Yenilenebilir enerjiden sonra madenlerin işlenmesine dönük bir proje daha yolda. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projelerini hatırlatan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Yerli ürün kullanarak, mamul üretecek fabrikalar kurulması için bir projemiz var. Bugün ham kromu bizden alıp, işleyip, bize 10 katına satıyorlar. Yok öyle..." dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) bu yıl ikincisini düzenlediği Vizyoner'17 kapılarını açtı. Zirvede konuşan Bakan Berat Albayrak, Türkiye'nin yeni bir stratejik sıçramanın arefesinde olduğunu dile getirdi. Üst gelir grubuna geçmek için atılması gereken stratejik adımları atmada bir an bile kaybedecek zamanın olmadığını ifade eden Albayrak, teknoloji üreten bir ekosisteme geçilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin inovasyon ve Ar- Ge'de önce bölgesel sonra da küresel bir güç olması gerektiğine dikkat çeken Albayrak, "Disiplinli çalışmayla bu mümkün. Biz de bakanlık olarak üstümüze düşeni yapıyoruz. Sermayenin enerji konusunda altyapı taleplerini karşılamak hayati öneme sahip. Biz de bu yatırımlarımıza son sürat devam ediyoruz. Elverişli bir yatırım iklimi hazırlıyoruz" dedi.
"Kadına 'evde otur' deme lüksümüz yok"
Kömür rezervini son 10 yılda 2 katına çıkarttıklarının bilgisini veren Bakan Albayrak, ulaşılan yeni rezervlerin aynı zamanda kalorisinin daha yüksek olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin sadece mevcut kömür rezervinin bugünkü fiyatlarla ekonomik değerinin 300- 350 milyar dolar olduğunu açıklayan Albayrak, şöyle devam etti:
"Madenlere önem vereceğiz. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projemiz gibi, maden konusunda da bir proje üstünde çalışıyoruz. Yerli ürün kullanarak, mamül üretecek fabrikalar kurulmasını sağlayacağız. Bugün ham kromu bizden alıp, işleyip, bize 10 katına satıyorlar. Yok öyle... Nükleer enerji konusunda da yurtdışına gönderdiğimiz insan kaynağımızın meyvelerini yakında alacağız. Nükleere sadece enerji olarak bakmamak lazım. Tıptan tarıma kadar birçok alanda bu bizi bir üst noktaya çıkaracak. YEKA sayesinde de yenilenebilir enerji kaynakları teknolojilerinde patent sayımız artacak."
Türkiye'nin yeteri kadar değerlendiremediği alanlardan birinin kadınların iş gücüne katılımın sağlamak olduğunu vurgulayan Bakan Albayrak, kadına 'evde otur' deme gibi bir lüksün olmadığının altını çizdi. Özellikle tasarımda kadınların disiplin ve pratikliğine ihtiyaç olduğunu belirten Albayrak, öte yandan gençlerin zekasından faydalanılarak modeller geliştirmenin önemine dikkat çekti.
MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan: Yeni ekonomi küresel bir dönüşüm ekonomisidir
Toplantıda konuşan MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, ailesinin üretime başlamasıyla dönüşmek zorunda olduklarını yüksek sesle söylemeye başladığını vurguladı. Tüketicinin isteklerini görmek, dünyanın başka yerlerindeki muafillere bakmak, yeni bir şeyi ortaya koyarken korkmamak gerektiğini dile getiren Kaan, paketleme sistemlerini geliştirirken çok fazla tepki aldığını anlattı. Aynı tepkileri kilolarca satılan ürünleri gramajlara indirirken de aldığını belirten Kaan, "Ama bilmedikleri bir şey vardı: Dünya dönüşüyordu, Türkiye dönüşüyordu. Alışkanlıkları, gelir düzeyleri, sınıfları, tercihleri ile ülke dönüşüyordu. Tıpkı bugün olduğu gibi" dedi.
Dönüşümün iktisat ve ticaretteki adının yeni ekonomi olduğunu ifade eden Kaan, bu modelin adını, iktisadi faaliyete konu olan girdinin yapısından ve bu girdi etrafında biçimlenen iktisadi kültürün değişiminden aldığını bildirdi. Yeni ekonominin ana girdisi ve dayanağının bilgi olduğunu vurgulayan Kaan, şöyle devam etti: "Bilgi ekonomisinde kuruluşların en önemli kaynakları klasik üretim faktörleri değil bilgi ve beşerî sermayedir. Yeni ekonomi dijitaldir ve sanallaşma belirgin karakteri. Yeni ekonomi bir ağ ekonomisi. Veri akışı ve iletiminin hızı rekabet avantajı sağlar. Bilgiye dayalı ekonomi bilgi malları üretir. Ürünün bilgi niteliği göstermesi için ürün, üretim, piyasa, tüketici ve getiri özelliklerinin ayırt edilebilir olması gerekir. Bu tür ürünlerin yayılma gücü yüksek. Yeni ekonomide aracılar büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Yeni ekonominin hâkim sektörü bilgisayar, iletişim ve eğlence sanayilerinin birleşmesiyle oluşan üçlü bir oluşum. Nihayet yeni ekonomi küresel bir dönüşüm ekonomisidir."
