Bunun yerine işletmelerin rahatlatılacağı, sıkıntılarının giderilebileceği çözümlerin üretilip, çalışanların işini kaybetmemesini istiyoruz." dedi. ARSLAN, Türkiye'ye yönelik uluslararası saldırıların üstesinden, ülkedeki birlik ve dayanışmayla gelineceğini söyledi. Türkiye ekonomisinin de hedefte olduğu süreçte, yerli ürünlerin kullanılmasının büyük önem taşıdığını belirten Arslan, Türkiye'nin "temel malları bile ithal etmek hastalığı"ndan ivedilikle kurtulması gerektiğini vurguladı.
Ekonominin, sadece duyarlı vatandaşların dövizlerini bozdurmasıyla düzeltilemeyeceğini belirten Arslan, şunları kaydetti: "Dövizle yaptığımız bütün harcamaları kısabileceğimiz yeni bir modele ihtiyaç var. Bunun yolu da yerli üretime, yerli sanayiye ve yerli hammaddeye destek olmaktan geçiyor. Bu ülke, buğday başta olmak üzere birçok temel tarım ürününü ithal etmeye başladı. Niçin, daha ucuz olduğu için. Buğdayı, mısırı, pamuğu ve canlı hayvan ithal eden bir ülke döviz çılgınlığına nasıl dayanabilir?
Bütün zihin dünyamızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Gerekirse sübvanse edeceğiz, gerekirse dışarıdan ithalata vergi koyacağız ve ülkeyi bu karanlıktan hep birlikte çıkartacağız." Arslan, dünyada birçok ülkenin serbest piyasa yalanıyla kandırıldığını dile getirerek, dünyada ABD başta olmak üzere, bazı güçlü devletlerin Dünya Ticaret Örgütünün getirdiği kuralları ihlal ettiğine dikkati çekti.
Ekonomideki kriz dönemlerinde bazı işverenlerin ilk aklına gelenin çalışanlardan yana tasarruf olduğunu ifade eden Arslan, şunları söyledi: "İşletmelerin kriz gerekçesiyle işçi çıkartmasına şiddetle ve topyekun karşıyız. Bunun yerine işletmelerin rahatlatılacağı, sıkıntılarının giderilebileceği çözümlerin üretilip, çalışanların işini kaybetmemesini istiyoruz. Hak-İş olarak, işletmelerin vergi yükünün azaltılması, borçlarının bankalarca ödenebilecek noktaya taşınması gibi adımları desteklemeye devam edeceğiz. Tek şartımız var; çalışanların işlerini, aşlarını kaybetmemeleri. Onların üç kuruşluk kazançlarına göz dikilmemesi."
ATILACAK ADIMLARDA İŞÇİLERİN KATKISI ARANMALI
Yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin, ekonomik koşullar ve enflasyon oranı göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini belirten Arslan, şöyle devam etti: "Yeni yılla birlikte yapılacak kamu sözleşmelerinin, enflasyonun üzerinde ücret zammı ve diğer haklarla sonuçlandırılması, çalışma hayatında yaşanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yönelik temel bir düzenleme olacaktır. Enflasyonla mücadele konusunda, özellikle fiyat istikrarının sağlanması ve yüksek zamlarla tedirgin eden anlayışlarla mücadele konusunda da Hak-İş'in desteği tamdır."
Hak-İş'in olmadığı platformlarda kendi adlarına yapılan düzenlemelerin hiçbirisini kabul edilebilir bulmadıklarını vurgulayan Arslan, ekonomiye ve çalışma hayatına yönelik atılacak her adımda işçilerin de bilgisi, katkısı ve desteğinin mutlaka aranması gerektiğini dile getirdi.