Türkiye Elektro Mobilite Derneği AVERE'nin Boğaziçi Üniversitesinde düzenlediği kuruluş toplantısında "Mobilitenin Yakın Geleceği" paneli gerçekleştirildi.
Panelde konuşan Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, Türkiye'de otomotiv endüstrisinde global markaların faaliyet gösterdiğini ve ihracattan önemli pay aldıklarını söyledi.
TÜRKİYE'NİN ÜRETİM KAPASİTESİ 2 MİLYON
2018 yılına bakıldığında, Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 20'sini otomotiv endüstrisinin yaptığını belirten Sülün, "Bu da 32 milyar dolar civarında. Önümüzde çok fırsatlar olduğu gibi, çok tehditler de var. Otomotiv endüstrisi çok hızlı bir şekilde evriliyor" dedi.
Türkiye'de yaklaşık 2 milyon adet imalat kapasitesi olduğunu kaydeden Sülün, "Bunlar ağırlıklı olarak dizel ve benzinli araçlar. 10 yıl sonra baktığımızda, acaba Türkiye toplam ihracatının yüzde 20'sini otomotivden yapabilecek mi diye soru işareti var. Çünkü sanayi evriliyor, talep değişiyor. Burada tüm paydaşlara görev düşüyor. Türkiye'yi ve sanayimizi bu evrilmeye hazırlamamız lazım. Aksi takdirde dünya elektrikli araçları kullanmaya başladığında Türkiye olarak biz sadece dizel ve benzinli araçları üretir olabiliriz. Başta kamu olmak üzere bu evrilmeyi yerine getiriyor olmamız lazım. Burada en önemli şey ise insan kaynağı" ifadesini kullandı.
'GELECEKTE ÇOCUKLAR ARAÇ KULLANACAK'
TEMSA Genel Müdürü Hasan Yıldırım da dünya nüfusunun 8 milyar olduğunu, bu sayının hızla arttığını vurgulayarak, "Aynı zamanda nüfus gittikçe yaşlanıyor. Dijital dönüşüm hayatımızın her tarafına ciddi bir şekilde girdi ve hayatımızı şekillendirecek. Küresel ısınma ve ekolojik sorunlar, Bunların hepsinin başlangıç durumunda olduğunu varsayarsak önümüzde bizi bekleyen dönemin ne kadar belirsiz, rekabetçi olduğu çok net ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Yıldırım, gelecekte muhtemelen araçlarda emisyon olmayacağını, çocukların araç kullanacağını belirterek, "Çünkü ehliyet diye bir şey kalmayacak. Araçlar otonom olacak. Evden çağıracaksınız, sizi A noktasından B noktasına götürecek. Bu neslin, geleceğin beklentileri ve bugün içerisinde bulunduğumuz ekolojik sorunlar, bizi kaçınılmaz bir noktaya götürüyor" dedi.