"Düşük karbon salınımı ve teknolojinin gelişmesiyle, yenilenebilir enerji üretim maliyeti fosil yakıtlara çok yaklaşmıştır" diyen Ömer Faruk Özgül konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Haliye bu projelerin fizibilitesinin artması kamu ve özel yatırımlarını arttırmıştır. Günümüzde dünyadaki enerjinin yüzde 9.95’i yenilenebilir enerjiden üretilmekte. Türkiye’de de geçtiğimiz yıllarda yenilenebilir enerjiye ciddi yatırımlar oldu. 2002’den bu yana 95 milyar dolar yatırılmış ve 2017 yılında yüzde 6.12'lik elektrik ihtiyacı yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi."
EN ÖNE ÇIKAN RÜZGAR ENERJİSİ
Yenilenebilir enerji geniş bir yelpazedeki doğal kaynaklardan üretildiğine işaret eden Özgül "Bu kaynakların arasında en çok öne çıkan, özellikle alan işgalinin az olması, çevreye olumsuz etkilerinin diğerlerine nazaran daha az olması ve daha verimli olması sebebiyle rüzgar... Aynı zamanda Türkiye’nin yerel üretimine ve teknoloji transferine de katkı sağlıyor. Türkiye bugün, rüzgar enerjisi kapasitesinin yüzde 35’ini halihazırda işletmeye soktu. Ayrıca 2017 hedeflerini, 6.872 MW kurulu kapasiteye ulaşarak yüzde 4'lük bir sapmayla tutturdu. Bununla beraber bu alandaki yatırımlar 10 bin kişiye de istihdam sağlıyor" dedi.
Özgül, konuşmasında sektördeki düzenleyici riski, finansal risk ve elektrik fiyatı riski gibi sektörel risklere maruz kalsa da, tüm bunlar için yapıcı çözümlerin mevcut olduğunu da söyledi.