Dolar/TL'de, ABD'de başkanlık seçimini Donald Trump'ın kazanmasıyla başlayan yükselişin geçen hafta hız kazanması, gözlerin 24 Kasım Perşembe günü gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu'na (PPK) çevrilmesine neden oldu.
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) atacağı muhtemel adımlar konusunda farklı tahminlerde bulundu. Bazı ekonomistler bir hafta vadeli repo faiz oranında artış, bazıları ise faizlerde bir değişiklik beklemiyor. Bazı ekonomistler de Merkez Bankasının döviz satım ihalelerinin tekrar başlayabileceği öngörüsünde bulunuyor.
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, yaptığı açıklamada, küresel gelişmelerin ABD başkanlık seçimi sonrası finansal piyasalarda belirsizliği artırdığını belirterek, ABD'de kamu harcamalarının devreye gireceği beklentisinin devlet tahvillerinde satışla sonuçlandığını ve piyasa faizlerinin hızla yükseldiğini söyledi.
Yılmaz, dolar bazlı faizlerin artmasının maliyetleri kompanse edebilmek için yerel para birimi cinsi faizlerin de artışını beraberinde getirdiğini ifade ederek, mevcut şartlarda piyasadaki oynaklık durulmadan Merkez Bankasının yeni bir faiz hamlesine girmesini beklemediklerini ifade etti.
"Agresif faiz artırımı yapacak konjonktür yok"
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali de küresel piyasalardaki mevcut eğilimlerin, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek yıl daha önceden fiyatlanandan daha agresif bir artırım patikası izleyebileceğine işaret ettiğini söyledi.
Kırali, ABD'deki başkanlık seçimlerinin sonuçlarının küresel ölçekte paradigma değişikliğini beraberinde getirdiğini, yeni başkanın seçim vaatlerini yerine getirmesi halinde ABD'de büyüme ve enflasyonun orta vadede hız kazanabileceğini ifade etti.
Küresel ekonomide yeni bir olumsuz şok yaşanmaması durumunda Fed'in gelecek yıl daha fazla sayıda faiz artırımına gidebileceğini, bu nedenle 2017'de küresel koşulların da geçen yılki kadar destekleyici olmayabileceğini belirten Kırali, TCMB'nin gerek kurlardaki hareket gerekse enflasyon görünümünü etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak birtakım adımlar atabileceğini söyledi.
Ali Kırali, TCMB'nin, bu ayki PPK toplantısında agresif bir faiz artırımı yapmasını gerektiren bir konjonktür olmadığını belirterek, sadeleşme sürecini tamamlamak adına atılabilecek bir adımla 25 baz puanlık faiz artışının masada olabileceğini vurguladı.