Kıraça Holding Yönetim Kurulu Üyesi Jan Nahum, "Türkiye olarak otomotiv sektöründe dünyada tatmin edilmemiş küresel bir ihtiyacı bulmalıyız. Bu ihtiyacı bulamazsak dünyanın bizim aracımızı alması için bir sebep yok." dedi.
Nahum, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde gerçekleşen “Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi" başlıklı seminerdeki konuşmasında, Türkiye’nin otomotiv sanayisinin gelişimine ilişkin tarihi süreci anlattı.
Türkiye’de 1960’lı yıllarda otomotiv sanayisinin tohumlarının atıldığını anımsatan Nahum, 1970'lerin yan sanayi oluşması, 1980'lerin ise ekonomik ölçeği yakalama dönemi olduğunu kaydetti.
Nahum, 1980’lerde sektörde yerlilik oranının yüzde 80’lere kadar çıktığını belirterek, o dönemde uygulanan milli politikanın yerli sanayinin gelişmesine fırsat verdiğini, yerli sanayinin kapasitesini artırması için her türlü teşvikin verildiğini aktardı.
1990’lı yılların başında otomotiv sanayisinin büyük oranda el değiştirdiğine dikkati çeken Nahum, o dönemde yabancı firmaların etkisinin artığını dile getirdi.
Nahum, sektörün bu günlere gelmesinde işçilerin, teknisyenlerin, mühendislerin ve teknokratların büyük mücadeleler verdiğini vurguladı.
Karsan’ın, New York taksi ihalesine tamamı engelli taşıma özelliğine sahip bir taksi olarak girip finale kaldığı Karsan V1'in ihaleyi kazanamamasına rağmen, New York taksi pazarı üzerinde önemli bir etkisi olduğuna belirten Nahum, Karsan sayesinde New York taksi pazarının yapısının değiştiğini, böyle bir taksinin olabilirliğini gösterdiklerini ifade etti.
Nahum, şunları kaydetti:
"Bizim Türkiye olarak otomotiv sektöründe dünyada tatmin edilmemiş küresel bir ihtiyacı bulmalıyız. Hangi konuda olursa olsun bir küresel ihtiyacı bulmamız lazım. Sonra bu ihtiyaca uygun bir konsept tasarlamamız gerek. Bu ihtiyacı bulamazsak dünyanın bizim aracımızı alması için bir sebep yok. Özgün araç tasarlarsanız, ihtiyaçlarına cevap verirseniz, araç veya ürün satabilirsiniz. Uber gibi bir uygulama ihtiyaçlara cevap verdiği için yaygınlaştı.
Kafa yapımızı değiştirmeye, fırsatları görmeye ihtiyacımız var. Bugüne kadar hep diğer markaların lisansını aldık. Lisans almak, başkasının yaptığını uygulamak demektir. Bizim artık başkasının yapmadığını yapmaya ihtiyacımız var. Otomotiv sanayimizin ihracat sınırımız geldi. Bizim otomotiv sanayimizin artık bir sıçrama yapması gerekiyor. Kolay değil, bir günde çözülmez. Eksiklerimizi görmemiz gerekiyor."