Verwey Jonker Enstitüsü, Anne Frank Vakfı adına yaptığı araştırmada, ırkçılık olaylarıyla ilgili bir rapor hazırladı. Raporda, geçen yıl ırkçı vaka sayısında azalma yaşandığı, "fiziksel güç" şeklinde tanımlanan ırkçı şiddet ve "korkutma" şeklinde tanımlanan ırkçı tehdit oranlarında ise artış görüldüğü belirtildi.
Rapora göre, yabancılara yönelik 2016'da 2 bin 247 vaka yaşanırken, bunların yüzde 6'sını ırkçı şiddet, yüzde 4'ünü ırkçı tehdit oluşturdu. Geçen yıl ise yabancılara yönelik bin 902 vakanın yüzde 19,3'ü ırkçı şiddet, yüzde 16,1'i ırkçı tehdit olarak kayıtlara geçti.
AA'nın haberine göre, raporda Müslümanlara yönelik ırkçı şiddet ve tehdit verilerine de yer verildi. Buna göre, Müslümanlara yönelik 2016'da 364 vakanın yüzde 4'ünü ırkçı şiddet, yüzde 7'sini ırkçı tehdit oluşturdu. Geçen yıl ise 213 vakanın yüzde 11,3'ü ırkçı şiddet, yüzde 12,7'si ırkçı tehdit olarak gerçekleşti.
İslamofobik saldırıların giderek vandalizme dönüştüğüne işaret edilen araştırmada, hasarla sonuçlanan söz konusu saldırıların oranının 2016 yılında yüzde 11 olduğu geçen yıl ise yüzde 17,8'e yükseldiği belirtildi. Araştırmada, geçen yıl ırkçı vakaların sayısının azalmasının Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Mart 2016'da imzalanan mülteci anlaşmasından dolayı olabileceği vurgulandı. Enstitünün araştırmasında ayrıca, aşırı sağcı örgütlerin ve aşırı sağ ideolojinin siyasetin yanı sıra toplumda da daha yaygın hale geldiği ifade edildi.
