Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen yıl büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13,2 artışla 16 milyon, küçükbaş hayvan sayısı da yüzde 7,2 yükselerek 44 milyon oldu.
Kesilen büyükbaş hayvan sayısında bir önceki yıla göre yüzde 7,5 azalma, küçükbaşta yüzde 23,3 artış görüldü. Sığır eti üretimi bir önceki yıla göre yüzde 6,8 düşerken, koyun eti üretimi yüzde 21,3 yükseldi.
Nisanda perakende dana etinin kilogram fiyatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,4 artarak 42,5 liraya çıktı. Kuzu etinin fiyatı ise yüzde 24'lük artışla 48,9 liraya ulaştı.
Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, geçen yıl toplam kırmızı et üretiminde görülen düşüşün ithalata rağmen gerçekleştiğini belirterek, ortaya çıkan tablonun, Türkiye'de hayvan arzının istenilen seviyeye ulaşamadığını gösterdiğini söyledi.
İç piyasadan besilik hayvan temininde zorluklar yaşandığına işaret eden Hacıince, yüksek miktarlardaki alımın getirdiği fiyat istikrarsızlığının da aşılamadığını anlattı.
Hacıince, kırmızı etin temel bir ihtiyaç maddesi olması, halkın severek tüketmesi ve talep eşiğinin yüksekliği nedeniyle kırmızı etin sürekli gündeme geldiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Üzerinde durulması gereken asıl nokta alım gücünün az olmasıdır. Nitekim diğer gıda ürünlerinde de fiyat artışları görülüyor. Büyükbaş besiciliğinin kapalı sistemle yapılması, yem, mazot, gübre ve ilaç gibi girdilerin ithalata bağlı olması nedeniyle besicilerin maliyetleri sürekli yükseliyor. Buna bağlı olarak ithalatın yapılması ise bizi içinden çıkamayacağımız bir kısır döngüye sürüklüyor. Bu noktada, önemli olan anlık fiyat artışları değil, yerli üretimin sürdürülmesini ve artmasını sağlamaktır. Fiyatların yükselişinde yapılan her müdahale 'suyun akıp yolunu bulmasını' zorlaştırıyor."
"Ramazanda etin yeterli olması için tedbirler getirilmeli"
Hacıince, tüketimin artış gösterdiği dönemlerde piyasanın regülasyonu için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yoğun çaba gösterdiğini bildirdi.
Yapılan kısa dönemli müdahalelerle fiyatlarda kısa ve orta vadede düşme görülse de üretim verilerinin henüz istenilen seviyeye ulaşılamadığının göstergesi olduğunu dile getiren Hacıince, şunları kaydetti:
"Ramazan ayında ve sonrasında piyasaya verilecek et miktarının yeterli düzeyde olması ve buna bağlı olarak aşırı fiyat artışlarının yaşanmaması için, üretimi destekleyici tedbirlerin hiç bir şekilde ertelenmeden yürürlüğe konulması ve aksatılmadan yürütülmesi gerekiyor. Buradan hareketle ramazan ayında, et arzı ve fiyatlamasında halkımızın beklentilerine en yakın sonuçları alabilmek için sektör olarak üzerimize düşeni yapacağız. Kırmızı etteki katma değer vergisi (KDV) oranının, toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmesi et fiyatlarına olumlu yansıyacak ve sektördeki kayıt dışı faaliyeti azaltacaktır. Bu nedenle alış ve satış KDV oranlarının eşitlenmesi doğru olacaktır. Eğer, hükümetimiz de perakende et satışındaki vergi eşitleme adımını hemen atarsa bu konudaki beklentilerin büyük ölçüde karşılandığını hep birlikte görebileceğiz."