Lojistikçi ile ithalatçı arasında haftalardır süren ‘ordino’ tartışmalarına bakanlık son noktayı koydu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından 3 Ocak 2018 tarihinde yayınlanan genelgeyle, eski mevzuattaki ifadesiyle ordino, uzun süredir kullanılan tanımıyla yük teslim talimat formu için bir tavan ücret uygulaması getirildi. Bakanlık bu belge için tavan fiyatı 150 TL olarak belirledi. Tavan fiyat uygulaması sadece deniz taşımacılığı için geçerli olacak.
‘Ordino vardır ve yasaldır’
Taşımacı ile alıcı arasındaki yüklemeye ilişkin ticari ilişkinin sona erdiğini, taşımacının o yükle ilgili tüm sorumluklarından feragat ettiğini gösteren bir evrak olan ordino, geçici depolama merkezlerine ibraz edilerek malın alınmasını sağlıyor. İhracatçı ordinonun kalkmasını isterken lojistikçiler ise bu evrakın sektör açısından önemli olduğunu ve kalkmaması gerektiğini savunuyordu. Konu özellikle son haftalarda büyük bir tartışmaya neden olmuştu. Ordino konusunda devreye giren bakanlık, yayınladığı bu genelgede “Son zamanlarda yaşanan bazı münferit uygulamalarda “Yük Teslim Talimat Formu” için aşırı ücret talep edildiği, bu durumun da dış ticaret firmalarımızın mağduriyetine sebep olduğu gündeme gelmiştir. Bu kapsamda Yük Teslim Talimat Formu’nun aynı esaslar çerçevesinde konşimento başına 150 TL tavan ücret bazında ve tavan ücretler her takvim yılı başında bir önceki yılın tüketici fiyat endeksi (TÜFE) oranında artacak şekilde uygulanacaktır” ifadeleri yer aldı.
Ordinoya getirilen tavan fiyat uygulamasıyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Emre Eldener, “UTİKAD olarak konunun gündeme geldiği günden bu yana ‘ordino’ veya ‘yük teslim formu’nun gümrük mevzuatı ve süreçleriyle ilgili olmadığını, uluslararası taşımacılık işinin sonlanmasıyla ilgili bir belge olduğunu vurguladık . Bu belgenin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da var olduğunu ve kullanılmakta olduğunu örnekleriyle gösterdik. Ordino belgesinin sadece Gümrük Kanunu’nda yer almamasından yola çıkarak hukuksuz bir belge sayılamayacağını ve hem bu belgenin hem de bu belge için alınan hizmet bedelinin hukuki olduğunu belirttik. Eksik ve yanlış bilgilendirmelerle art niyetli söylemlerin kamuoyunu, bazı sivil toplum kuruluşlarını ve kamu idarelerini yanlış yönlendirdiğini vurguladık. Ve haklı çıktık! Ordino vardır ve yasaldır” dedi.
Bakanlığın yayınladığı genelge ile ordinonun yasal bir belge olduğunun teyit edildiğini vurgulayan Emre Eldener, şöyle konuştu:
Bu söylemlerin çıkış noktası olan ve 2017’nin Kasım ayı başında gerçekleştirilen TİM İhracat Haftası’ndan başlayarak basında ve çeşitli platformlarda farklı kurumlar tarafından dile getirilen ve gündemimizi gereksiz yere meşgul eden “ordino belgesi ve bunun için alınan ücret kanunsuzdur” söylemi bu genelgeyle artık son buldu. Kamu idaresi de işlemin ve belgenin yasallığını teyit etti. Yayınlanan genelgede belirtildiği üzere son zamanlarda yaşanan bazı münferit olaylarda talep edilen fahiş fiyatların önlenmesi amacıyla getirilen bu tavan ücret uygulamasının serbest ekonomi rejimi ilkelerine uymaması bir yana, devletin hizmet üreten ve aynı zamanda en büyük hizmet ihracatçısı sektörlerden olan taşımacılık ve lojistik hizmet erbabının hizmet fiyatlarına müdahale etmesi, tüm hizmet sektörleri için ekonomik karar alma özgürlüğünü ortadan kaldıracak.
Ne yazık ki Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından münferit bazı olayları önlemek amacıyla getirildiği belirtilen bu uygulama ile hizmet sağlayıcılarının piyasa koşulları çerçevesinde özgürce karar vermeleri zorlaşmış ve serbest piyasa rekabeti sınırlanmış olacak. Oysaki taşımacılık ve lojistik sektöründe tam bir rekabet ortamı bulunmaktadır ve dış ticaret firmalarının, sözleşme serbestisi içinde zaten çok geniş bir yelpazeden seçim yapma ve hizmet alma imkânı bulunuyor. Dış ticaret rakamlarının rekorlar kırdığı mevcut ekonomik rejim ortamında, sektörümüzün yine özel sektör mensubu basiretli müşterileriyle sözleşme serbestisi çerçevesinde uygulayageldiği ve yasal bir hizmet kalemi için tavan ücret getirilmesi hem serbest rekabet ilkelerine hem de yatırım ortamının yapısına ters bir uygulama.
Eldener, UTİ- KAD’ın geçtiğimiz günlerde tavan ücret konusunu hukuk çevreleriyle de değerlendirerek görüşlerini kamuoyu ve kamu idareleriyle paylaştıklarını söyledi.
Eldener, “UTİKAD geçmişte olduğu gibi bu süreç boyunca da doğruları savundu. Ülkemizin ve sektörün menfaatlerini her şeyin üzerinde tutmaya devam edeceğiz” dedi.
'Serbest rekabet ortamı sağlanırsa tavan fiyat kalkar' sözü
UTİKAD Başkanı Eldener, dernek temsilcileri olarak geçtiğimiz cuma günü Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ı ziyaret ettiklerini Türk lojistik sektörünün sorunlarını, çözüm önerilerini ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik görüşlerini aktardıklarını söyledi.
Eldener, Recep Akdağ’ın toplantıda ordino belgesine getirilen tavan ücretin gerekliliğini belirterek, “Serbest rekabet ortamının tam olarak oluştuğuna inanırsak ordino tavan ücretini kaldırırız” dediğini aktardı.
Eldener, “Özellikle eksik ve art niyetli bilgilerle yanlış yönlendirilen bazı oda ve birliklerle sivil toplum kuruluşları, konuyu sadece taşımacılıkta alınan ordino bedeline indirgemişti. Gümrük kanununda yer almadığı için hukuksuz olduğu iddia edilen ordino belgesinin işlevini, hukuki dayanaklarını ve uluslararası önemini sayın Başbakan Yardımcımıza detaylı olarak aktardık. İthalat sürecini adım adım izah ettik, süreçte tıkanan noktaları, maliyeti arttıran ve özellikle kamudan kaynaklanan unsurları ifade ettik” dedi.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın ordino belgesinin ne olduğunu, işlevini ve gerekliliğini gayet iyi anladığının altını çizen Eldener, “Sayın Akdağ maliyetlerin indirilmesi çalışmalarına bir yerden başlamak gerektiğini, bu nedenle ordino belgesi için bir tavan ücreti getirildiğini belirtti. Ancak serbest rekabet ortamının tam olarak oluştuğuna inanılırsa ordino tavan ücretinin kaldırılabileceğini de söyledi” diye konuştu.
Kaynak: Aysel YÜCEL / DÜNYA