Yeminli Mali Müşavirler Odalarının iki yılda bir düzenlediği 4. Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sempozyumu İzmir Odasının ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Sempozyumun ana konusu ‘Türkiye Ekonomisi ve Yeminli Mali Müşavirlik’ olarak gerçekleşti. Ayrıca kayıt dışılık, vergi iadesi ve sektör sorunları üzerinde de duruldu.
Çağdaş ekonomik sistemde verginin tabana yayıldığını dolaylı vergi oranın azaltılarak doğrudan vergi oranın artırıldığını anlatan, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanvekili Cemal Yükselen Türkiye’de ise dolaylı vergi oranlarının yüksek olduğuna dikkat çekti. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasının yapısal ve uzun vadeli reform uygulamalarını zorunlu hale getireceğini belirten Yükselen, “ Mali müşavirler, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasında önemli bir rol oynamaktadır” şeklinde konuştu.
“Kurumsal yönetişim etik değerlerle dikkate alınmalı”
Teknolojinin mesleğe değişim ve dönüşüm getirdiğini ifade eden Yükselen, “Kurumlar da bu gelişmelere ayak uydurmak zorunda makineler arası iletişimin hızla yaygınlaştığı bir dönemdeyiz” diye konuştu.
Teknolojik gelişmelere paralel olarak mali müşavirlikte de farklı bir dönüşüm olacağına dikkat çeken Yükselen, “Finansal raporlar ve denetim raporları bu teknoloji ürünleri ile bize sunulacak. Biz de bu raporlardaki bilgileri hizmet verdiğimiz işletmelere yatırım, gider yönetimi ve stratejik kararlar gibi birçok konuda danışmalık yapacağız” dedi.
Yükselen, 2008 krizinden sonra önem kazanmaya başlayan kurumsal yönetişimin etik değerle birlikte dikkate alınması gerektiğini bildirdi.
VDK ve yeminli mali müşavirlerin kesişme alanları daralmalı
Yeminli mali müşavirlerin daha şeffaf bir ekonomi için önemli bir misyon üstlendiğini anlatan İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Şadi Çetin,mali müşavirlerin yayınladığı raporlarla maliye bakanlığının yükünün hafiflettiğine dikkat çekti. Vergi Denetim Kurulunun (VDK) 2016 faaliyet raporuna göre toplam 8 bin 502 müfettiş ile çoğu sınırlı inceleme olmak üzere 49 bin 817 mükellefin incelendiğini kaydeden Çetin, “Aynı dönemde Türkiye’de 2 bin 403 yeminli mali müşavir tam tasdik, KDV iadesi ve diğer tasdiklerle beraber sözleşme yaptığı mükellef sayısı bu sayının çok üzerindedir” dedi.
Çetin, kayıt dışılığın azaltılması ve mükellef oranın artırılması için vergi denetim kurulu ve yeminli mali müşavirlerin kesişme alanlarının daraltılması gerektiğini ifade etti.
İhracat 34 yılda 54 kat arttı
‘Mükellefi yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile hareket edilmesi gerektiğini anlatan Çetin, “İhracatta yeni rekorlar kırmak zorundayız. İhracatımız 34 yılda 54 katlık bir artış gösterdi. Bu özel sektöre fırsat verildiğinde neler yapabileceğinin açık bir göstergesidir” dedi.
Yeminli mali müşavirlerin devlet ile özel sektör arasında bir köprü vazifesi gördüğünü bildiren Çetin, “Vergi dairlerinin performansını yükseltmesinde, vergi kaybının önlenmesinde ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmesinde mali müşavirler önemli katkılar sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
OECD’de doğrudan vergi oranı daha fazla
OECD ülkelerinde vergi gelirinin yüzde 65’inin dolaysız yüzde 35’inin ise dolaylı vergilerden oluştuğuna dikkat çeken İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Vehbi Karabıyık, Türkiye de ise toplanan vergi gelirinin yüzde 33’ünün dolaysız yüzde 67’sinin ise dolaylı vergilerde sağlandığına dikkat çekti.
Kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin önemine vurgu yapan Karabıyık, “2016 yılında kayıt dışılık oranı Türkiye’de yüzde 28.7 OECD ülkelerinde ise bu oran daha aşağılarda. Kayıt dışı ekonominin engellenmesi için bütün kurumların iş birliği içerisinde çalışması gerekir” şeklinde konuştu.
Kayıt dışı ekonomi içerisinde yer alan birçok unsurun rekabet etme ve büyüme gibi konularda piyasadan uzak kaldıklarını anlatan Başkan Karabıyık, “Ekonominin rekabet gücünün artırması ve kamu finansmanının sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ancak kayıt dışılığın azaltılması ile mümkün hale gelir” dedi.