Hasan Erdem: "Bölgeden gelen turistin yüzde 80’i bu lokasyonu tercih ediyor. O zaman Karadeniz özelinde yüzde 15’lik Avrupalı turist yerine, yüzde 80’lik dilimi artırmak üzere çalışmalar yapmalı, konsantrasyonumuzu buraya vermeliyiz" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en stratejik ve önü açık sektörü turizmin geliştirilmesinde pazar farklılaştırılması adına Karadeniz Havzası öne çıkıyor. Bu çerçevede destinasyonun tanıtımı adına 1. Karadeniz Tanıtım Toplantısı, TÜRSAB Başkan Yardımcısı Hasan Erdem tarafından, ekonomi basını ve bölge acentelerinin katılımıyla Ordu'da yapıldı.
Ordu, Trabzon, Samsun, Sinop, Amasya ve Tokat illerinden gelen TÜRSAB üyesi acentelerin katılımıyla yapılan toplantıda bir konuşma yapan Erdem, Ordu’nun Karadeniz’in ortasında, zengin öz kaynaklarına rağmen en az tanınan il olduğunu ifade ederek, ilk Karadeniz Tanıtım Toplantısı'nı bu nedenle Ordu'da yapmayı tercih ettiklerini söyledi.
"KONSANTRASYONUMUZU KARADENİZ’E VERELİM"
"TÜRSAB’ın amacı Türkiye’nin bu kaynağını tüm dünyaya tanıtmaktır. Ama görmeden anlatamazsınız. Bu amaçla Ordu'ya geldik." diyen Erdem, Karadeniz’in altın gerdanının Trabzon, Ordu ve Samsun olduğuna dikkati çekerek, orman ve doğa değerlerinin doğru kurgulanması halinde bölgede büyük fırsatlar olduğunu belirtti.
Karadeniz'dek doğal güzelliği talan etmeden ekonomiye dönüştürmenin, göçü engellerken bölge insanının yararını sağlamanın mümkün olduğunu belirten Erdem, şunları kaydetti: "Türk turizmi son dönemde rekor üstüne rekor kırıyor. Türkiye’nin dolar karşısında dik durmasını sağlayan, cari açığın en önemli panzehiri olan sektörümüzdeki bu rekorlar bizi rehavete sürüklememeli.
Geçmiş yıllardaki tecrübelerden ders çıkarıp her olumsuzluğa karşı hazır olmalıyız. Turisti çeşitlendirirken, bölgelerin özelliklerine yönelik çalışmalar da yürütmeliyiz. Sadece Ege ve Akdeniz’in deniz, kum ve güneşe dayalı turizmi ile yetinemeyiz. Bunu aşıp tarih, doğa ve alışveriş gibi alanlara yönelmeliyiz. Dünyanın her yerinden turist gelmeli. Ama Karadeniz destinasyonu üzerinde özel çalışmalar yürütmeliyiz.
Orta Karadeniz Bölgesi’ni Trabzon taşıyor. Bu hattı genişletmek zorundayız. Karadeniz’in odak noktası Orta Doğu ve Körfez turizmidir. Bölgeden gelen turistin yüzde 80’i bu lokasyonu tercih ediyor. O zaman Karadeniz özelinde yüzde 15’lik Avrupalı turist yerine, yüzde 80’lik dilimi artırmak üzere çalışmalar yapmalı, konsantrasyonumuzu buraya vermeliyiz.
Kendimizi ifade edemiyoruz. Fuarlara katılmalı, acenteler düzeyinde çalışmalar yapmalı, hatta teknolojiyi yakalayıp, acenteler olarak dijital dönüşümü sağlamalıyız. Turizmi bilmeyen yerel yönetimleri bilgilendirmeliyiz." Erdem, 8 Ekim’de Kuveyt’te 120 acenteyle buluştuklarını belirterek, Nisan ayında da Katar çıkarması yapacaklarını söyledi. Hasan Erdem, "Karadeniz, Orta Doğu için biçilmiş kaftan. Ordu ile başladık, ama devamı gelecek. Uygun destinasyonları belirleyip, bölgeye acentelerimizi götürüp, destek vereceğiz." diye konuştu.
