Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, gelen uluslararası baskılara rağmen 4 gün sonra bağımsızlık referandumuna gitmekte kararlı görünüyor. Türkiye’den bölgeye yatırım yapan iş insanları ise referanduma gidilip gidilmeyeceği konusunu netleştiremese de işlerinin geleceğini kestirmekte zorlanıyor. Kuzey Irak’a ihracat yapan şirketler, kriz öncesi rakamlarına ulaşsa da bunları bütçelerine yansıtmaktan imtina ediyorlar. Şirketler, bunun nedenini “3 ay sonrasını öngöremiyoruz” diyerek açıklıyorlar.
Kuzey Irak’taki mevcut süreci öngörülemez olarak yorumlayan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Türkiye’nin hassasiyetlerini düşündüğünde referandumun yapılmayacağını savundu. Kuzey Irak’ta referanduma gidilmesi halinde ise işlerin daha da karışabileceğini ifade eden Öncel, o durumda bölgede kimsenin kalmayacağını vurguladı. Öte yandan gerginliğe rağmen Kuzey Irak’ta Türk markalarının yayılması da devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz günler Mado, Kuzey Irak’taki 4’üncü mağazasını açmıştı. Siyasi gerilimlere rağmen kendilerinin herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını kaydeden Mado Genel Koordinatörü Mehmet Yılmazoğlu, ticaretin rutin seyrinde devam ettiğini bildirdi.
1.5 milyar dolarlık alacağın akıbeti belli değil
Türk müteahhitler son üç yıla kadar Kuzey Irak’ta çok sayıda yatırıma imza attı. Ancak bölgesel yönetim ve merkez yönetim arasındaki kriz Türk şirketlerin 1.5 milyar doları bulan alacaklarını tahsil edememesine yol açtı. Bu durum karşısında Kuzey Irak’ı büyük ölçüde terk eden müteahhitlerin durumu netleşmiş değil. Hala orada faaliyet gösteren şirketler de diken üstünde gelişmeleri izliyor.
Sektörlerinin siyasi gelişmelere aşırı duyarlı olduğunu söyleyen Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, “Bu gelişmelerden oldukça etkileniyoruz ama sonuçlarını biz belirleyemiyoruz. Şu anda bekleyip görmekten başka çaremiz yok. Konu siyaset olunca hiçbir şey de kesin değil. Rusya ile uçak krizinin ardından her şey kopmuşken işler bir anda tekrar normalleşti. Irak konusunda da uzun vadeli tahmin yapmak çok zor” diye konuştu.
Bu durumun tüm sektörler için geçerli olduğunu ancak müteahhitliğin uzun süreli planlama ve yatırım gerektirdiği için risklerinin de daha fazla olduğunun altını çizen Yenigün, “Sonuçta dükkanı kapatıp dönemiyorsunuz” dedi.
”Sorunlar diyalogla çözülmeli”
Türkiye’nin komşuları arasındaki en büyük ticari partnerinin Irak olduğunu dile getiren Türkiye- Irak Sanayicileri ve İş adamları Derneği (TISİAD) Başkanı Nevaf Kılıç, Irak’a geçen ticari araç sayısının diğer tüm kapıların toplamından fazla olduğunu savundu.
Türk müteahhitlerin Türkmenistan’dan sonra en büyük işi Irak’ta aldıklarını belirtten Kılıç, “Yıllık 5 milyar dolardan fazla inşaat işi alıyoruz orada. Orasıyla aramızda en ufak bir olumsuzluk olsun istemiyoruz” dedi. İlk 6 ayda Irak’a yapılan ihracatın 4.5 milyar dolara ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artış yakalandığını bildiren Kılıç, sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, sürecin iş dünyasını olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Olumsuzluğun diğer ülkelerin Kuzey Irak’ın işlerine karışması nedeniyle oluştuğunu ileri süren Baysal, şöyle devam etti: “Ülkelerin aklı selim hareket etmesi gerekiyor. Türkiye bunu iç siyaset malzemesi yapmamalı. Eğer büyük bir müdahale olmazsa ticari hayatta sorun yaşanmaz ama müdahale büyük olursa, orada da Türk şirketlerine müdahaleler olur.”
Barzani adım atmıyor, tansiyon yükseliyor
Iraklı Kürtlere bağımsızlığın kapısını aralayabilecek referandumun iptal edilmesi için baskılar artarken Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin lideri Mesut Barzani geri adım atmıyor. Irak parlamentosu Kürt milletvekillerinin boykot ettiği oylama sonucunda referandumu tanımama kararı aldı. Parlamento aynı oylamada Irak Başbakanı Haydar el İbadi’ye ülkenin toprak bütünlüğünün korunması için gerekli tüm önlemleri alma yetkisini de verdi.
İbadi, BM Genel Kurulu toplantılarına katılmak için New York'a gidip gitmeyeceğine henüz karar vermediğini aktarırken, askeri operasyonlar ve referandumdan dolayı gündemin yoğun olduğuna işaret etti ve “Yaşanan gelişmelerden 24 saat bihaber kalacağım. Bu da tehlikeli” dedi. Barzani ise son olarak önceki gün yaptığı açıklamada Bağdat’a seslenerek, “Referandumun yerini tutacak bir alternatif plan sunulmazsa, iptal etmemiz imkansız” dedi. Ancak bu yine de “Referandum gerçekleşecek mi, gerçekleşemeyecek mi?” sorusunun yanıtı değil, 25 Eylül’ü bekleyip görmek gerekiyor.