2000’li yıllara kadar her türlü atığın boşaltıldığı İzmir Körfezi’nde, temizlenme süreci hızla devam ediyor. Deniz altındaki yaşamı tespit amacıyla çekilen sualtı fotoğrafları, Körfez’deki çarpıcı iyileşmeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Lisanslı dalgıç ve sualtı fotoğrafçısı Murat Kaptan’ın çektiği fotoğraflarda yer alan horozbina balığı, yengeç, mercanlar, deniz yıldızı, süngerler, yeşil alg ile anemonlar, körfezde rengarenk bir görüntü oluşturdu. Çekilen fotoğraflarda dünya genelinde nesli tükenen ve koruma altında olan pinna ile temiz suları seven deniz çayırları ve kalamar yumurtası dikkat çekti.
OKSİJEN SEVİYESİ ARTTI CANLI TÜRLERİ ÇOĞALDI
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nün 2015 yılı yaz ve sonbahar dönemini içeren 2016 Ocak ayı raporu, tıpkı 2014, 2013 ve 2012’de olduğu gibi, Körfez’deki iyileşmenin artarak devam ettiğini gözler önüne serdi. Körfez’in eski gözdeleri barbun, karagöz, kupez balıklarıyla karidesler çoğaldı. Kirlenmeye karşı hassas olan deniz kestaneleri Urla bölgesinde yoğun olarak gözlenirken, iç Körfez’de de görülmeye başlandı. İnce yapraklı deniz çayırları 15 - 20 yıl önce eski kalıntılar şeklinde görülürken, şimdi körfezin sığ kısımlarında oluşmaya başladı. Nesli tehlike altındaki türler listesinde bulunan pinna nobilis de (pina) Güzelbahçe’de görüldü.
2000 yılından önce Körfez tabanında sıfıra kadar düşen ve balıklara yaşama şansı vermeyen çözünmüş oksijen seviyesi 2015 yılında Körfez genelinde litrede 7 miligram olarak tespit edildi. Liman bölgesinde bile çözünmüş oksijen seviyesi litrede 4 miligramın üzerine çıktı.
‘İZMİR KOKU AYIBINDAN KURTULDU’
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmada yer alan Deniz Biyoloğu Prof. Dr. Bülent Cihangir, 2000 yılından önce yabancı bilim kitaplarında bile İzmir’in ‘kokusuyla’ anıldığını belirterek, “İzmir Körfezi, Büyük Kanal Projesi ile bu ayıbından kurtuldu. İzmir Körfezi izleme çalışmaları kapsamında 1997, 2004 ve 2015 yıllarında, iç Körfez’de Konak - Karşıyaka arasından alınan dip çamur görselliği, Körfezin ‘iyileşme’ süreci ile ilgili önemli ipuçları veriyor” dedi.
Büyük Kanal Projesi’nin devreye girmesinin ardından Körfez’de gözle görülür bir iyileşme yaşandığına dikkat çeken İZSU Genel Müdürü Behiye Fügen Selvitopu ise, Körfez’in kuzeyinde yaşanan sığlaşmanın önüne geçmek ve Körfez’deki su sirkülasyonunu artırmak amacıyla şimdi de ‘Büyük Körfez Projesi’ni yürüttüklerini söyledi. Kuzeyde açılacak sirkülasyon kanalı ile Körfez’e temiz su girişi sağlayacaklarını belirten Selvitopu, “Şu anda zaten balık ve deniz canlıları arttı. Açacağımız kanalla iç körfezdeki oksijen miktarı daha da artıracak. Bu da ‘yüzülebilir körfez’ demek” diye konuştu.