17.08.2016 tarihinde "FETÖ yapılanmasının Türk Loydu ve İMEAK DTO operasyonları ortaya çıktı" başlıklı yazıyla ilgili Salih Zeki Çakır bir açıklama yayınlayarak, "Recep Canpolat tarafından kaleme alınan yazının gayri ahlaki, gayri medeni, gayri insani ve habercilik ahlakından uzak, hayal mahsulü, maksatlı, hedef saptıran ve hedef gösterir nitelikte" olduğunu iddia etti.
Salih Zeki Çakır'ın yaptığı açıklamaya kelimesi kelimesine cevap vereceğim, ancak bir konuya değinmekte fayda var.
Bir gazeteci olarak; amacımız birilerini hedef göstermek veya günah keçisi haline getirmek değil, aksine FETÖ yapılanmasının kirli emellerine ulaşmak için masum insanları, "Bir Çıkar Birlikteliği" ile kullandığını, kamuoyunun gözleri önüne sermektir.
Gelelim Salih Zeki Çakır'ın yaptığı basın açıklamasına;
Salih Zeki Çakır'ın aday olduğu ve 9 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerinden önce 23 Şubat 2013'de JURNAL mahlasıyla kaleme aldığım "DTO seçimleri ve Gülen Cemaati" yazıyla, İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerinde Fethullah Gülen Cemaatinin nasıl aktif bir şekilde çalıştığının fotoğrafını çekmiştim.
Bundan önce kaleme aldığım yazılarda ise Fethullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen isimlerin kurduğu Oruç Reis Denizcilik Kulübü, Barbaros Denizciler Derneği gibi oluşumların, Salih Zeki Çakır'ın ekibinde yer aldığını ve cemaatin İMEAK Deniz Ticaret Odası'nı ele geçirmek için çalışmalarını hızlandırdığını belirtmiştim.
Hatta; 9 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen seçimlerden önce, Salih Zeki Çakır'ın Deniz Haber Ajansı'na gelerek, Cemaat ile ilgili kaleme alınan yazılardan dolayı rahatsızlığını dile getirmiş ve "Recep bey bu seçimi kaybedersem, senin yüzünden kaybedeceğim" dediğini ifade etmişti. Bu ifadenin şahidi ise -ismi bizde saklı- kendisiyle birlikte Deniz Haber Ajansı'na gelen kıymetli bir denizci arkadaşımızdır.
Diğer taraftan; Salih Zeki Çakır'ın o gün Deniz Haber Ajansı'nda bizimle yaptığı özel konuşmalar ve ifadeler "bizim gazetecilik namusumuza emanettir". O konuşmalar hiç bir şekilde, bu köşede kaleme alınmayacak veya hiç bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmayacaktır.
Haberde belirttiğim, Salih Zeki Çakır, İlhan İşbilen, Murat Dalyan ve Yusuf Sertkaya'nın "2012'de Fethullah Gülen ile görüşmek için randevu aldıklarını ve Pensilvanya'ya gitmek amacıyla hazırlıkların yapıldığı, ancak uçuş günü biletinin alınmasına rağmen, Salih Zeki Çakır'ın pasaportunu bulamadığından dolayı bu ekip ile Pensilvanya'ya gidemediğini" belirtmiştim. Ancak Salih Zeki Çakır basın açıklamasında bu konuya değinmemesini manidar bulduğumu belirtmek istiyorum.
27 yıllık bir gazeteci olarak, 15 yıldır yönettiğim Deniz Haber Ajansı'nda hiç bir haber, "double check" yapılmadan yayınlanmaz.
Bu notu düştükten sonra, Yusuf Sertkaya ile önceki gün yaptığım telefon görüşmesini kamuoyunun bilgisine sunuyorum.
İlk görüşme 16.08.2016 Saat: 13.16
RC: - Yusuf ağabey merhaba. Mustafa Sinmez senin ortağın mı?
YS: - Eski ortağım. Şu anda bizimle alakası yok. Recep bey neden soruyorsun?
RC: - Ağabey bu yavrular; Mustafa Azman ve İlhan İşbilen'in de bulunduğu 10'a yakın isim, Türk Lodyu seçimlerinden sonra Pensilvanya'ya giderek, fethullah Gülen'e 'Türk Loydunu ele geçirdik' diye müjde vermişler.
YS: - Ben bilmiyorum. Bizim ismimizi yazma
İkinci görüşme 16.08.2016 Saat: 14.46
RC: - Yusuf ağabey sende Pensilvanya'ya gitmişin ağbi.
YS: - Evet gittim, ama seçimlerden önce. Herkes gidiyordu...
RC: - Yusuf ağabey, İMEAK DTO seçimlerinden önce İlhan İşbilen , sen, Murat Dalyan ve Salih Zeki Çakır Pensilvanya'ya gittiniz mi?
YS: - Recep bey neden soruyorsun? Haber mi yapacaksın? Lütfen bizim ismimizi karıştırma.
RC: - Ağabey bu konuyla ilgili haber yapıyorum. Ağabey seninde Pensilvanya'ya gittiğini öğrendim.
YS: - Evet seçimlerden önce 2012'de gittim. Ancak 17-25'den sonra yani bu hadiseler olduktan sonra gitmedim.