"Hepimiz dönüşümün bir bileşeni olacağız"
Bu yılki Vizyoner'de dönüşümlerin şeklini, yönünü, hızını, usulünü, gerekliliğini, yol haritasını ve sonuçlarını tartışacaklarını açıklayan Kaan, filmin değişen senaryosunda yeni rolleri, yeni replikleri yeni mekânları ve hatta yeni yönetmenleri tartışacak ve sonuçlar elde edileceğine dikkat çekti. Zirveyle yeni fikir ve öngörüler oluşacağını savunan Kaan, "Bunlar derlenip toplanacak, analizlere tabi tutulacak. Biz, MÜSİAD olarak bu önemli çıktıları değerlendirip raporlayacağız. Kendi adımıza kendimiz için başlattığımız dönüşüm planlarımızda göz önünde tutacağız. İlgili kurumlar ve kamu ile paylaşacağız. Yenilenen ve güçlenen bir STK olarak “bilgiyi oluşturma ve yayma” görevini bir kez daha yerine getireceğiz. İktisadi ve ticari hayatta Türkiye’nin güçlü vizyonuna MÜSİAD olarak katkımız olsun diye çıktığımız yolun hakkını vereceğiz. Sonrası malum: Yine hepimiz dönüşümün bir bileşeni ve bir tarafı haline geleceğiz. Filmin sonunu görmek istiyorsak bunu yapacağız. Çünkü inanmış insanlar adanmış insanlardır. Israrlı ve inatçıdırlar. Başladıkları işi bitirmek, sonunu görmek ya da en azından öngörmek isterler" ifadelerini kullandı.
Vizyoner'17 İcra Kurulu Başkanı Bayram Şenocak: Türkiye olarak biz neredeyiz ve ne yapmalıyız?
Özellikle son elli yılda dünyadaki değişim, teknolojinin gelişimi ve küreselleşmenin de etkisiyle önceki yıllara göre çok daha hızlı olduğunu kaydeden Vizyoner'17 İcra Kurulu Başkanı Bayram Şenocak, Endüstri 4.0 diye adlandırılan bir döneme girildiğini kaydetti. Teknolojinin liderlik ettiği akıllı makinelerin etkin olacağı döneme gelindiğini anlatan Şenocak, "Endüstri 4.0 ile birlikte Ar-Ge politikamızın da yeniden gözden geçirilmesi söz konusu olacak. Özellikle Endüstri 4.0’e hazırlık olması itibariyle yapay zekâ uygulamaları, otonom araçlar, nesnelerin interneti, robotik teknolojiler gibi yeni nesil teknolojilere özel bir yönlendirme ve liderlik yapılması gerekiyor. Gelecekteki 20 yılda şu anda yapılmakta olan mesleklerin neredeyse yüzde 50’sinin artık yapılmayacağı ve yerini başka mesleklerin alacağı,üretimin en az insana ihtiyaç duyacak şekilde tamamen robotik hale geleceği ve pek çok mavi yakalı çalışanın devre dışı kalacağı öngörülmektedir. Peki, dünya bu şekilde dönüşürken Türkiye olarak biz neredeyiz ve ne yapmalıyız? İşte Vizyoner’17 de bu sorulara cevap arayacağız" dedi.
İTO Başkanı İbrahim Çağlar: Geleceği anlayabilirsek değişimi yöneten biz oluruz
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, MÜSİAD'ın 27 yıllık kararlı bir yürüyüş olarak gördüğünü dile getirdi. Petrol gibi sonlu kaynaklardan nükleer enerji, güneş gibi sonsuz enerji kaynaklarına geçildiğini ifade eden Çağlar, "Robotların insanlaştığı, insanların robotlaştığı dünyada tek sarılabileceğimiz şey değer ve inançlarımız. Jeopolitik konumumuzu ve genç nüfusumuzu düşündüğümüzde geleceği anlayabilirsek değişimi yöneten biz oluruz" şeklinde konuştu.
Kaynak: Sercan AKINCI / DÜNYA
