15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan o gece yaşanan dehşetin detayları yeni yeni ortaya çıksa da herkes kabaca ne olup bittiğini artık biliyor. Ordu içine sızmış bır grup hain, cunta hareketine kalkıştı. Başta Genelkurmay Başkanı ve kuvvet kmutanları cuntacıların bildirisini imzalamayı canları pahasına reddetti. Alındılar işlkence gördüler yine imzalamadılar o ihanet belgesini.
O gece Özel Kuvvetler'de, MİT'te, Marmaris'te, 1. Ordu'da kahramanlar ortaya çıktı ve ülkeyi uçurumun kenarından aldı. Ne kadar minnet duyulsa azdır.
Hainlerin rehin aldığı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, özel bir operasyonla kurtarıldı. En yakınındakilerin ihanetine uğrayan Org. Akar, Meclis'te siyasilerle buluştuğu sırada tercih ettiği üniformasıyla boynundaki "darbe izi"ni özellikle kapatmaya çalıştığı gözlerden kaçmadı. Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, dün akşam katıldığı televizyon programında Akar'a seslenerek, "Kapatma o izi... Sen darbecilere direndin, o senin şeref madalyandır" diye seslendi. Yarar, bugün Karar Gazetesi'ndeki "Ülkenin en karanlık gecesi" başlıklı yazısında da aynı konuyu dile getirdi. Yarar, "Dün kendisini helikopterden inerken ve Başbakan’ın yanında dururken izledim. Yüzünde ve ruhunda çektiği ızdırabı eski bir asker olarak çok iyi anladım. Darbecilerin yaptıklarını öğrendikçe ona benzer bir duyguyu ben de kendi içimde yaşıyorum. O ki hem kurumun başı hem de iyi bir asker. Benden sanırım yüz kat bin kat daha fazla acı çekmiştir.
Sizin vücudunuzda olan izler cuntacılar tarafından yapıldığı için madalyanız olsun. Siz darbecilere direnen bir genelkurmay başkanı olma gururunu da eklediniz. Haydi TSK’yı elinden tutup tekrar ayağa kaldırın. Siz onların hem abisi, hem babası hem de komutanısınız. Haydi…" diye seslendi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın yaşadıkları ve hissetiklerine dair duygusal bir yazı kaleme alan Yarar, kendisini hem övdü hem de bir çağrıda bulundu. Yarar, özetle şunları yazdı...
"Aldatılmışlık ve güvensizlik hisleri dünyanın en garip duygusudur ve kaybedildiğinde yerine konması da oldukça güçtür. Bir de bunu yaşayanların omuz omuza sırt sırta birbirlerine dayanarak görev yapan güvenlik güçleri olduğunu düşünün. Dün gece kaybedilen bu duyguydu. Yerine konması belki hiç mümkün olmayacak.
Genelkurmay Başkanı sayın Hulusi Akar da en yakın silah arkadaşları tarafından rehin alındı. Canını emanet ettiği kişiler tarafından, bir yarbay tarafından başına silah dayanarak rehin alındı.
Devamlı yanında bulunan bir kişi, kendisine sadakat göstermesi gerekirken binlerce kilometre ötede birisine sadakat göstermişti. Devamlı odasına giren diğer bir tümgeneral ise bu sefer darbe yaptığının tebligatı için yanındaydı.
Sayın Hulusi Paşam , ben sizin yüreğinizdeki acıyı onaramam ama size söyleyeceğim bir çift sözüm var. Kişiler her olayda kendisini defalarca ispatlamak zorunda değildir. Siz bu güne kadar yaptıklarınızla bize kendinizi hem sevdirdiniz hem de görevinizi layıkıyla yaptınız. Son dönemde PKK ve IŞİD’le mücadelede TSK’nın yaptıkları gözümüzün önünde. O nedenle yıllardan beri örgütlenen bir yapının yükünü tek başınıza omuzlamaya çalışmayın.
Dediğim gibi yüzünüze yansıyan o ruhunuzun derinliklerindeki acıyı bizim onarmamız mümkün değil ama sizi bu kadar üzüntülü görmek bizleri de kahrediyor. Bunları geride bırakıp ayağa kalkın ve yine aramıza dönün.
Sizin vücudunuzda olan izler cuntacılar tarafından yapıldığı için madalyanız olsun. Direnç gösterdiğiniz için size yapılan bizler için yol olsun. Siz direndiğiniz ve teslim olmadığınız için onlar başarı olamadılar. Siz boyun eğmediğiniz için onların planladığı emir komuta zinciri koptu. Diğer birlikler emirlerini dinlemedi.
Sayın komutanım yüzünüzdeki acı ve ruhunuzdaki kırgınlık için hep beraber bir şeyler yapmak isterdik ama inanın bizler de aynı acıyla kavruluyoruz. Bu acı bana hata yapma lüksümüz olmadığını bir kez daha hatırlatıyor ve dört elle bu vatan toprağına sarılıyorum.
Bugün yaşananlar sizin yarattığınız hatalardan oluşmadı. Yılların biriktirdiği su bugün sel olup üzerimize boşaldı. Yalnızca ıslanan siz değilsiniz bütün toplum. Bu nedenle sakın kendinizi yalnız hissetmeyin.
Sizi Nusaybin’de ortak operasyon karargahındaki duruşunuzla görmek istiyoruz. Çünkü değişen hiçbir şey yok. Siz üstüne darbecilere direnen bir genelkurmay başkanı olma gururunu da eklediniz.
Haydi TSK’yı elinden tutup tekrar ayağa kaldırın. Siz onların hem abisi, hem babası hem de komutanısınız. Haydi…"