanın en çok satan modelleri arasında yerini almış bulunuyor.
Uçak imalatından gelen kökleri ile Subaru, otomobillerin kullanıcısının gideceği yere götüren araçlardan daha fazlası olduğuna inanmaya devam ediyor. Subaru’ya göre ürettiği otomobiller “hayallere, özgürlüğe ve harika anlara eşlik ediyor.”