Otobüs sektörü, Türkiye'deki ulaşımın yüzde 65 civarı ağırlığını taşıyan çok önemli bir sektördür. Son iki senedir uçak ve demiryollarının aktivitesi epeyce artsa dahi otobüs taşımacılığının ulaşım sektöründeki yeri hala yüzde 60’lar civarındadır.
Amerika’da genel ulaşımın sadece yüzde 10’u, Avrupa'da yüzde 6,5’u uçakla yapılmaktadır. Yani ağırlık hala dünya genelinde otobüs ve karayolu taşımacılığındadır.
Bu oranlar otobüscülük sektörü adına mutluluk vericidir. Bu sebepten dolayı otobüs sektörüne gerilemiş gözü ile bakmayıp tüm otobüscüler olarak elbirliği ile sektörü layık olduğu çizgiye nasıl getirebiliriz acil olarak ne önlemler alabiliriz bunların çalışmaları gayet ciddi bir şekilde düşünülmeli ve gereği yapılmalıdır. Yoksa kayıplar beklenenlerinde çok üstünde olabilir.
Yapılması gereken belli başlı hususlar şunlardır:
1) Sektörün bütünlüğünün ne pahasına olursa olsun sağlanması, sektördeki firma sahiplerinin birlik ve beraberlik içinde olup bölünmemeleri gerekmektedir.
2) Mantık hesap dışı hareketlerin gelir –gider tablolarını bozacak ve müşteriye dengesiz gelecek bilet fiyatlarındaki farklılıkların dengelerinin mantık çizgilerinde olması. Bilet fiyatlarına mantık ve hesap dışı yapılan şok iniş çıkışlar şirketlerin gelir ve gider tablolarını alt üst etmektedir.
Ölü sezonlarda yapılan aşırı fiyat indirimleri şirketler arasında dengesizliklere ve sektörel dayanışmaya ters düşen hareketlerdir. Sektörde genel olarak bir fiyat dengesinin oturması şarttır.
Bu duruma uymayan firmalar sonunda kendilerininde müşkül durumda kalmalarını genel olarak aşağıdaki aksaklıklar görülecektir;
1) Standartları genel olarak bozulacaktır.
2) Hizmet kaliteleri düşecektir.
3) Personel kaliteleri düşecektir.
4) Müşteri portföyleri negatif yönde etkilenecektir.
5) Yatırımlar korkutacak, eldeki avuçtakiler de piyasanın panik dönemlerinde (ölü sezonlarda) yok fiyatlara satılacaktır.
6) Sektörel yenilenmeler ertelenecektir.
7) Sektördeki çalışanların işlerine olan güvenleri azalacaktır.
8) Personelin firmalar arasındaki oradan oraya yer değiştirmeleri çoğalacaktır.
9) Personel yetiştirmeye önem veren firmalar personel kaçmalarından ve değişik kalitedeki personel kalitesi yüzünden eğitimi aksatacaklar ve dolayısı ile personel kalitesi çok düşecektir.(Bu aralar bazı firmalarda aşırı derecede personel kalite kaybı olduğu gibi)
10) Dolayısı ile şirketler arası güven ve düzgün rekebet bozulacak vede bütün bunlardan dolayı sektörümüz kaybedecektir.
Netice olarak bugün görünen en önemli husus sektörümüzü oluşturan değerli otobüs firmalarımızın bir durup “biz ne yapıyoruz, kendi kendimizi yıpratıyoruz” demesi gerekir.
Bu yıpranışlar sonunda sektörümüze çözülmesi zor olan problemler getirecektir. Şu anda bitmek üzere olan firmalar vardır. Çırpınışlar sürmektedir. Bu seslere kulak vermek ve çözüm getirmek ancak birlik ve beraberlik prensipleri içinde hareket etmekle olur. Bu prensibi sektör olarak kendimize slogan yapmak lazımdır.
Birlik ve beraberlik başarı, varlık ve kuvveti getirir.