İş dünyası, 2019 yılında yapılması gereken seçimlerin 24 Haziran’a alınmasıyla birlikte ekonominin ikinci plana düşmesinden endişelenirken, yeniden ekonomiye odaklanılmasını istiyor.
Kendi içlerindeki seçimi tamamladıktan sonra 24 Haziran’da yapılacak seçime yönelik düşüncelerini paylaşan iş dünyası temsilcileri, gündemin acilen siyasetten ekonomiye dönmesi gerektiğini düşünüyor. Faizin uygun seviyeye çekilmesi yanı sıra kurun stabil olmasının önemine işaret eden oda başkanları, seçim sonrasında üretime odaklanılarak istihdamın artırılması gerektiğini vurguladılar.
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç: Öncelik ekonomiye verilmeli
Seçimin bir an önce bitip istikrara kavuşması ve seçimsiz sürece girilmesi gerekiyor. Seçimin hemen ardından öncelik ekonomiye verilmeli, reel sektörün problemleri ele alınmalıdır. Bu noktada yatırım teşvik sisteminin, yatırımları daha cazip hale getirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Şu anda proje bazlı teşvik sistemi açıklandı tamam ama orta boy işletmelere de yeni teşvikler verilmeli. Kapasite kullanım oranının yeniden yükselmesi için teşviklerde üretim odaklı düzenlemeye ihtiyaç var. Üretim ve istihdam için, yatırıma ihtiyaç var. Gelecekte kazanacaklarına ilişkin verilen vergi destekleri önemli ama sanayici üretime girdiği an desteklerden yararlanmak istiyor. Ekonomi yönetimi kura doğrudan müdahale edemiyor ama, uygun yatırım ortamı, stabil kur ve düşük faiz ile sağlanabilir.
Van TSO Necdet Takva: Büyükler desteklenirken küçükler unutulmamalı
Erken seçim kararının Türkiye’nin ekonomik yönden içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kaynaklandığını düşünüyorum. Sonuç itibarıyla seçime katılan bütün partilerin öncelikli gündem olarak ekonomiyi ele almalarını bekliyoruz. Belirsizlik ortamında yatırımların ertelendiği bir dönemde, seçimin hemen ardından yaşanan sıkışıklığın aşılması yönünde adımlar atılmalıdır. Özellikle Türkiye’nin uluslararası rekabet üstünlüğünü ortaya çıkaracak, yüksek teknolojili yatırımlarla dünya ekonomisinde söz sahibi olmasını sağlayacak adımlar atılmalıdır. Bugün yabancı sermayenin kaygıyla izlediği süreci kolaylıkla aşabileceğimizi umuyorum. Bu noktada AB uyum ve üyelik sürecinin tekrar gündeme gelmesini bekliyoruz. Proje bazlı teşvik sistemi önemli ama büyükler yanı sıra büyüme potansiyeli olan şirketlerin de desteğe ihtiyacı var. Türkiye şu an Kore modelini uygulamaya çalışıyor. Ancak değişim büyükler üzerinden yapılmaya çalışılırken, diğer işletmelerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Ayrıca proje bazlı teşviklerden yararlanan firmaların tedarikte yerli firmalar öncelik vermesi sağlanmalıdır. Faizin düşmesi noktasında devletin finansal mekanizmaları devreye sokulmazsa, başarılı olunamaz, ayrıca kurların da stabil hali getirilmesi gerekiyor. Düşük faiz olmazsa kimse yatırım yapmaz.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken: Bankalar, karara rağmen esnafı kara listeden çıkarmadı
Esnaf kesiminin çalışma hayatının kolaylaştırılması, Anayasa’nın 173’üncü maddesi ile teminat altına alınmış. Bu imtiyaz sadece esnaf ve zanaatkârlara tanınmış. Çünkü devlet küçük şirketlerin büyümesini istiyor. Biz seçim sonrasında da Anayasanın bu amir hükmünün korunmasını bekliyoruz. Siyasi partilerin tamamı esnafın problemlerinin giderilmesiyle ilgili söylemlerine sahip çıkmalarını istiyoruz. Daha önce esnafın siciliyle ilgili birtakım düzenlemeler yapılmıştı. Bunların kara listeden çıkarılması öngörülüyordu. Ancak bankalar maalesef bunu çok fazla uygulamadılar. Gelinen noktada bu durum sıkıntı yaratmaya devam ediyor, bunun bir an önce giderilmesi gerekiyor.
TÜGİAD Başkanı Ali Yücelen: Girişimcilik Bakanlığı için en uygun zaman
Küresel ekonomik düzen, artık hissedilemeyecek hızda değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Bırakın yakalamayı takip etmenin dahi çok zor haline geldiği bu dönemde Türkiye olarak artık kağıt üzerinde kalan, raflarda eskiyen strateji belgeleri yerine girişimcilik ekosistemini kuracak ciddi ve radikal adımları atmamız gerekmektedir. Yapılan araştırmalar sonucu 15-18 yaş aralığındaki gençlerimizin sadece yüzde 8’i ileride kendi işini kurmayı hayal etmektedir. Hayal kuramayan hiçbir bireyin girişimci olamayacağı gerçeği Türkiye’deki genç girişimci oranının yüzde 3.2 olması ile karşımıza doğrudan çıkmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin kendi dinamiklerine, normlarına uygun modelleri tasarlaması gerekmektedir. Bu noktada bize özgü girişimcilik ekosistemini hayata geçirecek ve aynı zamanda teknoloji odaklı girişimci nesillerin eğitiminde de rol oynayacak “Girişimcilik Bakanlığı”na Türkiye olarak ihtiyacımız vardır. Türk kamu idaresinin yeni baştan dizayn edileceği ve Bakanlıkların sayısının ve yapısının değiştirileceği bu dönem, “Girişimcilik Bakanlığı”nın hayata geçirilmesi için en uygun zamandır.
Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu: Ekonomi ön palanda olsun gerisini biz hallederiz
Türkiye hem içerde hem de dışarıda çok önemli bir süreçten geçiyor. Bu noktada seçimin erkene çekilerek belirsizliğin bir an önce ortadan kalkması olumlu bir gelişme. Türkiye’nin mevcut işsizlik ve enflasyon problemlerini çözebilmesi için seçimin ardından vakit kaybetmeden ekonomiye odaklanması, ekonominin yeniden önceliklendirilmesi gerekiyor. Türkiye, 2017 yılında yakaladığı büyüme performansıyla, dünyanın bir çok ülkesini geride bıraktı. Hatta IMF, Dünya Bankası ve kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye için büyüme tahminlerini defalarca revize etmek zorunda kaldılar. Bir çok ülkeyi kıskandıran bu büyümenin sürdürülebilirliği için bizler iş dünyası olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız, yeter ki öncelik ekonomi olsun.
Kaynak: Hüseyin GÖKÇE / DÜNYA
