Dünya Ekonomik Forumu'nun verilerine göre, Çin'in tarihi İpek Yolu'nu canlandırma girişimi "Bir Kuşak Bir Yol Projesi" tam olarak aktif hale geldiğinde, 68 ülkede yapılacak altyapı yatırımlarına 8 trilyon dolarlık katkı sağlaması bekleniyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013'te açıklanan projeye, bu ülkenin yapacağı toplam yatırım tutarının 900 milyar doları bulacağı belirtiliyor.
Xi’an Jiaotong Liverpool Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Göncü yaptığı değerlendirmede, projede ekonomik ve jeostratejik hedefler belirlendiğini hatırlatarak, bu kapsamda Çin’in Asya-Pasifik, Orta Asya ve Orta Doğu’yu içine alan bölgede ekonomik entegrasyonu amaçladığını belirtti.
Bölgesel olarak "Bir Kuşak Bir Yol" projesinin özellikle Orta Asya ülkelerinde meyvelerini vermeye başladığını kaydeden Göncü, Kazakistan, Türkmenistan gibi Orta Asya ülkelerinde Çin’in gittikçe artan bir ekonomik ağırlığının olduğunu, önümüzdeki 4-5 yıl boyunca projenin daha çok konuşulacağını vurguladı.
Proje gelişiminin Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olma trendini için pekiştirici bir etkisi olacağına dikkati çeken Görücü, "Çin devleti halihazırda Bir Kuşak Bir Yol projesi için 60 milyar doların üzerinde bir kaynak aktardı ve ilaveten 50 milyar dolarlık bir fon da ülke tarafından Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın sermayesi olarak kullanıldı. Buraya aktarılan kaynak çeşitli alt yapı projeleri için kullanılmaya başlandı. Mayıs ortasındaki Bir Kuşak Bir Yol zirvesinde de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 124 milyar dolarlık ilave fon sözü verdi. Ancak yine de önümüzdeki 4-5 yıl içerinde 600 milyar dolar civarında bir fonun bu projeye aktarılacağı tahmin ediliyor." diye konuştu.
Türkiye'nin söz konusu girişimindeki konumunda değinen Göncü, ülkenin Çin'den daha fazla yatırım çekebilmesinin enerji ve lojistik anlamda bir merkez yapılması açısından önemli olduğunu vurguladı.
"Türkiye bu projeyle doğrudan yatırım ve finansman kaynağı elde edebilir"
Küresel ekonomik ağırlığın Asya'ya kaydığı bir dönemde Türkiye'nin bu projede yer almasının denge siyaseti ve ekonomik çıkarları açısından değerli olduğunu anlatan Göncü, "Türkiye’nin bu projenin dışında kalması son derece yanlış olur. Ülkenin bu proje sayesinde ilk etapta doğrudan yatırım ve finansman kolaylıkları elde etmesi mümkün. Bunların yanında Türkiye enerji ve ticaret yolları üzerinde olduğu için Çinli firmalar için özel bir öneme sahip olacaktır. Türkiye'nin proje için dört yıllık bir eylem planı yapması gerekir" açıklamasını yaptı.
Göncü, Türkiye açısından dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın iç istikrarın korunması ve iyi bir ekonomik performans sergilenmesi olduğunu belirterek, istikrarı bozabilecek dış faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.
"Türkiye, 'Kuşak ve Yol'un merkezinde"
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Araştırma Uzmanı Dr. Altay Atlı da projenin Avrasya'da etkili, sürdürülebilir ve uzun vadeli ekonomik entegrasyona yol açabileceğini bildirdi.
Bu çerçevede Türkiye'nin coğrafi ve jeo-ekonomik bakımdan iyi bir konumda olduğunu aktaran Atlı, "Avrupa ile Asya arasındaki yerini göz önüne alarak, G20 üyesi, önemli bir ekonomi olan Türkiye'nin projenin merkezinde yer aldığını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin aktif olarak projede yer aldığını belirten ve, bu bağlamda bir dizi anlaşma imzaladığını ve ülkenin Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın da kurucu üyesi olduğunu hatırlan Atlı, proje kapsamındaki işbirlikleri için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Karayolları ve lojistik merkezlerini inşa edebilirsiniz, ancak hükümetler arası anlaşma yoksa, tırlar birbirleri arasında mal taşıyamazlar. Fiziksel altyapının yasal altyapıya sahip olması gerekiyor ve Türkiye'nin bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmesi gerekiyor."
Çin'in sağladığı finansmanın başlangıç desteği olmasından dolayı "hayati önem" taşıdığını aktaran Atlı, "Kuşak ve Yol çok uluslu bir projedir ve uzun vadede çok uluslu finansman yoluyla yürütülecektir. Bu nedenle proje için eş finansman kalıplarının geliştirilmesi ve kullanılması çok önemlidir. Asya Altyapı Yatırım Bankası iyi bir model ve şu anda Çin tarafından ağırlıklı olarak finanse edilmesine rağmen, diğer üye ülkelerin gelecekte sermayelerini artırması ve daha fazla katkıda bulunması beklenebilir" şeklinde değerlendirmelerde bulundu.