Yaklaşık 2.5 yıl önce Türkiye’de küçülerek yoluna devam etme kararı alan HSBC, aynı dönemde teknolojik altyapısını kapsamlı bir şekilde yeniledi. Bu süreçte ana bankacılık sisteminin yüzde 65’i değişti. Veri merkezleri şirket dışına alındı. Tüm ara yüzler yenilendi. Mobilde sunulan işlemler iki katına çıkarıldı. Toplam 484 milyon liraya mal olan bu yatırımla, bankanın toplam maliyetinde yüzde 15’lik bir tasarruf sağlandı.
Söz konusu yatırımları anlatan HSBC Türkiye Teknoloji ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Rüçhan Çandar, “HSBC’yi Türkiye’de yeniden sürdürülebilir bir iş modeline dönüştürecek ve bunu yaparken de teknolojik yetkinliklerini artıracak bir yapısal dönüşümü 2 yıl önce planladık. Son 1.5 yıl içinde de gerçekleştirdik. Tüm bunları yaparken, zarar eden bir banka aynı zamanda kârlı bir banka haline de geldi. Bu da işimizi doğru yaptığımızı gösteriyor” dedi.
Yerel uygulamaya geçti
HSBC Türkiye'nin, 2016’da Türkiye’de kalmaya karar verdiğinde 290’ın üzerinde şubesi bulunuyordu. Bugün bu sayı 80’lere kadar geriledi. Her ne kadar bankanın yeni iş modelinde bireysel bankacılık eskisi kadar önemli bir yer kaplamıyorsa da bu konuda farklı çözümler geliştirildi. Başka bankaların ATM’lerinin ve kart platformlarının kullanılması bunların bazıları. Teknolojik dönüşüm de bir şekilde bu sürece katkı sağladı. Şirket dönüşüm kapsamında 2013 yılından beri kullanılan HSBC Global Mobil Bankacılık uygulaması yerine, Türkiye özelinde yeni bir mobil bankacılık uygulaması geliştirdi. Rüçhan Çandar’ın verdiği bilgilere göre, yeni uygulamanın hayata geçmesinin ardından 2 ay içinde mobil aktif müşteri sayısında yüzde 30’luk bir artış gerçekleşti.
2019’da mobile yatırım yapılacak
Son yıllarda şubeler kanalıyla gerçekleştirilen işlemlerde adet bazında azalma görüldüğünü hatırlatan Çandar, mobil bankacılık ile ilgili planları hakkında ise şunları söyledi: “5 yıl öncesinde dijital kanalların tüm işlemlerimiz içinde olan payı yüzde 25 civarındaydı. Dijital kanalların işlem setlerinin gelişmesi ve özellikle mobil bankacılık kullanımının son 5 yıl içerisindeki ciddi yükselişi ile bu oranın bugün yüzde 80 seviyesinin üstüne çıktığını görüyoruz. Bundan sonraki süreçte de yatırımlarımızın ana odağında dijital kanallarımız ve özellikle mobil bankacılık olacak. Bugün Türkiye’de yatırım işlemleri, para transferleri ve ödemeler gibi başlıca işlemlerde mobil bankacılık, internet bankacılığından daha çok tercih ediliyor. 2019’da yeni mobil uygulama çözümlerine yatırım yapmayı hedefliyoruz.”
Dönüşümde büyük risk
Geçtiğimiz nisan ayında İngiliz bankası TSB, teknolojik altyapısını eski sahibi Lloyds’dan yeni sahibi İspanyol Sabadell’e taşırken büyük bir kaos yaşadı. Binlerce işlem yanlış yapıldı, müşteriler kendi hesapları yerine başkalarının hesaplarını gördü ve daha birçok sorun ortaya çıktı. Bunun sonucunda banka, 135 binin üzerindeki şikayetin üçte biri için 176 milyon sterlin harcamak zorunda kaldı. Faturanın daha da artması bekleniyor. Rüçhan Çandar, bir bankanın teknolojik altyapısını değiştirmeyi saatte 150 km hızla giden bir arabayı durdurmadan, parçalarını değiştirmeye benzetiyor. “Durdurma gibi bir lüks yok. Bankacılık hizmetleri verilmeye devam ederken bu işler yapılıyor” diyen Çandar, kendilerinin sadece ufak tefek sıkıntılar yaşadıklarını ve bunları da telafi ettiklerini belirtti.
Kaynak: Mehmet FİLOĞLU / DÜNYA