Dünya Altın Konseyinin "2017 Görünümü Küresel Ekonomik Trendler ve Altına Etkileri " raporu yayımlandı. Raporda, geçen yıl birçok yatırımcının altın piyasasına geri dönüş yaptığı belirtildi. Doların bu yıl altına olan talebi sınırlandırabileceğine dair endişelerin olduğu ifade edilen raporda ancak 6 faktörün bu yıl altına olan talebi destekleyeceği aktarıldı.
Raporda, artan politik ve jeopolitik risklerin, kurlardaki değer kaybının, artan enflasyon beklentilerinin, hisse senedi piyasalarındaki aşırı değerlenmelerin, Asya piyasalarındaki büyümenin ve yeni pazar alanlarının açılmasının bu yıl altına olan talebi destekleyeceği dile getirildi.
Politik risklerin arttığı anlatılan raporda, bu yıl Hollanda, Fransa ve Almanya'da gerçekleştirilecek seçimler, İngiltere'de yapılacak Brexit görüşmeleri ve ABD'de başkan seçilen Donald Trump'dan kaynaklanacak endişelerden dolayı altının güvenli liman olarak kullanılabileceği vurgulandı.
Raporda, para politikasının ABD ve dünyanın geri kalanı olarak ikiye ayrıldığı kaydedildi. ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasını sıkılaştıracağı beklentilerinin bulunduğuna vurgu yapılan raporda, diğer merkez bankalarının ise böyle bir niyetinin olmadığı ifade edildi.
Politika farklılıklarından dolayı avro ve sterlin üzerinde düşüş baskısı olabileceği öngörüsünde bulunulan raporda, kurlardaki bu değer kaybıyla yatırımcıların değer kaybeden para birimlerinden kaçıp altına yönelebileceği aktarıldı.
Yüksek enflasyon altını daha cazip hale getirecek
Raporda, enflasyonun artacağına dair beklentilerin altını destekleyeceği dile getirilerek, yüksek enflasyonun altını daha cazip kılacağı ifade edildi.
Yeni pazar alanlarının açılmasının da altın talebini destekleyeceği belirtilen raporda, altındaki yeni İslami standartların ezberleri bozabileceği öngörüsünde bulunuldu.
