Önemli jeotermal kaynaklara sahip olan İzmir, yeni kür merkezleri kurarak turizmde umduğu büyümeyi sağlamayı hedefl iyor. Jeotermal AŞ aracılığıyla Doğanbey’de 42 dönüm arazi satın alarak Seferihisar, Gümüldür, Özdere ve Ürkmez hattındaki otellerin turizm sezonunu uzatacak bir kür merkezi kurmaya hazırlanan Büyükşehir Belediyesi, benzer bir yatırımı da Çeşme’de gerçekleştirecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çeşme’deki termal turizm kapasitesini artırmak ve kentin sağlık turizmi hedeflerine katkı koymak amacıyla, İzenerji AŞ şirketi aracılığıyla, kısa adı TETUSA olan Çeşme Termal Kür Merkezi’ne yüzde 40 ortak oldu. Büyükşehir Belediyesi’nin TETUSA’dan 12 milyon lira değerinde hisse alarak termal turizme katkı sağlamaya ve Çeşme’deki konaklama sezonunu uzatmaya çalışacağını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “Buraya kür merkezi olarak en az 60-70 milyonluk yatırım yapılacak. Bu yatırımın tutarı belki zaman içinde 100 milyon lirayı aşacak. Bununla birlikte İzmir’in, Çeşme’nin turizmi, otel yatak doluluğu ve süresi de artacak” diye konuştu.
Benzer bir projeyi, 2005’te ortak oldukları ve kara geçirdikleri İzmir Jeotermal AŞ’de de yaptıklarını hatırlatan Kocaoğlu, “Şimdi de Doğanbey’de 42 dönüm arazi aldık. Aynı kür merkezini yapıp Seferihisar, Gümüldür, Özdere, Ürkmez ve Doğanbey hattındaki otellerin mevsimsel süresini uzatacağız. Sağlık turizmini geliştireceğiz, EXPO’da sağlık kenti yapacağız’ diye senelerdir dil döktüğümüz konuyu iki yerde birden başlatarak mesafe almak istiyoruz.
İnciraltı’nın planları bittiğinde, aynı tesisin, kür merkezinin belki daha büyük çaplısı oraya da yapılacak. Eğer bu kent hizmet sektöründe büyüyecekse, dünyanın her tarafından şifa bulmak için insanlar gelecekse; tıp fakülteleri, üniversiteler, termal oteller açılacaksa, turizm ayağa kaldırılacaksa bunu yapmak gerek. Biz bunun ihtiyaç olduğuna kadar verdik” dedi.
Sağlık turizmi ayağa kalkacak
Başkan Aziz Kocaoğlu TETUSA AŞ’nin kar amaçlı bir şirket olmadığını belirterek, “Hazinenin tahsis ettiği 100 dönümlük bir arazide Çeşme’nin ve İzmir’in kalkınması için kür merkezi yapılıp, bu şifalı sularda termal tedavileri bünyesinde barındıran, Çeşme’deki turizm tesislerinin süresinin ve yatak kapasitesinin uzaması için oluşturulmuştur.
Yatırımın belirli bir kısmının yapılabilmesi için sermaye tutarının 30 milyonluk kısmı, termal suların değerlendirilmesi, insan sağlığı, rehabilitasyon ve spor ile ilgili tesis kurmak, kür merkezi çalıştırmak gibi faaliyetlere ayrıldığından bu tutar şirkete verilmiştir.
Asıl amaç kar elde etmek değil, sağlık turizmini harekete geçirmektir. Zaten bu kür merkezi çok karlı bir şey olsa, bunu özel sektör 80 bin defa yapardı. Biz kamuyuz. İzmir Fuarı’nda para mı kazanıyordum? Hayır. Ben kazanmıyorum ama İzmir, hizmet sektöründe 1,5 milyar lira ciro yapıyor. Bunun 500 milyonu net kardır. Devlet her türlü yatırımda verdiği teşvikte ‘para kazandım, kazanamadım’ diye hesap mı yapıyor? Bu kür merkezi sayesinde Çeşme’nin sezonluk süresi bir ay uzatılırsa, buradan Çeşme, İzmir ve Türkiye Cumhuriyeti kazanacaktır. O zaman biz de bir tacir gibi düşünürüz. Tacir mantığıyla belediyeyi yönetiriz” açıklamasını yaptı.