İstanbul’un yeni havaalanı şehrin kuzeyinde 76,5 milyon metrekarenin üzerinde bir alanda 4 faz halinde inşa ediliyor. İlk fazın 2018’de bitirilmesi planlanıyor ve bittiğinde 2 pistiyle 90 milyon yolcuya hizmet verebilecek. Tamamen bitirildiğindeyse 350 noktaya uçuşun gerçekleştirileceği havaalanında yılda 200 milyona yakın yolcuya hizmet verilebilecek. İstanbul’un yeni havaalanı 4 fazı bittiğinde 6 aktif pistle 250 uçağa hizmete verecek ve 18.000 araçlık otoparka sahip olacak. Modern hava taşımacılığında artan şekilde BT sistemlerinin kullanılması ve ona olan bağımlılık, yüksek performanslı kablo ağının tüm iç ve dış telekomünikasyon yanında diğer operasyonel uygulamalar ve hizmetler için de kritik bir platform olmasına neden oluyor. R&M CEO’su Michel Riva, İstanbul’daki yeni havaalanının bölgedeki en büyük projeleri olmasının yanında dünyada da dahil oldukları en büyük projelerden biri olduğunu belirtti.
Birinci fazın yapım aşamasında R&M, toplam uzunluğu 4.500 km olan bakır kablo ve 1.600 km’yi aşan fiber optik kablo sağlayacak. Şirket, havacılık sektörü için gerçekleştirdiği büyük çaplı projelerde elde ettiği derin uzmanlık sayesinde kablo altyapısını 2018’in ilk çeyreğinde bitirmeyi hedefliyor. Bu yüksek performanslı kablo ağı güvenlik, polis ve gümrüğün ICT altyapısını da içeren kilit havaalanı sistemlerini birbirine bağlayacak ve destekleyecek. Bu sistemlerin her biri kendine özel renk kodlaması da dahil olmak üzere çeşitli uyarlamalara ihtiyaç duyuyor. Toplam kurulacak RJ45 portlarının sayısı projenin ilk fazında 90.000’i geçecek.
Yeni havaalanını inşa eden İGA, en kritik veri merkezi altyapısını dünyanın en yüksek yoğunluktaki fiber kablo yönetim çözümü olan R&M’in en son ve en yenilikçi çözümü Netscale’i de içeren ürünleriyle tasarladı. Havaalanının çok büyük boyutları göz önüne alındığında R&M, tüm kablo altyapısını merkezileştiren ve otomatikleştiren, üstün altyapı yönetim çözümü R&MinteliPhy ile de destekliyor. Bu sayede yönetim çok kolaylaşırken İGA’nın BT ekibi de ihtiyaç duyulduğunda ağı hızla ve rahatlıkla ölçeklendirebilecek.
R&M, yapısal kablo endüstrisinin yenilikçi cephesinde yer alıyor ve AR-GE’ye yıllık cirosunun yaklaşık yüzde 5’ini ayırıyor. Şirket, projenin başarısındaki belirleyici etmeni yaygın ürün yelpazesinin en uygun şekilde kişiselleştirilerek kurulması olduğunu kanıtladı. Riva, İstanbul’un yeni havaalanının sahip oldukları inovatif çözümleri sunabilecekleri mükemmel bir fırsat olarak nitelendiriyor. Bu proje için toplamda 45 farklı R&M ürünü seçildi. R&M, sadece bu projeye özel uzman bir ekibi sundukları çözümlerin kurulumu aşamasında inşaat alanında bulunmak üzere görevlendirdi. “ICT pazarında 50 yılı aşkın bir deneyimimiz var. İstanbul’un yeni havaalanı gibi dev projeler, müşterimizin özel isteklerini karşılayacak şekilde geliştirilerek kişiselleştirilmiş ürünlerle katma değer yaratma fırsatı veriyor. Kendimizi en üst düzey İsviçre kalitesini sunmaya adadık. Kablo altyapısı genellikle 20 yıllık yenilenme döngüsüne sahiptir. Bu yüzden de ağın güvenilirliği, kalite açısından test edilmiş ürünlere bağlıdır. İstanbul havaalanı gibi 24 saat durmadan çalışan bir işletmede en üst düzey güvenilirlik büyük öneme sahip. Çünkü herhangi bir kesinti hem operasyonu hem de yolcuları doğrudan etkileyecektir.” R&M bu kalitenin garantisi olarak da yeni havaalanında kurulan kablo altyapısında 25 yıllık performans garantisine sahip olan R&Mfreenet sistemlerini sunuyor.
R&M, İstanbul’un yeni havaalanı gibi dev projelerde yer alarak Türkiye pazarındaki lider kablo tedarikçisi pozisyonunu hızla sağlamlaştırıyor. Michel Riva, şirketin zengin tarihi, güçlü müşteri portföyü ve birçok müşteri odaklı sektörde edindiği tecrübelerle Türkiye’deki kablo sektörü için yeni standartlar belirlemeye yardım edeceğine inanıyor.
Kablolama iş ortakları için kilit seçim kriterleri
İGA CIO’su Ersin İnankul proje için R&M’i seçme kararını açıklarken İstanbul yeni havaalanının dünyanın en büyüğü olacağının altını çiziyor. Yeni alanın dünyadaki TIER 3 sertifikalı ve tamamen dijital ilk havaalanı olacağını belirten İnankul sözlerine şöyle devam ediyor: “Birçok yenilikçi çözüm geliştiriyoruz ve havaalanımız birçok hizmet ve ürün için teknolojik bir referans olacak. Tüm sistemlerin üzerinde çalışacağı altyapının temeli olduğundan işimize kablolama ile başladık. Anons sistemi, yangın alarmları, kameralar, kartlı geçiş sistemleri, uçuş kontrolü ve ATC sistemleri R&M’in yangına karşı dayanıklı bakır kabloları üzerinde çalışacak.”
Ersin İnankul iletişim sırasındaki sinyal karışmalarının önüne geçilmesi ve kabloların yüksek performansının kritik önemde olduğunu ve R&M’in kablolarının kalitesinin de bu kilit alanlarda istedikleri faydaları sağladığını belirtiyor. “İsviçre’deki genel merkezde bulunan R&M laboratuarlarında ya da alanda gerçekleştirdiğimiz testlerde hiçbir problemle karşılaşmadık. Bu yüzden R&M’in kablo sistemi üzerinde 9.000 CCTV kamerasını ve 3.000 kartlı geçiş soketini gerçek zamanlı olarak güvenli bir şekilde çalıştırabiliyoruz. İletişimde herhangi bir karışma ya da kayıp olmayacağına dair koruma altında olduklarını biliyoruz.”
İGA CIO’su ayrıca kendisinin ve ekibinin tüm süreç boyunca R&M’den aldığı destek nedeniyle de çok memnun olduğunu ifade ediyor. “İhtiyaçlarımızı anladılar ve çözümlerimizi de buna göre uyarladılar. Bu da bizim için onları diğer kablo tedarikçilerinden ayıran en büyük farktı. Ayrıca kesintisiz çalışma, güvenlik, modülerlik, esneklik, kapasite ve uygun fiyat da proje ekibimizin R&M’i seçmesindeki diğer kilit nedenlerdi.”