Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi (MGIMO) Avro-Atlantik Güvenlik Merkezi'nden Doç. Yuliya Kudryaşova, Sputnik'e açıklamasında, Moody's ve Fitch tahminlerinin gerçekleşmesinin garanti olmadığını söyledi. Türk ekonomisinin resesyona sürüklendiği tahminlerinin dikkatle ele alınması gerektiğini söyleyen Kudryaşova, "Bu raporlar, bir dereceye kadar, yabancı analiz şirketlerinin dış yatırımcılarını dikkatini Türkiye'den uzaklaştırmak. Türkiye ile ABD arasındaki politik gerilim dikkate alındığında bunda şaşılacak bir şey yok" dedi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının dayandığı kriterleri sorgulayan Yüksek Ekonomi Okulu Şarkiyat Departmanı'ndan Doç. Aleksey Obraztsov, Sputnik'e açıklamasında, "Ajansları yönlendiren sebepler genelde tam açıklanmaz, bu yüzden bu tahminlerin doğrulanabilirliği kuşku yaratıyor.
Bir de şu dikkate alınmalı ki, büyük uluslararası ajansların tahminleri manipülasyon aracıdır. Böyle tahminlerin amacı, süreçlerin analizinden çok bu süreçleri belli senaryoya doğru itmektir" ifadelerini kullandı. Uzman, bu tür tahminlerin amaçlarından birinin, gelecekte belli bir fayda sağlamak olduğunu da sözlerine ekledi.
Türk ekonomisinin ABD'nin yaptırımları yüzünden zarar gördüğünü belirten Obraztsov, şimdi ekonomisini dolardan kurtarma amacıyla başta Rusya olmak üzere farklı ülkelerle yerel parayla ticaret dışında takası da görüştüğüne dikkat çekti.
"KÜRESEL ÇAPTA EKONOMİK DARALMAYA DOĞRU EĞİLİM VAR"
Sputnik'e konuşan Rusya Çağdaş Gelişim Enstitüsü Finans ve Ekonomi Bölümü Başkanı Nikita Maslennikov ise Türk ekonomisinde, yüksek enflasyon ve dış borçlar yüzünden belli zorluklar yaşandığının ortada olduğunu söyledi.
Aynı zamanda resesyon riskinin tüm dünya için geçerli olduğunu dile getiren Maslennikov, "Yavaşlama ABD, Çin, Fransa ve Almanya gibi lider ekonomileri de bekliyor. Japon ekonomisi de durgunluk halinde" dedi. Uzman, küresel ekonomideki durumun ayrıca ABD ve Çin arasındaki ticari ve politik gerilimin gidişatına da bağlı olduğunu dile getirdi.
"TÜRKİYE MANEVRA YAPARAK KISA VADELİ OYNAYACAK"
Maslennikov'un görüşüne göre Türkiye'nin iç ekonomisinin en çok jeopolitik faktörden etkileniyor. Rus uzman, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Suriye bağının çözülmesi, yabancı yatırımcıların davranışına belirlilik getirerek yardımcı olabilir.
Ekonomide birçok şey, İdlib'deki duruma, Suriyeli Kürtlere yönelik politikaya, Suudi Arabistan'la ilişkilerin geleceğine, ABD'nin yaptırım uyguladığı İran'la ilişkilerin nasıl gelişeceğine bağlı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet, kısa vadeli geleceğe manevra yaparak faktörlerin değişen pozisyonuna tepki gösterecek".
"TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜVENLİK YASTIĞI VAR"
Bu tür manevraların başarı şansına sahip olduğunu söyleyen Obraztsov, Türk ekonomisinin oldukça esnek ve elverişli transit teklifi, Türk Akımı, İran enerji kaynaklarının alımındaki preferanslar ve turizm sektörünün büyümesi gibi güçlü kozlara sahip olduğunu anlattı. Uzman, "Türkiye'de sadece Mercedes değil, Rus GAZelle de üretiliyor, yani Türk ekonomisi çeşitlilik açısından güvenlik yastığına sahip" dedi.
Kudryaşova'nın sözlerine göre ise ihracat potansiyelinin genişletilmesi ve yüzünü Çin, Rusya ve Avrasya Ekonomik Birliği pazarlarına çevirmesi de Türk ekonomisine önemli katkıda bulunabilir.