"PERŞEMBE’NİN IŞIKLARINI KADINLAR YAKACAK"
Ordu’da ekoturizm adına önemli bir projeye imza atıldığını hatırlatan Erdem, yöresel lezzetleri ve aile pansiyonculuğunu geliştirmek adına Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) çalışması olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Efes’in destekleriyle örnek bir yapının restore edildiğini söyledi.
Kadınların bizzat çalıştığı Pembe Hanım’ın Konağı'nın bölge için bir model olduğunu ifade eden Erdem, konağın yöresel yemeklerden, pansiyonculuğa kadar geniş bir yelpazede bölge halkını, en önemlisi de kadınları turizme dahil ettiğini kaydetti. Erdem ve beraberindeki heyet, konakta da incelemelerde bulundu, el yapımı ürünlerin tadına bakıp, sistemin nasıl yaygınlaştırılacağı konusunda çalışma başlatma kararı aldı.
TÜRSAB Başkan Yardımcısı Hasan Erdem, incelemelerin ardından yaptığı açıklamada ise, "Cennette bile insan olmadan yaşanmaz. Burada insanları gördük. Göğsümüzü gere gere turist getireceğiz." ifadelerini kullandı.
"NEDEN PERŞEMBE’DE BİR OT FESTİVALİ YAPILMASIN?"
YAPDER Başkanı ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak, "Eski ve atıl durumda çok sayıda boş ev var. Bu konak öyle bir yıldızlaşacak ki, diğer yapılar da aile pansiyonculuğu için onu takip edecek. 10 bin acentenin binde biri Perşembe’ye ilgi gösterse, lokasyonun çehresi değişir.
Burada çok büyük bir potansiyel var. Mesela en az 50 çeşit endemik ot kaynağı mevcut. Neden Perşembe’de bir ot festivali yapılmasın?" açıklamasında bulundu.
"HEDEF, 5 YIL İÇİNDE ORDU’DA 3 MİLYON TURİST"
TÜRSAB Başkan Yardımcısı Hasan Erdem öncülüğündeki heyet, acentelerle arama toplantısı ve ildeki potansiyele ilişkin incelemelerinin ardından Ordu Valisi Seddar Yavuz’u makamında ziyaret etti. Yapılan çalışmalardaki beklentileri, tespitleri, sorunları ve çözüm önerilerini aktaran Erdem, "Potansiyelden bahsediyoruz, ama bunu planlayarak, koruyarak ekonomik hale getirmezsek sonuç alamayız. Karadeniz Havzası’nda planlı bir turizm kalkınmasına geçilmesi şart." dile konuştu.
"ORDU’YU GELİP GEÇİLEN DEĞİL, DAHA ÇOK VAKİT HARCANAN BİR TURİZM İLİ HALİNE GETİRECEĞİZ"
Ordu Valisi Seddar Yavuz ise beklentileri ve talepleri aldıktan sonra, altyapı çalışmaları ve yeni projeler konusunda açıklamalarda bulundu. Ordu’nun kısa süre içinde 900 bin turist sayısını yakaladığını, geçen yıla oranla yabancı turist sayısındaki artışın da yüzde 55 olduğunu belirten Vali Yavuz, şöyle konuştu: "Geçen yıla oranla yerli turist sayısında da yüzde 23 artış yakaladık.
5 yıl içinde, 500 bini yabancı olmak üzere 3 milyon turist Ordu’nun hedefidir. Çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz. Ordu, bilim, tarıma entegre sanayi, tarım ve turizm dörtlüsüyle kalkınacak. Bir taraftan yaşlanan fındık ağaçlarımızın rehabilitasyonu, diğer taraftan turizmdeki alt yapı sorunlarımızı giderme hamlesindeyiz.
Ayrıca yeni projeler de kapıda. Mesela daha önce Uşak’ta vali olarak uygulamasını yaptığım cam terasın bir örneğini Ordu’da yapacağız. Sadece bu yolla gelecek ekstra 500 bin turist olacak. İşin özü biz Ordu’yu gelip geçilen değil, daha çok vakit harcanan, hatta konaklanan bir turizm ili haline getireceğiz. Ama önce Ordu’yu hazırlamalıyız. Tanıtımını yaptık ve turisti getirdik. İstediğini veremez ve onu mutlu gönderemezsek, yapılan tanıtım da boşa gider.”