Hazine, bazı basın yayın organlarında Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'da yapılması planlanan değişikliklere ilişkin çıkan haberlere dair açıklama yaptı.
Hazine, düzenlemede kambiyo rejimi ile ilgili kısıtlayıcı bir değişiklik yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.
Hazin Müsteşarlığının konuyla ilgili açıklaması şöyle:
"Bazı basın yayın organlarında 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da yapılması planlanan değişikliklere ilişkin çıkan haberlerde eksik veya yanlış bilgilendirme yapıldığı görülmektedir.
Söz konusu Kanun kambiyo rejimine ilişkin düzenleme yapma yetkisini ve kambiyo mevzuatına aykırılıklara ilişkin cezaları düzenleyen çerçeve bir Kanundur. Kambiyo rejiminin düzenlenmesi Kanun ile değil ikincil mevzuat ile yapılmaktadır. Dolayısıyla, mezkur düzenlemede kambiyo rejimi ile ilgili kısıtlayıcı bir değişiklik yapılması söz konusu değildir. Tam tersine yapılan düzenleme ile Kanunda yer alan izin müessesesi kaldırılarak daha liberal bir kambiyo rejimine yönelik adım atılmaktadır.
İlaveten, düzenleme ile sadece güncelliğini yitiren ve kambiyo mevzuatı ile uyumunu kaybetmiş ceza maddesi ile diğer bazı maddelerde değişiklik yapılmasını öngörmektedir.
Söz konusu değişiklikler Türk Parası cinsinde kredilerle ilgili herhangi bir düzenleme içermemektedir. Dolayısıyla, Bankacılık Kanunu haricinde ilave şartlar ve cezalar getirildiği eleştirisi gerçeği yansıtmamaktadır. Döviz kredileri ise kambiyo mevzuatının kapsamında olup şu ana kadar Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar, ilgili Tebliğler ve TCMB Sermaye Hareketleri Genelgesi ile düzenleme altına alınmıştır.
Kanun teklifindeki ceza maddesi ise sadece bu düzenlemelerde yer alan Bankaların kontrol yükümlülüğüne atıfta bulunmaktadır. Burada asıl muhatap olarak krediyi kullananlar yer almaktadır.
Diğer bir değişiklik yapılan alan ise kambiyo mevzuatının alanına giren konularda yetkisiz işlem yapanlarla ilgilidir. Devletimizin uygulamaya koyduğu düzenlemelere riayet eden ve ödemesi gerekli tüm vergileri zamanında ödeyen mükelleflerin (Yetkili Müesseseler vb.) haklarının korunması ve bu yolla haksız rekabetin önlenmesi amacıyla söz konusu değişiklik öngörülmüştür. "