Erdoğan, Dünya Şehircilik Günü'ne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, su tasarrufu bilincinin artması gerektiğine dikkati çekti. Geleceğin şehirlerinde en önemli konunun "kaynakların yönetimi" olduğunu kaydeden Erdoğan, gelecekte dünya nüfusunun 3'te ikisinin kentlerde yaşayacağını, doğal kaynakların kullanımının 100 milyar tonlara ulaşacağını anlattı.
Erdoğan, gereken önlemler alınmazsa bu tüketimin yüzde 25 gibi ciddi bir boyutta artmasının beklendiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dolayısıyla sosyal ve kültürel etkilerin şehirlerde yaşayan halk üzerinde olmazsa olmaz etkisini de göz önünde bulundurarak sürdürülebilir şehircilik için doğru ve sağlıklı bir planlamaya gidilmesi son derece önemli.
Hem günümüzün hem de geleceğin şehirlerinde enerji verimliliği, su verimliliği, atık verimliliği, zaman verimliliği en önemli konular arasında yer alıyor. Endüstriyel atıklardan inşaat malzemeleri üretilmeye başlandığına göre, farklı sektörlerin Ar-Ge'leri ile bir araya gelerek girdilerini ve atıklarını birlikte değerlendirme çalışmaları inovasyon çalışmalarını artıracaktır."
Erdoğan, sürdürülebilir şehircilik için su kaynaklarının doğru ve bilinçli kullanımı kadar boşa akan sular için önlem alınmasının da oldukça önemli olduğunun altını çizerek, "Başta şehirlerimiz olmak üzere ülkemizin her köşesinde çevre ve su tüketim bilincinin yerleşmesi ile kuraklığı önlemeye yönelik tedbirlerin alınması, gereksiz su tüketimini azaltmakla kalmayacak, ekolojik dengenin korunmasını sağlayıp sürdürülebilir bir gelecek inşa etmemizde önemli rol oynayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"KONUTLARDA SU TÜKETİM STRATEJİLERİ GELİŞTİRİLMELİ"
Erdoğan, suyun bir hayat kaynağı olmasının yanı sıra ekonomik bir değer olduğunu kaydederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Ülkemizde kişi başına düşen yıllık su kullanım miktarı yaklaşık bin 500 metreküp. Oysa ki bu rakamın en az 8 bin metreküp olması gerekiyor. Su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Hızla artan şehirleşme ve nüfus potansiyelini de göz önüne aldığımızda gelecek yıllarda bu rakam çok daha fazla düşecektir.
Ayrıca dünya standartlarında, kişi başına düşen yıllık su kullanım miktarı bin metreküplerin altında olan ülkeler su fakiri olarak nitelendirilmektedir. Dolayısıyla suyun verimli ve etkin kullanılması için öncelikle bilinçli kullanım düzeyi artmalı. Bunun için de eğitim ve kapasite kullanım geliştirme programları düzenlenmeli."
Erdoğan, konutlarda su tüketim stratejileri geliştirilmesi gerektiğini belirterek, AB ülkelerinin, vizyonlarında konutları "pasif ev" limitlerine indirmeyi hedeflediğini anımsattı. Konunun sadece enerji tüketimini azaltmak ve konutta enerji üretimini sağlamak ile sınırlı olmadığını aktaran Erdoğan, "Su tüketimi, atık su yönetimi, gri su kullanımı, yağmur suyu kullanımı dahil birçok alanda bilinçli ve verimli kaynak yönetimini öngörmektedir. Su yönetiminde doğru planlama ile atık suların geri kazanımı konusunda gerekli Ar-Ge çalışmaları yapmalıyız." ifadelerini kullandı.
Gri su kullanımının da önemine dikkati çeken Erdoğan, ayrıca sanayi üretiminde kullanılan suyun azaltılması konusunda sanayicilere büyük görev düştüğünden bahsetti. Erdoğan, "Ayrıca su tesisatı kayıpları, damlatan vanalar ile musluklar ve boşa akan sular da ciddi oranda su israfına neden oluyor. Bu israfın önüne geçilmediği takdirde, kaynak olarak gördüğümüz göllerimiz damlaya damlaya kurur." değerlendirmesinde bulundu.