Lise öğrencilerinden uluslararası şirketlere kadar küçük-büyük milyonlarca yatırımcının radarında olan kripto para birimlerinin geleceği, ülkelerin uygulayacağı regülasyonlarla şekillenecek.
Finans dünyasında son yılların en önemli gelişmelerinden biri olarak kabul edilen kripto para birimlerine ilişkin soru işaretleri varlığını koruyor. Bitcoin, Ethereum, Litecoin ve Ripple gibi kripto para birimlerinin geleceğin önemli ödeme araçları olacaklarına inananlar da var, tamamen kaybolup gideceklerini düşünenler de...
Farklı görüşler ve belirsizliğin beslediği spekülasyonlar, kripto para piyasalarında sık sık sert dalgalanmalar yaşanmasına neden oluyor. Sanal para birimleri, özellikle farklı ülkelerden gelen regülasyon ve yasak kararlarının etkisiyle değer kaybediyor.
Piyasa hacmi yüzde 60 daraldı
Kripto para piyasasının hacmi, yılın başından bu yana yaklaşık yüzde 60 daraldı. En büyük hacimli kripto para birimi olan Bitcoin, ocak ayı içinde 17 bin 200 dolara kadar yükseldikten sonra yılın ilk çeyreğini 6 bin 900 dolardan kapattı.
Kripto para birimlerinin değerinde yaşanan büyük iniş çıkışlar yatırımcıları tedirgin ederken, uzmanlar, regülasyonların kripto piyasasına şekil verecek en önemli faktörlerden biri olacağını vurguluyor.
Devletlerin kripto para birimlerini nasıl denetleyecekleri noktasındaki belirsizlik ise çözülmüş değil... ABD ve AB, kripto para birimlerini şimdilik mevcut kanunlar çerçevesinde denetlemeye çalışırken, bazı Asya ülkeleri yeni regülasyonları devreye sokuyor.
Asya'da regülasyonlar artıyor
Asya ülkeleri, son dönemde kripto paraların regülasyonu konusunda diğer ülkelere göre daha hızlı adımlar attı. Kısıtlayıcı regülasyonlar açısından Çin, sadece Asya kıtasında değil, dünya genelinde başı çekerken, Güney Kore, Japonya ve diğer Asya ülkeleri kripto paralara yönelik regülasyonlarını güçlendiriyor.
Geçen yıla kadar dünya kripto para ticaretinin merkezi olarak kabul edilen Çin, gerçek ve tüzel kişilerin ülke dışına hiçbir kayıt olmadan sermaye çıkardığı endişeleriyle harekete geçti.
Pekin hükümeti, geçen ağustosta sanal para birimlerinin halka ilk kez arz edilmesini, eylülde ise yerel kuruluşların kripto paralarla ticaret yapmasını yasakladı. Çin yönetimi, şu anda ise kripto paraların internet siteleri ve mobil uygulamalar aracılığıyla ticaretini engellemeye çalışıyor.
Geçen yıl Bitcoin'i yasal bir ödeme metodu olarak kabul eden Japonya'da ise kripto piyasalarında şubat ayında gerçekleşen siber hırsızlık piyasalara damgasını vurdu.
Japonya'nın en büyük kripto para borsalarından Coincheck'in piyasa değeri 534 milyon dolar olan kripto para birimine ait şifrelenmiş kodları şubat ayında yapılan siber saldırıda çalınmıştı. Tokyo hükümeti, bu gelişmenin ardından mart ayında Coincheck'e ceza verirken, ülkede bazı kripto para işlemleri yürüten kurumların faaliyetlerini de bir ay süreyle askıya aldı.
Güney Kore'de de hükümet yetkilileri, kripto paraların risklerine karşı sık sık uyarılarda bulunurken, halka arzlar yasaklandı. Seul yönetimi, ayrıca ülke dışında sanal para birimi ticareti yapan kuruluşlara erişimi engelledi.
Dünya genelinde Bitcoin işlemlerinin yüzde 30'undan fazlası Japon yeni ve yüzde 10'u Güney Kore wonuyla yapılıyor.
Hindistan hükümeti, şubat ayında yaptığı açıklamada, kripto paraların yasal bir ödeme aracı olarak ülkede kabul edilemeyeceğini ve yasa dışı aktiviteleri finanse etmek için sanal paraların kullanımını önleyici tedbirler alacağını duyurdu.