RC: - İlhan İşbilen'le gittin mi?
YS: - Hayır, hayır... Ben gittim. İlhan beyi bilmiyorum.
RC: - Tamam ağabey sağolasın...
Yusuf Sertkaya'nın Pensilvanya'ya gitmesi FETÖ'cü olduğu anlamı taşımaz. Diğer taraftan Pensilvanya'ya giden onlarca kişinin ismini bilmemize rağmen burada kaleme almadık. Bu insanların bir çoğunun, FETÖ yapılanmasının ihanet kokan iç yüzünü, 15 Temmuz gecesini öğrendiğini tahmin ediyorum. Hatta İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu'nun da Pensilvanya'ya giderek, FETÖ lideri Fethullah Gülen ile görüştüğünü biliyoruz.
VEHBİ KOÇ'UN KURUCU ORTAKLIĞI
Salih Zeki Çakır'ın yaptığımız haberi yalanladığı basın açıklamasında, "Bu haberin camiamızın önde gelen mensupları tarafından yanlış algı ve operasyonlara zemin hazırlamak amacıyla hazırlandığı, Sayın Vehbi Koç’un söz konusu şirkette ortaklığı olmadığı halde ortak olarak gösterilme çabası bu haberin ne denli gerçeklikten uzak olduğunun göstergesidir." denmesi, suç bastırmaktan başka bir anlam taşımıyor.
Salih Zeki Çakır zahmet edip, Ticaret Sicil Gazetesi'nin 28 Temmuz 2011 tarih ve 7868 sayılı nüshasının 395. sayfasına baksaydı "785334 Sicil Numaralı Turgutreis Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Şirket Kurucuları listesinde ikinci sırada bulunan 43918935XXX TC numaralı VEHBİ KOÇ'un" ismini rahatlıkla görebilirdi.
Haberimizde, hiç bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen Anayasal Haklar çerçevesinde şirket kurmaları veya ortaklık yapmaları eleştirilmemiş veya ismi geçenlerin bir örgüt üyesi olduğu ifade edilmemiştir.
785334 Sicil Numaralı Turgutreis Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin kurucu ortakları arasında bulunan ve FETÖ yapılanmasının içinde olmayan isimler mevcuttur. Bizim yaptığımız haberde, FETÖ yapılanmasının 1966 yılından beri içinde olan ve Fethullah Gülen'in bir anlamda SIR KATİBİ olarak bilinen İlhan İşbilen'in FETÖ Liderinin verdiği "Birlikteliği şirketlerle güçlendirin" talimatı yerine getirmek amacıyla Turgutreis Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin kurulduğu ve daha sonra 35 ortağa çıkarılan bu şirketin Fethullah Gülen'in talimatı çerçevesinde hayata geçirildiği belirtildi.
Diğer taraftan ismi geçen Vehbi Koç, bizimle iletişime geçerek Turgutreis Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye ortak olmadığını beyan etmiş ancak Ticaret Sicil kayıtlarında ortaklığının belgesini kendisine ilettikten sonra, "Beni şirkete ortak yapmışlar ama, ben Gemiye ortak olmadım. Yaklaşık 16 ay sonra şirketten ayrıldım" ifadesini kullanmıştır.
SALİH ZEKİ ÇAKIR'IN CEVAP VERMESİ GEREKİR!
Salih Zeki Çakır'ın açıklamasında, yaptığımız haberin "Yanlış algı ve operasyonlara zemin hazırlamak amacı" güdüldüğünü ifade etmesini sadece "Hezayan" olarak nitelemek gerektiğini düşünüyorum.
Salih Zeki Çakır'ın Pensilvanya ilişkisini açıklamak zorundadır. İMEAK Deniz Ticaret Odası seçim döneminde, Turgutreis Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin merkezini 'Seçim Bürosu' olarak neden kullandığını ifade etmesi gerekir. Ayrıca, FETÖ yapılanmasının içinde bulunan 14 kişiden biri olan İlhan İşbilen ile veya başka isimlerle Pensilvanya'ya kaç kere gittiğini veya gitmediğini, denizcilik kamuoyuna açıklama yapması çok önemlidir. Salih Zeki Çakır'ın, bu işe bir şirkette ortağı olan FETÖ'nün denizcilik imamının ismini açıklayarak başlamasında fayda var.
Çok zor günlerden geçtiğimiz ve ülkemizin varlığına kalleşçe hançer vurulduğu bu günlerde, haberci olarak Salih Zeki Çakır'dan öğrenmek istediğimiz, İMEAK DTO seçimleri sürecinde içinde bulunduğu FETÖ yapılanmasının deşifre edilmesine katkı sağlaması gerektiğini ve FETÖ'nün kendisini kullandığını veya FETÖ'nün her kesime takiyye yaparak en azından kendisini KANDIRDIĞINI itiraf etmesidir.
Ben buradan itiraf ediyorum; "Bu çirkin ucube ve hain yapının iç yüzünü 15 Temmuz Gecesi öğrendim."
Salih Zeki Çakır'ın da en azından bunu itiraf etmesi ve FETÖ'nün denizcilik sektöründeki yapısını deşifre etmesi gerekir.
Sevgi ve muhabbetle kalın...
RECEP CANPOLAT / DENİZ HABER AJANSI