İstanbul Turizm Seyahat Acentaları ve İşadamları Derneği (TUSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Bayram, "Turistler güvenli bölgeleri seçeceği için referandumda 'evet' çıkması istikrarın devamı manasındadır. 'Evet' oylarından sonra yatırımın hızı, ülkeye olan güven daha da artacaktır." dedi.
Turizm Haftası kapsamında soruları yanıtlayan Bayram, halk oylamasında millet iradesinin demokrasiye uygun şekliyle sandığa yansıdığını, bu durumun turizmi de olumlu etkileyeceğini anlattı.
Halk oylamasının ardından turizm yatırımları için kendisine ulaşanların sayısında artış yaşandığını dile getiren Bayram, "Turist güvenli bölgeyi sever. Referandumda 'evet' çıkması istikrarın devamı manasındadır. 'Evet' oylarından sonra yatırımın hızı, ülkeye olan güven daha da artacaktır. Bu da ülke turizmine ciddi derecede katkı sağlayacaktır. Hatta bizim üye acentelerimizin birçok müşterisi referandum sonucunu bekleyerek ona göre hareket etme kararı almıştı. Referandumdan hemen sonra yatırım için gelen telefonlar çoğaldı." değerlendirmesini yaptı.
Bayram, turizmle ilgili yaşanan ve yaşanabilecek sorunlara ilişkin çalışma yaptıklarını ve gerekli yerlere konuyu ileterek çözüm arayışı içinde bulunduklarını belirterek, "Turist güvenli bölgeyi seviyor. Güvenli ülke olduktan sonra turizmde ciddi manada bir gelir elde edeceğiz. Ülke ve millet olarak gelen turistlere sahip çıkmamız lazım." dedi.
Türkiye'nin turizm cenneti olduğunu vurgulayan Bayram, "Devlet ve halk olarak turizme ve turiste sahip çıkmalıyız" ifadesini kullandı.
Sektörün geleceğinden umutlu olduğunu dile getiren Bayram, şöyle devam etti:
"Herhangi güvenlik sorunu yaşanmazsa, yine ülke üzerinde çeşitli oyunlar oynanmazsa, halk olarak bu oyunlara alet olmazsak ve dik durursak turist sayımız ciddi sayıda artacaktır. Çünkü şu anda Türkiye tanınmaya başlandı. Özellikle Ortadoğu ve Körfez ülkeleri tüm Türkiye'yi tanımaya başladı. Ülkemizin illerini biz ne kadar tanıtırsak o kadar turist sayısı artacaktır. Turizmde en parlak yılımız 2014-2015 yıllarıydı, biz 2014-2015 yıllarını geçeceğimize inanıyoruz. Vize muafiyetleri de turizm ekonomisine katkı sağlayacak. Türkiye güvenli olduktan sonra, millet birlik ve beraberlik içinde ülkeye sahip çıktıktan sonra biz dünyanın ülkelerine vize uygulasak da bu ülkeye turist gelecektir. Ülkemize gelen turistlerin hiçbirinin derdi yok. Vizeye bakmadan bu ülkeye gelmek istiyorlar. Hatta son aylarda Irak ve Libya'ya uygulanan vizeye rağmen, Iraklılar ve Libyalılar ülkemize ısrarla geliyorlar. "
Türkiye'nin turizmde tüm dünyaya hitap ettiğini aktaran Bayram, "3 ay önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Körfez ülkelerine bir ziyaret yapmıştı. Biz de bir gün sonra Körfez ülkelerine çıkarma yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın Körfez, Arap ve Müslüman ülkelerine gitmesinin ülke turizme yüzde 20 doğrudan katkısı var. Bu rakam yüzde 40'lara kadar çıkabiliyor. Liderimiz gerçekten Arap ülkeleri, Müslüman ülkeleri tarafından seviliyor. Avrupalılar da güvenli bölge arıyor. Ülkemizde hepsi mevcut. Bütün dünya ülkelerinden turistlerin tekrar ülkemize geleceği inancındayız." diye konuştu.
Geçen yıl ülkeye giren turist sayısının 25 milyon civarında olduğunu, bu yılın ilk 3 ayında yüzde 7'lik düşüş olduğunu ancak bunu kısa sürede toparlayabilecek olumlu gelişmeler yaşandığına işaret eden Bayram, Türkiye'deki hizmet kalitesi ve fiyatların dünyaya göre daha uygun olduğunu sözlerine ekledi.