ABD, Asya ülkelerini takip edebilir
ABD yönetimi, kripto paraların terör örgütleri ve suç şebekeleri tarafından kullanılması konusunda sık sık çıkışlar yapmasına karşın şu an itibarıyla yeni bir adım atmış değil...
Bununla birlikte, ABD Hazine Bakanlığı'nın kripto paralara yönelik regülasyonlar konusunda Çin, Japonya ve Güney Kore’yi örnek göstermesi, dünyanın en büyük ekonomisinde benzer adımlar atılabileceğinin sinyali olarak değerlendirilmişti.
ABD Hazine Bakanlığı Terör ve Finansal İstihbarat Müsteşarı Sigal Mandelker, adı geçen ülkelere yaptığı resmi ziyaret sonrasında, Asya ülkelerinin uyguladığı regülasyonların tüm dünyada uygulanması gerektiğini söylemişti. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise dijital para birimlerinin terör örgütleri ve suç şebekeleri tarafından kullanmasını önlemek için regülasyonların uluslararası çerçevede ele alınması gerektiğini vurgulamıştı.
G20’nin dijital para birimlerine yönelik denetimleri ele almasını talep eden Mnuchin, "kripto para birimlerinin İsviçre banka hesaplarına dönüşmemesinin" engellenmesi çağrısında bulunmuştu.
Amerikalı regülatörlerin yaptıkları uyarı ve çağrıların yanı sıra bazı şirketlerin, halka arzları, alım-satım işlemlerini çeşitli gerekçelerle durdurduğu da oldu.
Bununla birlikte, ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu, kripto para birimlerinin vadeli işlemlere açılmasına izin veren ilk regülatör olarak kayıtlara geçmişti. Sanal para birimi Bitcoin’in vadeli kontratları, dünyanın en büyük borsa işletmecisi CME Group ve CBOE’de Aralık 2017 itibarıyla işlem görmeye başladı.
AB, henüz regülasyonu gündeme almadı
Dünyanın en önemli ekonomik topluluğu olan AB'nin henüz kripto paralarla ilgili düzenlemeleri resmi gündemine alamaması da dikkati çekiyor. Bu dönemde, İngiltere'nin birlikten ayrılması ile meşgul olan AB, küresel kripto para ticaretinde Avrupa'nın küçük bir paya sahip olması nedeniyle bu konuda G20'deki ortaklarıyla birlikte çalışacaklarını duyurmuştu.
Yatırımcıları kripto paraların riskleri konusunda açık biçimde ve sıklıkla uyarmanın önemli olduğunu anımsatan AB yetkilileri, kripto varlıkların kara para aklama ve yasa dışı eylemlerin finansmanında kullanılması halinde gerekli adımları atmaya hazır olduklarını vurgulamıştı.
Bazı AB ülkeleri, kripto paraların regülasyonu konusunda bağımsız adımlar atmaya başladı.
Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya’da kripto paralara ilişkin düzenlemeler gündemde geniş yer alıyor. Son olarak, Almanya Federal Maliye Bakanlığı, Bitcoin’in sadece ödeme aracı olarak kullanıldığı sürece vergiden muaf olacağını açıkladı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise şimdiye kadar kripto paralar konusunda farklı sinyaller verdi. ECB Başkanı Mario Draghi, kripto paralara ilişkin düzenlemelerin bankanın sorumluluğu altında olmadığını belirtirken, ECB Denetim Kurulu Başkanı Daniele Nouy, meseleyi düzenleyici bir bakış açısıyla incelediklerini, gerekirse adım atmaya hazır olduklarını söylemişti.
"İyi regülasyonlar kripto paraların değerini artıracak"
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Uzmanı Martin Chorzempa, regülasyonların kripto paraların geleceği için büyük önem taşıdığını vurguladı.
Chorzempa, regülasyonların kısa vadede spekülasyona son derece açık piyasa yapısı nedeniyle kripto para birimlerinin değerini aşağı çekmesine karşın uzun vadede olumlu etkileri olacağını belirterek, "İyi regülasyonlar, muhtemelen kripto para birimlerinin para aklama, vergi kaçırma ya da uyuşturucu ticareti gibi yasa dışı faaliyetler için kullanılmasını önleyerek uzun vadede değerlerini artıracak" dedi.
Birçok ülkenin farklı bakış açıları nedeniyle kripto para birimlerine yönelik uluslararası bir standarda ulaşılmasının zor olacağına işaret eden Chorzempa, buna karşın kripto para birimlerinin ortadan kaybolması gibi bir olasılığın bulunmadığını vurguladı.