Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararken de hayal kurar
Bütün insanlar gibi
Bir evi olsun ister
Birde içmeyen kocası
Tanrı ne verirse geçinir gider
Yeter ki mutlu olsun yuvası
Bahsedilen devirde yaşamadım ama bu devrin kadınlarını çok dinledim, duydum..geçenlerde bir arkadaşım ile evlilik üzerine konuşuyordum..erkek olduğu için mi bilmem ama dedi ki şarkıdaki gibi kadın bir evi olsun bir de içmeyen kocası, mutlu yuva dilerdi sadece .. Şimdilerde ise kadınlar yat, kat son model arabalar istiyorlar..
Düşündüm de bu istek mikro düzeyde kadınlara ait bir sorun gibi gözüküyor ama derinlerine baktığımızda beraberinde birçok iktisadi ve sosyal sorunlar getiriyor.
İktisadi tarafı şöyle, arkadaşım bankacı oluğu iyi gözlemlemiş, beyler kadınlar son model şeylere değer biçtiği için kredi ile son model alma derdine düşüyor, özellikle son model arabalar.. Aslında o kadar parası yok, ama kadın onun orta halli arabasına bakmıyor…napsın adam? Borçla alıyor araba.. Benzin göstergesi hep kırmızı ışıkta ama istediği kadın yanında ya…
Sosyal olarak ise her şey yapmacıklaşıyor..herkes kültür endüstrisinin bir metası haline geliyor..hatırlıyorum da üniversitede bir kız arkadaşımın yeni bir flörtü olmuştu.. Nasıl birisi diye sormuştum.. O bana arabasının markasından babasının fabrikalarından bahsetmişti… oysa şarkıda kadın gözünü dikmemiş fabrika sahibinin oğluna..o sadece mutlu olmak istiyor..
Her şey standartlaşıyorlar… mekanlar aynı, takılan çantalar, saç renkleri, erkeklerin kollarında kızların gözüne sokmak için caba gösterdikleri milyarlık saatler aynı …bir tek sevgi standartlaşmıyor…o eksik kalıyor…
Peki bu duruma sadece kadınların istekleri mi neden oluyor? Tabii ki değil…
Gerçeği kabul edip doğru soruyu bulmak gerekiyor; kadın neden değişti…nesillerin yegane üreticisi ve yetiştiricisi olan kadınlara ne oluyor???