Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesinde milli silahlı ve silahsız insansız hava araçları, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elini güçlendiren önemli unsurlardan.
Terörle mücadelede büyük bir mücadele veren Türkiye için yerli savunma sanayii büyük önem taşıyor. Bu kapsamda, yeni nesil hava araçlarında dışa bağımlılığın sona ermesi hayati önem taşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine son dönemde eklenen ve arazide yüksek başarı elde eden insansız hava araçları, Zeytin Dalı Harekatı'nda da kullanılıyor.
Bu araçlardan biri de "Bayraktar Taktik-2" insansız hava aracı
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Baykar Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, SİHA'ların üretim sürecini TRT Haber'e anlattı.
“Bütün hikaye Mini İHA’larla başladı”
Bayraktar, “Bütün hikaye elle atılan Mini İHA'larla başladı. Mini İHA'larla birlikte ekibimizle arazide askerle birlikte üs bölgelerinde uçakların uçtuğu bölgelerde hep çalıştık, onların eksiklerini gidermek için. Mesela Mini İHA'da gördüğü anda görüntüleri canlı olarak birleştirip harita yapma özelliği vardı ki, bu dünyada hiç bir İHA'da yok” dedi.
“SİHA’lar sürekli yenileniyor”
Teröristlerin korkulu rüyası haline gelen SİHA’lar, sahada edinilen tecrübelerle sürekli yenileniyor. Bayraktar, son muharebe döneminde ve Afrin Harekatı sırasındaki uzun tecrübeler ve geri beslemelerden sonra, yeni yeni özellikler geliştirildiğini söyledi.
“Beyni tümüyle bize ait”
Tamamen milli yazılım ile geliştirilen insansız hava araçlarına dışarıdan müdahale edilemiyor.
Bayraktar SİHA’da kullanılan yazılımın milli olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Aracın içindeki 40 farklı bilgisayarın yazılımıyla, milyonlarca sayfa yazılımdan bahsediyoruz. Tabi milli olması en önemlisi. Yani bu uçağın beyni tümüyle bize ait. Montaj sanayii olsaydı bize ait olmayacaktı. Belki kumandası da bizde olmayacaktı. Millilik bu anlamda çok önemli. Bayraktar Taktik-2 İnsansız Hava Aracı, kendi sınıfında dünyanın en iyisi diyebiliriz" diye konuştu.
Bayraktar, “Bu örneklerin sayılarını artırmalıyız ki, dünyada son yıllarda yükseltmekte olduğumuz ‘küresel adalet’ sesini daha güçlü haykırabilelim” dedi.
Bayraktar şöyle devam etti:
"Bundan öncesine bakacak olursak. Cumhuriyet'in ilk dönemleri, dünyada havacılığın doğduğu ilk dönemlere denk geliyor aşağı yukarı. O dönemde hem Osmanlı İmparatorluğu hem de Cumhuriyetimiz, açıkçası havacılığın önemini çok erken anlayıp, milli sanayinin bağımsız ve müreffeh kavrayığ dünyada bu alanda dünyada ilk çalışmaları yapan ülkelerden biri olarak ülkemizi görüyoruz. Nuri Demirağlar, Vecihi Hürkuşlar, kurulan uçak fabrikaları, dünyada ilk metal gövdeli uçakları yapacak kadar başarılara imza atmışlar. Maalesef 1950'lere vardığımızda önü bir şekilde kesilmiş ve bu projeler akamete uğramış ki devam edecek olsa, Türkiye dünyada 3 uzay gücünden biri olacaktı ama maalesef önü kesilince girişimlerin, biz bu alanda nisbi olarak geri kalmış olduk"
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır ise, milli ve özgün üretime dikkat çekerek, "Mutlaka bağımsızlığımız için stratejik öneme hayız ürünleri milli ve özgün olarak üretmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
Hayız, "İki temel hedefimiz var. 2023 yılına kadar; üniversiteli, liseli, ortaokullu öğrencilerden oluşan 1001 teknoloji takımını kurmayı ve 1001 teknoloji girişimine destek vermeyi hedefliyoruz dedi.